Haber: Şenol Balı
*
Tarihi Ermeni başkentlerden biri olan Van’ın tarih ve kültürünü yansıtan Van Evleri yok olmak üzere. Ermenilerden kalma tarihi evlerden bugün sadece birkaç ev ve bazı yıkık duvarlar kaldı.
Tarihi Van evleri, 1900’lü yılların başında, yoğun olarak Van Kalesi’nin doğusunda yer alıyordu. Ancak önemli bölümü yaşanan göç ve ilgisizlik nedeniyle yıkıldı. Bu evlerin yerinde ise özellikle 2011 yılındaki depremin ardından çok katlı binalar ve kaçak yapılar yükselmeye başladı. Son yıllarda uygulanan “kentsel dönüşüm” ve plansız kentleşme de tarihi yapıların birer birer tarihe karışmasına neden oldu. Kerpiç ve ahşaptan inşa edilen yapılardan ayakta kalabilen birkaç için ise herhangi bir koruma tedbiri uygulanmıyor.
Kentteki sivil toplum örgütleri bu tarihsel mirasın ranta çevrildiğini kaydederken Vanlılar Ermeni kültürünün izlerini taşıyan binaların bilinçli şekilde korunmadığını düşünüyor.
Evlerle birlikte yeşil de Van’ı terk etti
Van’ın kentsel yapısındaki tek harabiyet, tarihi Ermeni evleriyle sınırlı değil. Yeşil alanların düzenli olarak azaldığı kentte, bir yandan geleneksel evleri satın alan müteahhitlerin yaptığı denetimsiz ve kent dokusuna uyumsuz binalar yükselirken, bir yandan da düzensiz göçle birlikte gecekondulaşmanın da giderek arttığı dikkat çekiyor.
Tarihi Van evleri
Günümüze ulaşmış geleneksel Van evlerinin yapım tarihleri çoğunlukla 1915 tehciri ve Büyük Van Yangını‘ndan sonrasına dayanıyor. Van kent dokusunun önemli taşıyıcılarından olan yapıların yapımında taş temel üzerine kerpiç ve ahşap malzeme kullanılıyor. Ahşap hatıl destekli düz damlarla örtülü olan Van evlerinin günümüzde bazı örneklerinde görülen kırma çatılar sonradan eklenmiş. Çoğunlukla iç sofalı plan tipinde düzenlenen evler, tek katlı veya iki katlı olarak inşa edilmiş.
Van konut mimarisi, yapım tekniği ve malzeme kullanım biçimleri açısından bölgenin diğer kentlerinden farklı. Bölgede temel yapı malzemesi olarak tercih edilen taşın yerine geleneksel Van evlerinde kerpiç ve ahşap kullanıldığı görülüyor. En az üç odalı ve genellikle iki katlı inşa edilen evlerin kışın sıcak, yazın serin olmasının en önemli nedeni duvarlarının kalın olması. Kerpicin hava geçirebilme özelliği nedeniyle bu evlerde rutubet de olmuyor.
Coğrafik yapı ve iklim özellikleri bölgedeki malzeme tercihi konusunda belirleyici. Başta Van merkezi olmak üzere Van Gölü etrafındaki yerleşim yerlerindeki geleneksel evlerin yapımında kerpiç kullanılırken Bahçesaray, Çatak gibi daha dağlık olan ve yağışların daha yoğun olduğu ilçelerin bulunduğu bölgede daha çok taş kullanılıyor.
Taşradaki yapıların bir kısmı hala ayakta
Merkezdeki geleneksel yapılar yok olmak üzereyken kentin güneyinde bulunan Gürpinar ,Başkale, Hoşap ve Çatak gibi yerleşim yerlerinde yaklaşık 400 yıl önce Ermeniler tarafından yapılan ve günümüze kadar ayakta duran taş evler, halen mahalle sakinleri tarafından kullanılıyor. Evler dışında değirmen, tapınak gibi ortak kullanılan yapılar da varlığını korumuş durumda. Tarihi yapıların bazıları ise samanlık veya ahır olarak kullanılıyor. Uzmanlar bunu, bu bölgelerde kentleşmenin henüz yoğunlaşmamış olmasına bağlıyor.
