İzmir‘in Dikili ilçesine bağlı Çukuralan köyü yakınlarındaki altın madeninin üçüncü kez kapasite artırımı ile ilgili geçen Haziran’da yapılan ÇED davası keşfinin bilirkişi raporu, çevre savunucuları lehine sonuçlandı.
61 Sayfalık rapor Harita ve Kadastro Mühendisliği, Maden Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Orman Mühendisliği, Çevre Mühendisliği, tarımsal çevre, fauna, bitki çeşitliliği yönünden değerlendirilerek oluşturuldu. Raporda dokuz bilirikşiden yedisi çevre savunucuları lehine görüş bildirdi.
‘Yürütmeyi durdurma kararı bekliyoruz’
EGEÇEP’ten çevre avukatı Arif Ali Cangı, raporda aleyhte görüş veren iki bilirkişinin görüşüne itiraz etti. Cangı’nın itiraz metninde şu ifadeler yer alıyor:
Koronavirüsün, mutasyon geçirerek yaban hayatından insana bulaştığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Bu da bize şunu gösteriyor; dünyada insan yaşamının sürdürülebilmesi, insanın da doğanın bir parçası olduğunu kabul edip, onunla uyumlu bir yaşam kurmasına bağlıdır. Şimdiye kadar uygulanan doğal varlıkların bir metaya dönüştürülmesi, doğaya hükmetme politika uygulamalarının dünyayı getirdiği noktayı, yaşadığımız süreç çok çarpıcı şekilde bize göstermiştir.
(…) Her ne kadar bilirkişi heyetindeki Maden ve Orman Bilirkişileri kendi bölümlerinde dava konusu işlemin dayanağı ÇED raporunu olumlu bulmuş olsalar da, heyet olarak olumsuz nihai görüş bildirilmiştir. Bu da dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu göstermektedir. İşlemin uygulanmasının yarattığı ekolojik yıkım keşif sırasında gözlemlenmiştir. Bu yıkımın daha da artmaması ve felakete yol açmaması için yargılama sonucu beklenmeden, dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.