Eğer Suriye
ile İsrail bir anlaşmaya varırlarsa, bu kez İsrail Türkiye'yi Suriye'ye daha
fazla su vermeye zorlayacaktır. Çünkü muhtemel birSuriye-İsrail barışı,
Suriye'nin Golan sularını İsrail'e bırakması, buna karşılık Türkiye'nin
Suriye'ye daha fazla su akıtması formülüne dayanmaktadır. Bu arada Türkiye'nin
aşağı ülkelerle suyu paylaşmasını"öngören "Uluslar arası
sular" tezinin en çok İsrail tarafından desteklendiğini de unutmamak
gerekir. Simon Peres, "Jean Jacgues Rousseaau gibi, suyun bir insana ya da
ülkeye değil, tüm insanlığa ait olduğunu söyleyebiliriz.
Ortadoğu'daki su bölgeye ve çevre alanlarına aittir" derken bunu en
açık biçimde ifade etmiştir.
Bu tablonun ortaya koyduğu sonuç, İsrail'in Fırat üzerindeki su
politiğinin Türkiye açısından son derece büyük riskleri içinde
barındırdığıdır. Türkiye, İsrail'in GAP'a gösterdiği aşırı ilgiyi bu
nedenle ihtiyatla karşılamalıdır. Hele bu GAP ilgisinin bir de Kürt
boyutu içermesi, İsrail'in muhtemel bir Kürt Devleti'nin yegane stratejik
destekçisi olduğu düşünüldüğünde, ciddi alarm sinyalleri içermektedir.
Bu Kürt boyutunun ilginç bir göstergesi ise, İsrail kaynaklı bir
projedir: "Kürt Kibbutzlari".
Güneydogu`ya İsrail Modeli:
Kürt Kibbutzları!...
Kibbutzlar, Siyonist hareketin Filistin`e getirdiği en ilginç ve önemli
uygulamalardan biriydi. Kısaca "kollektif tarım çiftlikleri" olarak
özetlenebilecek olan kibbutzlar, gerek Israil`in kurulmasından önce, gerekse
daha sonra önemli roller ifa ettiler. Sosyalist bir üretim modelinin sinirli
bir alanda uygulaması olan bu çiftlikler, Israil`e özgü bir model olarak
bilindiler her zaman.
Ateş adlı haftalık derginin 10 Eylül 1994 tarihli sayısında yayınlanan bir
haber, bu nedenle oldukça ilginçti. "Güneydogu`ya Israil Modeli: Kürt
Kibbutzları Kuruluyor" baslığıyla verilen haberde, sunlar yazılıydı:
İsrail-Türkiye yakınlasmasına bir türlü anlam veremeyen medya, Israil`den olsa
olsa terör uzmanlığı konusunda yardim alınır düşüncesiyle "Mossad-MiT
işbirliği", "
... Kibbutz projesinin İsrailli Kürt işadamları tarafından finanse edilmesi
ise, plana göre Kürtlerin bu uygulamaya daha sıcak bakmalarını sağlayacak.
İsrail Devleti`nin kurulmasından sonra Güneydoğu`dan göçüp İsrail`e yerleşen
Kürt Yahudileri, finanse etmenin yanı sıra, kibbutzlardan sağlanan ürünleri
pazarlama hakkını da elde etmis olacaklar. Kısacası İsrail, Güneydoğu üzerinden
dünyaya açılmayı hedefliyor.
Görüldüğü gibi Ates`in haberindeki bilgiler son derece ilginçti. Güneydoğu`daki
İ0srail modelini finanse edecek olanlar, İsrailli Kürt Yahudileriydi. Ve bu
Yahudiler, son yıllarda bölgeye düzenlenen sözde "turistik" gezilerin
müdavimiydiler. (Oysa bu "turistik" gezilerin gerçekte istihbarat
servisi elemanları tarafından yapıldığı ve bu yolla da Güneydoğu`da
"ajanların cirit attığı" biliniyor. Ünlü CIA ajanı Paul Henze de bu
tür "turistik" (!) gezilerle Güneydoğu`da uzun süre dolaşmıştı).
Ates`in haberinde bir de Aytunç Altındal`in konu ile ilgili yorumları
verilmişti. Altındal, "benim endişem şurada, oradaki İslami gelişmeyi
engellemek için böyle bir projeye girmek uygun mu, değil mi?" dedikten
sonra da, "ortada geçmisten gelen bir Kürtçülük anlayışı vardır ki, bu
daha büyük bir tehlikedir. Zaten bana göre Amerika`nın kibbutz dayatması biraz
da bunu körüklemek için planlanmıstır" diye eklemişti.
