BU KRİZ NE KRİZİ, KİMİN KRİZİ?

İsmail Hakkı CENGİZ - 03.03.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

 

Buna “küresel malî kriz” diyorlar. Bizimle alâkalı değil, dünya krize girdi, daraldı mecburen biz de daralmak zorunda kaldık, diyorlar.

“İnsanî kriz” diyenler, “sistem krizi” diyenler var.

Bize soracak olursanız, bu kriz Türkiye için, aynı zamanda “siyasî bir kriz!” Çünkü bu bunalıma herkes bulunduğu siyasî pencereden bakıyor.

*                           *                      *

Hükümetteyseniz veya ona yakın bir yerde duruyorsanız, yukarıdaki ilk cümle size gayet uygun. En fazla o söylemi dillendiriyorlar. Krizin bizimle hiçbir alâkası yok, hükümet melekler kadar masumdur.

 

Muhalefetteyseniz, bütün kabahat hükümetindir. Geliyorum diyen bunalıma tedbir almamış, hatta görmezlikten gelmiştir.

*                           *                      *

Peki, bu iktisadî bunalım daha ne kadar sürer?

Bulunduğunuz yere göre değişir. Birincilere göre krizden çıkmamız an meselesidir. Akşama sabaha çıkarız.

İkincilere göre ise; durun bakalım, Türkiye daha krize girmedi bile. Krize girecek, arkasından daha büyük bir ikinci dalga gelecek.

*                           *                      *

Krizin etkisi nedir, ne kadar daha etkileniriz ve etkileneceğiz? Meselâ döviz ne kadar daha yükselir?

Birincilere göre, etkilenmemiz kaçınılmaz. Ancak Türkiye, dünyadaki en az etkilenen ülke olacaktır. “Dövizin yükselmesi dolayısıyla 6 ay öncesine göre daha iyi durumdayız!” (Süleyman Yaşar, Taraf Gazetesi yazarı, 02.03.2009, Habertürk TV)

İkincilere göre; bir tahmin yapmak bile mümkün değil!

*                           *                      *

Bir Tespit: İşsizliğin ulaştığı boyut bakımından, ne kadar etkilendiğimizi, iş günlerinde yapılan seçim mitinglerine bakarak kestirebilir miyiz? Yani, milletin işi-gücü olsa meydanlara o kadar büyük kalabalıkların toplanması mümkün mü?

*                           *                      *

ÇEVREMDEKİ KRİZ

 

Aralık 2008’de tanıştığım, gıda sektöründeki bir ticaret erbabına, Ocak ayı ortalarında sormuştum: “Kriz sizi nasıl etkiledi?”

“Bizde kriz yok. Tedbirimizi önceden almıştık. Bir sıkıntı yok. İşler iyi!” demişti.

Ben de, “Herkesin krizden başka bir şey konuşmadığı, bunaldığı günlerde bunları duymak ne güzel!” demiştim.

Dün akşam yine beraberdik. Ben hiçbir şey sormadan, dostum şunları söyledi: “Durum felaket. Malımızı versek bile paramızı alamıyoruz. Nakit akışı sıfır!” Sıfır’ı bilhassa vurgulayarak söyledi. Başka acı şeyler de söyledi de, ben tekrar etmeyeyim.

 

Netice; kriz vatandaşın krizi!

*                           *                      *

BİLGELERDEN

 

Tehirde âfet, ihmal ve tembellikte de pişmanlık vardır.

 

Osmanlı Düsturu

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 03.03.2009 Okunma: 689

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?