45 yıl sonra Arjantin’de yine çocuklar kayboluyor

YEŞİL GAZETE

facebook sharing button
whatsapp sharing button
twitter sharing button
linkedin sharing button
email sharing button
print sharing button

Haber: Esin ileri

Margaret AtwoodThe Handmaid’s Tale romanını Arjantin’in kayıp çocuklarından yola çıkarak kaleme almıştı. 1976-1982 yıllarında en az 30 bin çocuğun cunta tarafından ailelerinden koparıldığı ve rejim yandaşı ailelere verildiği biliniyor. Plaza del Mayo büyükanneleri ise 45 yıldır “çalınan” çocuklarını, torunlarını aramak için mücadele veriyor. Bu acı tarihten yola çıkarak yazılan Handmaid’s Tale hikâyesi Arjantin’de gerçek oldu. 

Arjantin’in 3. Tv kanalında hafta içi her gün yayımlanan Telenoche haber programı, Formosa’da çocukları ellerinden alınan kadınlara dair bir dosya hazırladı. 

Paula Bernini’nin haberine göre, polis gece baskınları düzenleyerek 7-8 aylık hamile kadınları topluyor ve 700 kilometre uzaklıktaki eyalet başkentine götürüyor. Sezaryene zorlanan kadınlar çoğu zaman erken doğum yapıyor ve bebekler annelerinden koparılarak özel servislere alınıyor. Kadınlar doğumdan sonra en az 14 gün boyunca çocuklarını göremediklerini iddia ediyorlar.

Zorla sezaryen olan kadınları uyandıklarında başka bir şaşkınlık daha yaşıyor. Kadınlara istekleri dışında doğum kontrol implantı takılıyor ve hiçbir bilgi vermeden ellerine bir kart tutuşturuluyor.

Sabina, o kadınlardan biri. Şubat ayında zorla hastaneye götürülmüş. Wichi yerli halkından olan ve İspanyolca konuşmayan Sabina yerine babası başlarından geçeni şöyle anlatıyor: “Polis kızımı almaya geldi ama o gitmek istemedi. Sabah altıda evi basıp kızımı aldılar. Kızımı bulduk ama 17 gün boyunca torunumu bulamadık.”

İzinsiz doğum kontrol uygulaması

Sabina’ya doğumdan sonra bir çip takılıyor. Direniyor ama “Taktırmazsan buradan çıkamazsın” diye tehdit ediyorlar. Üst kolunun iç tarafına hiçbir açıklama yapmadan bir implant yerleştiriyorlar ve eline bir kart tutuşturuyorlar.

Üzerinde “Implanon: Deri altı kullanım için implant. Bu kartın sahibi progestin içeren bir deri altı kontraseptik kullanmaktadır. Kaza anında çıkarmayın” yazan bu kartı gazetecilere gösteren Sabina kendisine hiçbir açıklama yapılmadığını ve reglden kesildiği için yeniden hamile kaldığını sandığını anlatıyor.  

Kameralara başından geçenleri anlatan kadınlar arasında 14 gün ile 33 gün arasında çocuklarını arayanlar var. Taburcu edildikten sonra 700 km mesafedeki köylerine dönmeyen kadınlar çocuklarını alabilmek için hastane kapısında bekliyor. Birçok kadının şikâyeti aynı yönde: “Verilen bizim çocuğumuz mu emin olamıyoruz.”

İspanyolcayı reddeden gruba baskı

Arjantin’in yerli halklarından olan Wichi’ler ülkenin kuzeyinde yaşıyor. Geçimlerini avcılık, toplayıcılık ve geçici gündelik işlerle sağlayan ve sayıları günümüzde 36 bin civarında olan Wichi’ler Arjantin’in resmi dili İspanyolca’yı reddeden ve kendi dilini konuşan bir grup olarak biliniyor.

Son 100 yıldır yaşam alanları gittikçe daralan bu grup, artan ormansızlaştırma sebebiyle topraksız kalma tehdidiyle karşı karşıya. Özellikle son 20 yıldır bölgedeki diğer yerli halklarla birlikte güçlü bir yaşam hakkı mücadelesi veren Wichi halkına karşı yerel yönetimin baskısı artıyor.

86 kadın dağlarda saklanıyor

Eyalet merkezine 700 km mesafedeki El Potrillo’da yaşayan kadınlar çocuklarını devlete vermemek için dağa kaçmış. Ağaç dallarına tutturulmuş naylon brandalardan barakalar inşa ettikleri barakalarda yaşıyorlar.

Dağda saklanan kadınların gıdaya erişimi yok. Durumu iyi olan kadınlar her gün etraftan yenebilecek otları ve meyveleri toplamaya çıkıyor.

22 yaşındaki Emiliana başından geçenleri ağlayarak anlatıyor: “Dört günlüktü benden almaya çalıştıklarında. Akşamüzeri geldiler ve bebeğin Formosa’ya gitmesi gerektiğini söylediler. Bana iğne yaptılar. Kızımla Formosa’ya gitmek istiyorsam iğne olmam gerektiğini söylediler. Uyandığımda evde tek başınaydım.”

“Altı ve sekiz yaşında iki çocuğum var, onları çok özledim ama korkuyorum” diyor başka bir kadın.

Altı aylık hamile olan bir kadın konuşuyor: “Sabaha karşı ikide bizi almaya geliyorlar, sabah ikide üçte… atlarıyla geliyorlar… polisler..”. Bunları derken elleri titriyor, polisin köyünü basmasından beri ellerindeki titreme geçmemiş.

Üç aydır dağda olan başka bir kadın anlatıyor. “Üç aylık hamileyim. İki oğlum daha var.” Muhabir soruyor, onlarlar nerede diye. “Evimdeler” diyor.

Medya ve muhalefet konuyu gündeme taşıdı

1967’den beri Arjantin’de insan hakları savunuculuğu yapan ve aralık ayında ülkede kürtajın yasallaşmasına giden uzun süreçte mücadele vermiş olan Franja Morada (Mor Şerit) hareketi bir kampanya başlattı.

Muhalefet skandalı senatoya taşıdı. Senatörler ayrıca Kadın Bakanlığı’na dilekçelerle başvurdu. Ancak iktidar suçlamaları yalanlıyor.

34 yıllık iktidarın sonucu

Arjantin’in en kuzeyinde, Paraguay’la sınır eyaleti olan Formosa son günlerde manşetlerden düşmüyor. Covid önlemlerine karşı sokağa çıkan ve “çalışmak istiyoruz” sloganları atan halka polis plastik mermi, biber gazı ve coplarla saldırmış, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 60’nin üzerinde kişi gözaltına alınmıştı. Hakkında zimmetine para geçirmek ve yolsuzluk suçlamaları bulunan Gildo Insfran, diktatoryal bir rejim kurmak ve kendi polis ordusunu oluşturmak suçlamalarıyla sık sık gündeme geliyor.

1951 doğumlu Insfran, Adalet Partisi’nin adayı olarak 1995’ten beri Formosa eyaletinin başkanı. Ondan önde de 1987-1995 arasında vali yardımcılığı yapan Insfran, Arjantin’de bir eyaletin yönetiminde en uzun görevde kalan kişi olarak tarihe çoktan geçti. 2019 yılında yedinci kez başkanlığa seçildi. Seçim günü tüm eyalette elektrikler kesildi.

Arjantin’in en düşük gelirli eyaleti Formosa’da valinin çevresi ülke ortalamasının bir hayli üzerinde gelire sahip.

Tarih: 18.03.2021 Okunma: 619