GENEL HABERLER
Avusturya, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde atıkların yüzde 99'u değerlendirilirken, bu oran Türkiye'de bu oran ancak yüzde 1 veya 2 civarında.
Bu, büyük bir ekonomik kayıp demek.
Atıkların geri dönüşüme, dolayısıyla ekonomiye kazandırılmasının birinci şartı, doğru ve etkili bir "Geri dönüşüm zinciri" kurabilmek!
Her atık çeşidi için ayrı kutular ayırmak ve bu kutuları vatandaşın kolayca ulaşabilecekleri yerlere koymaktır.
Kadıköy Belediyesi bunu birkaç yerde hayata geçirmiş. Bunlardan biri, Marmaray-Feneryolu İstasyonu'nun yanındaki ATIKSIZ YAŞAM PAZARI... Bu kapalı alanda resimde görüldüğü gibi farklı renklerde atık kutuları konmuş ve hepsinin üzerinde de hangi çeşit atığın bırakılacağı yazılmış:
Kâğıt ve ambalaj,
Cam,
Metal,
Organik atıklar,
Elektronik atıklar,
Ve çöpler.
Kadıköy Belediyesi'ni çavre hassasiyetinden dolayı tebrik ediyoruz.
VATANDAŞIN DA HASSASİYET GÖSTERMESİ GEREKİYOR
Yukarıda olduğu gibi, çeş,tli atık kutuları başta büyük şehirler olmak üzere, bütün ülkede yaygınlaşıyor. Kalabalık caddelerde, alışveriş merkezlerinde bu kutulara sıklıkla rastlıyoruz. Fakat nasıl kullanıldığına şahit oluyoruz: Üzerinde ne yazıldığına bakılmaksızın, her kutuya, her türlü atığın bırakıldığını görüyoruz. O vakit, kutuları böyle renkli ve üzerinde hangi atığın bırakılacağını gösteren uyarının hiçbir anlamı kalmıyor ki!
Böyle bir kullanım, "atık geri dönüşümü" amacına hç hizmet etmiyor. Geri dönüşümün sağlanabilmesi, zaman ve enerji kaybı olmaması için, kutunun üzerinde hangi atık çeşidi yazıyorsa, o çeşitte ürün-atık bırakılmalı.