Çev-der Başkanı Kalçık: Yeşil Van’dan beton Van’a döndük
Van’ın yeşilliği ve Van evleriyle akıllara geldiğini kaydeden Van Çev-Der Başkanı Ali Kalçık, son dönemde betonlaşma, kaçak yapılaşma ve rant alanlarının büyümesiyle kentte ne yeşilin ne de Van evlerinin kalmadığını söylüyor: “Bugünkü Van ile yakın tarihteki Van çok ciddi farklılıklar gösteriyor.Bundan 30-40 yıl önce kentte kuş bakışı baktığınızda bağ ve bostanlar içerisinde toprak damlı evler vardı. Buraya özgü evlerdi bunlar, yaşam kalitesi yüksekti. Şimdilerde yeşilin esamesi bile okunmuyor. Yeşil Van’dan beton Van’a döndük. Şehirleşme adına çarpık bir yapılaşma süregeliyo . Bahçeli ve en fazla iki katlı evlerin yerine iç içe geçmiş devasa bir köy hali almış kent. Yeşil yok,çarpık kentleşme almış başını gidiyor, hava kirliliği had safhada, trafik ve alt yapı sorunları da her geçen gün artıyor. Kent, kültüründen koparılarak, kimliksiz ve yaşanmaz bir hal aldı.
‘2011 depreminde hasar gören geleneksel evler korunmadı’
Van’da düzenli bir kentleşmenin olmadığını belirten Kalçık, ” Köyden kentte göç her ne kadar gelişmişliğin bir göstergesi olsa da Van’daki süreç bu açıdan değerlendirilemez. Bu göç doğal gelişim dahilinde değil, hızlıca ve zorunlu bir şekilde ilerledi. Köylerinden bir gece yarısı çıkarılan insanlar, geldiği kent merkezinde birkaç briketle yaptığı derme çatma yapılarda barınmaya çalıştı. Bu da kent çeperlerindeki gecekondulaşmayı artırdı” diye konuşuyor.
2011’de kentte yaşanan depremde hasar gören tarihi evlerin korunmadığını hatta sessizce yıkılıp yerlerine beton yapılar inşa edildiğini anlatan Kalçık, “Deprem olumsuz bir hadise gibi görünse de o günkü kurumlar sorumlulukla yaklaşsalardı bir fırsat olarak değerlendirilebilirdi. Tersine, hasar alan geleneksel evler ne onarıldı ne korundu. Yerlerine yapılan beton yapılarla da Van’da kişi başına düşen yeşil alan 2 metrenin altına düştü ” ifadelerini kullanıyor.
Yurttaşlar evlerin tescillenmesini istiyor
Vanlı vatandaşlar ise geleneksel evlere yönelik bu umursamaz tavrı, kentteki Ermeni kültürünün bilerek yok edilmek istenmesine bağlıyor ve bu yapıların tescillenmesi gerektiğini vurguluyor. Vanlı Zeki Yenigül şunları söylüyor; “Geleneksel Van evlerinin tescillenmesi gerekiyor. Bunlar Ermenilerden kalma yapılar olduğu için bakımı yapılmadı ve birer birer yok oldular. Evlerinin tam yerlerinin tespit edilmesi, ya da belgelendirilebilen evlerin yeniden bir restorasyon edilmesi gerekir. Belediyeler bu konuda duyarlı olmalıdır. Geçmişimizi geleceğimize taşımak için adım atmalıyız”
Dağ başına Van Evleri Mahallesi kuruldu
Mevcut ev ve diğer yapıların korunmadığı kentte şehir merkezinden kilometrelerce uzakta bir de Van Evleri Mahallesi kuruldu. Tuşba Belediyesi tarafından 2018 yılında maliyeti 4 milyon TL olan projeyle yapılan Tarihi Van Evleri Mahallesi, şehir merkezine yaklaşık 5 kilometre mesafede olan Kalecik Mahallesi’nde bin 830 metre yükseklikteki bir alanda inşa edildi. Van şehrinden yaklaşık 250 metre daha yüksekte olan bu evler, turistlerin tarafından da sık sık ziyaret ediliyor.