Ates dergisinin haberi biraz "sakıncalı" bulunmuş olacak ki, dergi
bir daha çıkmadı. "Kürt Kibbutzları" ile ilgili haberin çıktığı sayı,
derginin ilk ve son sayısı oldu. Bu arada sözkonusu haberden kısa bir süre
sonra bir ilginç gerçek daha ortaya çıktı: Türkiye`den İsrail`e göç etmis olan
Yahudi ailelerden bir kismi Türkiye`ye geri dönerek
Tüm bunlar İsrail`in Türkiye`nin Güneydoğu`suna karşı oldukça mide bulandırıcı
bir ilgi taşidiğinın göstergeleriydi. Ağustos 1995`te atanan İsrail`in yeni
Ankara Büyükelçisi Zvi Elpeleg`in basına söylediği "Türkiye`de su da bol,
toprak da, ancak bizde her ikisi de yok" seklindeki sözler, Yahudi
Devleti`nin gerçek niyetinin bir ifadesiydi: İsrail`in Türkiye`nin hem suyu hem
de toprağı üzerinde planları vardı.
Muharref Tevrat'a göre Yahudiler için
"Vaadedilmiş Topraklar sınırı" şöyle:
Tekvin Bab: 17 Ayet 8 S.:14:
Ve senin gurbet diyarını, bütün Kenan diyarını,
Tekvin Bab: 28 Ayet:13-14 S.27.
Üzerinde yatmakta olduğun diyarı
Sayılar Bab 34, Ayet:1-12, 172:
1- Ve Rab Musa'ya söyleyip dedi:
2. İsrail oğullarına emret ve onlara de: Kenan diyarına girdiğiniz zaman (size
miras olarak düşecek olan bu diyar,sınırlarına göre Kenan diyarı).
3. O zaman cenup tarafınız Tsin çölünden
4.. Ve sınırınız Akrabbim yokuşundan cenuba doğru dolaşacak, ve Tsine
geçecek, ve onun uçları Kadesbarneanin cenubunda olacaklar; ve Hatsar addara
çıkacak, ve Atsmona geçerek;
5. Ve sınır Atsmondan Mısır vadisine kadar dolaşacak, ve onun uçları
deniz yanında olacaktır.
6. Ve garp sınırınız büyük deniz ve onun kıyısı olacaktır; garp sınırınız
bu olacaktır.
7. Ve şimal sınırınız bu olacak, büyük denizden Hor dağına kadar
kendinize işaret koyacaksınız;
8. Hor dağından Hamata girilecek yere kadar işaret koyacaksınız; ve
sınırın uçları Tsedadda olacak;
9. Ve sınır Zifrona çıkacak ve onun uçları Hatsar-enanda olacak;
şimal sınırınız bu olacaktır.
10. Ve şark sınırınızı Hatsar-enandan Sefama kadar işaret
koyacaksınız:
11. Ve sınır Sefamdan Ainin şark tarafından Riblaya inecek; ve sınır
inecek ve şarka doğru Kinneret denizinin yanına dokunacaktır. 12 ve Sınır
Erdene inecek ve uçları Tuz Denizi yanında olacaktır. Çepçevre
sınırlarına göre memleketiniz bu olacaktır.
Sınırları çizilen bu kara parçası Tevrat'ta, "Kenan Ülkesi" olarak
adlandırılıyor.
Tekvin Bab:16 Ayet :18, S.13:
18- O günde Rab Abramla ahdedip dedi. Mısır ırmağından büyük ırmağa,
Fırat ırmağına kadar, bu diyarı, senin zürriyetine verdim.
Çıkış Bab:23 Ayet:31 s.77:
31- Ve Kızıl Deniz'den Filistinlilerin denizine kadar, ve çölden Irmağa
kadar sana hudut koyacağım; çünkü memleketin ahalisini sizin elinize vereceğim;
Tesniye Bab:12 Ayet:23-25 S.189:
23. O zaman Rab bütün milletleri önünüzden kovacak ve sizden büyük ve kuvvetli
milletlerin mülkünü alacaksınız.
24. Ayak tabanınızın basacağı her yer sizin olacak; sınırınız çölden ve
Lübnan'dan, ırmaktan, Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır.
25. Önünüzde kimse durmayacak; Allahınız Rab, size söylediği gibi,
dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır.
Kenan ülkesi başta Filistin olmak üzere, Lübnan'ı Ürdün'ü, Suriye, Mısır
ve Anadolu'yu içeriyor.
Tekvin Bab: 13 Ayet:14-15, s.11:
14. Sonra Rab Abrama dedi: Şimdi gözlerini kaldır, ve bulunduğun yerden şimale
ve cenuba ve şarka ve garba bak;
15. Çünkü görmekte olduğun bütün memleketi sana, ve ebediyen senin zürriyetine
vereceğim.
SU, İSRAİL, SURİYE ve TÜRKİYE, Hakan Yılmaz Çebi
GENEL HABERLER Misafir Yazar - 19.02.2009
Arşiv
Tarih: 19.02.2009
Okunma: 781
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.