Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Aylardır yaşadığımız ekonomik sıkıntılar
için, hükümet, bizim krizimiz değil,
dünyanın krizi, diyor ya…
Saadet
Partisi İstanbul Belediye Başkan Adayı Mehmet Bekaroğlu, bu konuda iktidara yerden göğe kadar hak veriyor. 8
yıl öncesine kadar aynı çatı altında politika yaptıkları arkadaşlarının
mazeretini şöyle açıklıyor:
Bu arkadaşlarımız, yollarını bizden
ayırdıktan sonra; “Adil Düzen, millî
Görüş, idealler” üzerinden siyaset yapmanın mümkün olmadığına hükmettiler. “Reel politik”le yollarına devam
edeceklerini kararlaştırdılar ve öyle de yaptılar.
“Reel politik” dedikleri; dünyanın
gerçekleriymiş! Bununla, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri gibi “gerçekler”
kastediliyor. Bu güçlere uygun, onlarla
işbirliği halinde siyaset yaparsak başarılı olabiliriz, dediler ve o yolda
yürüdüler.
Dolayısıyla, ekonomi politikalarını da
küresel güçlere uygun bir şekilde düzenlediler. İMF eksenli bir ekonomik
politikayı sürdürdüler. Nitekim Kemal
Derviş, kendi ekonomik politikalarına sahip çıktıkları için AKP’ye övgüler
yağdırdıktan sonra, Amerika’ya, Dünya Bankası’na döndü.
Evet, bunlara hepimiz şahidiz. Ben Derviş’in
ayrılmadan önce, AKP iktidarının ekonomi politikalarını kastederek “İçim rahat olarak gidiyorum!” dediğini
de hatırlıyorum.
* * *
Bekaroğlu, bu açıklamaları yaptıktan
sonra…
“Reel
politik söylemiyle dünyayla uyumlu olmayı arzu eden sizsiniz. Uyum sağladığınız
dünya krize girince sizin de krize girmenizden daha doğal ne olabilir?
Bu
sizin tercihiniz. Böyle bir tercih yaptıktan sonra, bu kriz küresel bir kriz ne
yapalım, bizim ne kabahatimiz var, demek ne kadar sağlıklı?
Siz
ülkenin gerçeklerini, kendi gerçeklerimizi hiç hesaba katmadınız ki! Şimdi bu
kriz dünyanın krizi, elimizden ne gelir sızlanması ne kadar haklı?” tespitlerini yapıyor. (18.03.2009 gecesi, Fox TV)
* * *
RTE 2009 YOLLARDA
RTE, Raylı Taşıma Ekipmanı’nın kısa yazılışı. İstanbul belediyesinin imal ettiği veya
ettirdiği yeni raylı taşıma sistemiymiş. İstanbul’un Avrupa yakasında hizmet
verecekmiş. Hayırlı yolculuklar dileriz.
Bu son model taşıma sistemi tamamıyla
yerli üretimmiş. Elbette gurur duyuyor insan. Çünkü ortaya devasa ürünler
çıkıyor.
Yalnız canımızı sıkan bir husus var; tamamen yerli üretim olan bu harikulade donanıma
İngilizce isim verilmiş olması. Dilimizi yozlaştırdığı için onu buraya
almıyoruz. Daha ilginç olanı ise, verilmiş olan İngilizce ismin baş harflerinin
de RTE olması. Tamamen yerli bir
üretim olan böyle devasa bir mamule, neden yabancı bir isim verildiğini
anlayamadık. İstanbul belediyesine de yakıştıramadık.
Kınıyoruz.
Önceki
yazılar