Cuma gecesi Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan görevden alındı.
Türkiye'nin gündemindeki 10 bebeğin ölümüne neden olan "yenidoğan bebek çetesi" haberlerinin ardından Cuma gecesi Resmi Gazete'de yayımlanan kararda Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan'ın görevden alındığı bildirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan kararla Uçan'ın yerine Mehmet Fidan atandı.
Resmi Gazete'deki kararlarda ayrıca beş ismin daha kritik görevlere atandığı görüldü.
Kararlara göre, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda açık bulunan Sosyal Yardımlar Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Safa Koçi atandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda açık bulunan İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcılığı'na iş müfettişi Erhan Taylan getirildi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı 1'inci Hukuk Müşavirliği'ne Nergis Sağlık atanırken, Helal Akreditasyon Kurumu Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Zafer Soylu, Genel Sekreterliği'ne ise Mustafa Süleyman Beşli getirildi.
Ne olmuştu?
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun yürüttüğü, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı 494 sayfalık iddianamede, şüphelilerin, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) fazla para kazanabilmek için bebek hastaların yatış süresini uzattığı, bazılarının sağlık durumunun normalden daha kötü gösterildiği, bazı hasta yakınlarından para alındığı, gelirlerin sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı iddia edildi.
Anadolu Ajansı'nın (AA) ulaştığı iddianamede, "şüphelilerin yaptıkları bu işlemlerle yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde elde edilen kazancı 3-4 katı artırdıkları" belirtildi.
Bebekler, uygun sağlık hizmeti alacakları hastanelere değil, 112 Acil Servisi ile ortak çalışan şüphelilerin seçtiği ve "örgüt adına kârlı görünen" hastanelere gönderiliyordu. İddianameye göre, çetenin asıl amacı bebeklerin iyileştirilmesinden ziyade daha çok para kazanmaktı.
Fakat enfeksiyona açık bir ortam olan yenidoğan ünitelerine yatırılan bebeklerden bazıları, normalden daha uzun süre yatılı kaldıkları veya hiç gereksinim yokken bu bölüme yönlendirildikleri için hayatını kaybetti. Şüpheliler ayrıca, usulsüz bir şekilde hastanedeki ilaçları satarak maddi kazanç elde ediyordu.
Milliyet gazetesinden Damla Güler, soruşturma kapsamında ifadesi alınmış, yenidoğan ünitesinde hayatını kaybeden bir bebeğin annesi olan B.N.'nin sözlerini aktardı:
“Kızım yoğun bakımda 3 gece kaldı. Sonrasında doktor bana, ‘Burası 1 aylık bebekler için bir yer. Sizin bebeğiniz burada kalırsa ölür. Başka hastaneye gidin’ dedi. Biz hastane bulamadık. Yoğun bakımdan sorumlu doktor bize bir hastane söyledi. Yoğun bakım ücretinin gecelik 7.000 lira olduğunu, kızımın 2 hafta tedavi görmesi gerektiğini anlattı. Kabul ettik.”
İfadesinde "35.000 lira ödeme yaptığını" söyleyen B.N., "Bana medikal bir çok şey aldırdılar. Sonrasında hastaneden çıktım. Ertesi gün beni arayarak hastaneye gitmem gerektiğini söylediler. Hastaneye gittiğimde doktor kızımın sabaha karşı öldüğünü söyledi. Bebeğim diğer hastanede 4 gün kaldı. Bu hastanede 1 gece kaldı. Sabah saatlerinde ölüsünü aldım” diyor.
Acil durumdaki hasta bebekler, anlaşmalı hastanelere, yeterli kapasite ve donanıma sahip olup olmadığına bakılmaksızın yönlendiriliyordu. Kayıtlarda Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi'nin sahibi olarak görülen F.S., İstanbul'daki bazı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerini bu yapıyı daha da genişletebilmek için kiralamış, bu ünitelerde kendisini "doktor" olarak tanıtan hemşirelere görev vermişti.
İddianamede bahsi geçen hastaneler şu şekilde sıralanıyor: "Akabe Sağlık Tesisleri AŞ'ye ait özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ'ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetlerine bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Refik Arslan AŞ'ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Beymed AŞ'ye ait Özel Birinci Hastanesi, Doğamed AŞ'ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi, Reyap AŞ'ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi, Ekip Sağlık AŞ'ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi ve Silivri Kolan Hastanesi'nin yenidoğan yoğun bakım ünitesi."
Bu hastanelerden biri (Özel Avcılar Hospital), 2013-2016 yıllarında Sağlık Bakanlığı yapmış olan Mehmet Müezzinoğlu'na aitti.
Euronews Türkçe'nin konuyla ilgili olarak ulaştığı Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi milletvekilleri, soruları cevapsız bıraktı.
Gerçek Gündem'de yer alan haberde gazeteci Seyhan Avşar, Müezzinoğlu'na ait hastaneyi aradıklarını, telefona eski bakanın korumasının çıktığını, başhekimlik tarafından bilgilendirme yapılacağını aktardı.
İddianameye yansıyan telefon görüşmelerinde, şüpheli doktor F.S. ile İ.Ö. arasında, Özel Avcılar Hastanesi şu şekilde geçiyor:
***F.S.:***Alo
***İ.Ö.:***Abi şimdi ben Avcılar Hospital’dayım. Tamam mı?
***F.S.:***Hıhı
***İ.Ö.:***Ya burada adam şöyle demiş: 'Taburcu olanların dosyaları dahil arşivden gelsin. 110 hastanın fotokopisini çekeceğiz.'
***F.S.:***Hımm
***İ.Ö.:***Ee hemşire, gözlem dosyası, epikriz her şey… Yani buna ne yapabiliriz?
***F.S.:***Bu ay temmuzdan itibaren hepsini istiyor değil mi?
***İ.S.:***Evet 110 hastayı yani… Fethin Hoca sana arşivden vermeyebilirim gibi bir şey dedi mi?
**F.S.:**Dedi dedi. 'Ben bir uğraşacağım' dedi.
Savcılığın hazırladığı metinde ölen 10 bebekten "maktul", beş kişiden "müşteki", SGK İstanbul İl Müdürlüğü'nden "suçtan zarar gören", 19 hastane ve şirketten "malen sorumlu", 47 kişiden de "şüpheli" olarak bahsediliyor.