Türkiye’nin Akademik Özgürlükler Endeks puanının 2012-2022 arasında 0,43’ten 0,08’e düşmesi son 10 yılda özgürlük seviyesinin hızlı şekilde gerilediğine işaret ediyor.
Akademik Özgürlük Endeksi 2023 raporuna göre Türkiye 179 ülke arasında 166. sıraya bulunuyor. Türkiye; uluslararası kuruluşlar tarafından ağır insan hakları ihlalleri ve özgürlük kısıtlamaları suçlamasına maruz kalan Kuzey Kore, Belarus ve Türkmenistan ile aynı grupta bulunuyor.
Türkiye 2012 yılında 134. sırada bulunmasına rağmen endeks skoru çok daha yüksekti. Türkiye’nin Akademik Özgürlükler Endeks puanının 2012-2022 arasında 0,43’ten 0,08’e düşmesi son 10 yılda özgürlük seviyesinin hızlı şekilde gerilediğine işaret ediyor.
İsveç’teki Göteborg Üniversitesi Demokrasinin Çeşitleri Enstitüsü (V-Dem) ile Almanya’daki Friedrich Alexander Üniversitesi Erlangen-Nürnberg Akademik Özgürlük Endeksi (AFI) dünyada akademik özgürlüğü ölçmeyi hedefliyor. Şu beş temel göstergeye dayanarak filli akademik özgürlük düzeyini değerlendiriyor:
- Araştırma ve öğretme özgürlüğü
- Akademik değişim ve yayma özgürlüğü
- Kurumsal özerklik
- Kampüs bütünlüğü
- Akademik ve kültürel ifade özgürlüğü
AFI, dünya çapında farklı ülkelerden 2 bin 197 uzman tarafından yapılan değerlendirmelere, standartlaştırılmış anketlere ve V-Dem projesi tarafından uygulanan istatistiksel modellere dayanıyor. V-Dem projesi, demokrasinin çeşitli boyutları hakkında kapsamlı veri ve analizler üretiyor.
Endeks 0 ile 1 arasında değişiyor. 1 özgürlüğün en iyi durumda olduğunu gösterirken 0 özgürlüklerin kısıtlandığına işaret ediyor.
Akademik Özgürlük Endeksi 2023 raporu Aralık 2022 durumunu yansıtıyor. Buna göre Türkiye’nin 2022 puanı 0,084. Türkiye bu puan ile 179 ülke arasında 166. sırada yer alıyor.
Türkiye 'en kötü' grupta K. Kore, Belarus ve Türkmenistan ile birlikte
AFI ülkeleri “en iyi yüzde 10”dan başlayarak “en kötü yüzde 10”da sona eren 10 gruba ayırdı. Türkiye “en kötü yüzde 10” grubunda yer alıyor. Bu grup akademik özgürlüklerin en çok kısıtlandığı ülkeleri gösteriyor. Bu grupta puan sıralamasına göre şu ülkeler yer alıyor: Küba, Ruanda, Mısır, Türkiye, İran, Nikaragua, Çin, Suudi Arabistan, Güney Sudan, Ekvator Ginesi, Bahreyn, Suriye, Belarus, Türkmenistan, Eritre, Burma/Myanmar, Kuzey Kore.
Bu ülkelerin büyük bir kısmı insan hakkı ihlalleri ile anılıyor. Türkiye’nin hemen üstünde Mısır; altında ise İran yer alıyor.
Dünyada akademik özgürlüğün en yüksek olduğu ülkeler ise şöyle: Çekya, Estonya, Belçika, İtalya, Almanya, Honduras, Lüksemburg, Letonya, Finlandiya, Arjantin, Slovakya, İsveç, Şili, Jamaika, Peru, İspanya, İsrail, Nijerya, Slovenya.
Bu ülkelerin tamamı “en iyi yüzde 10”luk grupta yer alıyor.
Türkiye’de 2016’da sert düşüş
Akademik Özgürlük Endeksi’nin 2002-2022 arasındaki verilerine bakıldığında Türkiye’nin 2016 yılında çok sert bir düşüş yaşadığı ve bu durumun devam ettiği görülüyor.
2002’de 0,55 olan Türkiye’nin puanı 2004’te 0,56 ile en yüksek değere ulaştı. 2010 yılına kadar benzer seviyede seyreden endeks 2010’da 0,47’e düştü. Bu tarihten sonra kademeli düşük görülürken 2015’e 0,3o’a kadar geriledi.
15 Temmuz darbe girişimin yaşandığı 2016 yılında ise Türkiye’nin akademik özgürlük karnesi çok sert bir düşüş ile 0,08’e geriledi.
Sonraki yıllarda 0,06’ya kadar gerileyen endeks 2022’de yeniden 0,08 seviyelerini gördü.
2016 yılında kanun hükmünde kararnameler (KHK) 15 vakıf üniversitesi kapatılırken binlerce akademisyen görevlerinden uzaklaştırıldı. Türkiye Medya Sahipliği İzleme raporuna göre 2020 yılı itibariyle 6 bin 81 akademisyen ve üniversitelerin idari kadrosundan bin 427 personel ihraç edildi.
Bu kişiler arasında 11 Ocak 2016'da kendilerine Barış İçin Akademisyenler diyen ve “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan akademisyenlerin bir kısmı da yer alıyor.
Öte yandan, Türkiye’de akademisyenler son yıllarda büyük bir geçim sıkıntısı yaşadıklarından şikâyet ediyor.
2023 yılının ikinci yarısındaki son zamlara rağmen araştırma görevlisinin zamlı maaşı hala yoksulluk sınırının altında. Profesör asgari ücretin sadece 4,2 katı maaş alacak. Bu oran 2013 yılından bu yana en düşük ikinci değer.
Profesör maaşı da yoksulluk sınırının altına düşmüştü.