ÇAĞDAŞ KÜLTÜR NEREYE? Ergin Bingöl

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 28.02.2009



Bilgi çağında olduğumuz şu günlerde, çağdaşlık yolunun, özgürlükten, bilgili olmaktan ve bilinçli yapılanmaktan geçtiği kesindir. Bilinçli, çağdaş yapılanma ve bilgili olmanın başta gelen temel ilkesi ise, FELSEFE-SANAT-BİLİM’LE ilgili, kültürel etkinliklerdir bence. Amaç, her koşulda ve ortamda bu kaynakları yaratmak olmalıdır. Çünkü “FELSEFE: Düşünce üretilirken karmaşa yaratır; ama bunun yanında, tartışma bilincini de geliştirir.


SANAT: Yaratılan karmaşayı ortaya koyarak onu, sonuna kadar özgürce sorgularken; demokratik bilinçlenmeyi güçlendirir.


BİLİM: Güçlü bir etik anlayışı ile karmaşayı çözümlerken, kavramları belirler. Aldığı yolda teorileri deneyerek, yasaları ortaya koyar.” İşte bu nedenledir ki; çağdaş kültürün temelinde, bu öğelerin olduğundan şüphe yoktur. Bu aşamada her kademedeki insanın artık, ne olduğundan çok, çağdaş kültür düzeyine ve bilincine bakılmalıdır kanısındayım. Çünkü ‘çağdaş kültür’ anlayışı, varlığa ve varsıllığa avuç açmak veya dil dökmek değil; engin bilgi denizinden bir avuç bilgi almaktır. Bunu bilirsek ancak, bireysel ve toplumsal sorunlarımızın temeline inebilecek gücü kendimizde bulabiliriz. Bunun içinde çağdaş anlayışa uygun davranışlarımızı, olabildiğince yüksekte tutmamız gerekir.

 
Var olduğundan bu yana insanlık her durumda, kendi aklını, bilgisini ve gücünü ortaya koyarak var oluşuna, bir anlam kazandırmaya çalışmıştır. Ancak dört elle sarıldığı bilimsellik sayesindedir ki, devirler atlamış ve çağlar devirmiştir. Kimileyin de, kör geleneklere sarılarak geride kalmayı yeğlemiştir. Ama bu, ayrı bir tartışma konusu tabii ki... Şu anki konumuz, çağı yakalamak veya çağa ayak uydurmaktır…
Her yeni kuşak doğal olarak, bir öncekine göre değişime daha yatkın özellikler göstermiştir hep. Bir sonraki kuşak, içine doğduğu kuşağa uyum göstermeye çalışırken; bir sonraki kuşak yenilenen değişime, giderek uyum göstermekte zorlanmaya başlar. Sanki bir ip çekme oyunun, yenişemeyen tarafları gibi, iki kuşak birbirini kendine doğru çeker durur. Devir değiştikçe, bu çekim işini sonsuza kadar sürdürmeye devam edecek olan değişen elemanlar, yaşamı ortak sürdürülebilirlik eşiğinde devam ettirip gidecektirler. Ancak bu aşamada yetişkinlerimizin hep, iletişim, etkileşim ve etkinlik alanları daralırken; yeni kuşak gençlerin bu konulardaki çalışma alanları daha da genişleyecektir. Bu oluşum bence, çok doğal bir gerçektir; çünkü devir, yeni genç kuşağın devridir… Ama değişeme bir şekilde ayak uyduramamak veya değişimi gerilerden takip etmek ise, tam bir hüsran ve geri kalmışlığın acılı sinyallerine gebedir.


Cumhuriyetimizin ilk kuruluş yıllarında ulusumuz, çağdaş eğitimde, hukukta, üretimde ve yönetimde devrimler yapmış ve on yılda uzun yollar almıştır. Ancak o dönemin sonrasından, bugüne kadar demokrasimiz hep tökezlemiş, kendini yönetmekte hep zorluklar çekmiştir. Süregelen zamanda ise halkımız, çağdaşlık anlayışını hep yanlış algılamıştır. Aslını koruyarak, atılımlar yapmak ve çağdaşlığı kotarmak yerine, tüketime yönelik çağdaş yeniliklere özenti duymuştur sadece. Üretimden daha çok, tüketici olmuş ve çağın edilgin (pasif) takipçisi olmayı yeğlemiştir hep. Seçilmiş çoğunluk ve üst düzey yöneticilerin tutarsızlıklarıdır ki; ülke yönetiminde bir türlü denge tutturamamış ve sistem hep tehlike sinyalleri vermiştir. Ve bu basiretsizlik, hiç bir dönemde gündemden düşmemiştir. Yönetim ve denetimde sürekli, düzensizlik yaratılmış ve çatışma kültürü pompalanmıştır. Sistem, tam bir çağdaş gelişme gösteremezken; 'kaliteyi eleyerek kalitesizi değerlendirmek' yöntemiyle, 'Adama göre iş ' politikası yürütmüştür hep. Bu politikanın sonucu ise, halkın bir kısmını avuçlarına almak, diğer kısmından da küskünler ordusu yaratmak olmuştur, ne yazık ki…

 5 TEMMUZ 2003

 

 

 

Arşiv

Tarih: 28.02.2009 Okunma: 1014

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Ömer Temel

22.02.2009 - 21:35

ben bu şiiri her okuduğumda ayrı etkileniyorum...hele final muhteşem....Hocam Hürmetlerimle ellerinden öpüyorum...iyiki varsın ve yazıyorsun...

Ömer Temel

22.02.2009 - 21:35

ben bu şiiri her okuduğumda ayrı etkileniyorum...hele final muhteşem....Hocam Hürmetlerimle ellerinden öpüyorum...iyiki varsın ve yazıyorsun...