Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Millî eğitimin
Ergenekon’la tek ilişkisinin, çocuklarımıza “Ergenekon Destanı”nın bir güzel öğretilmesinden ibaret olması
lâzım! Okullarımızda bunun yapıldığından son derece şüpheliyiz.
Bununla
birlikte, kabinedeki en kıdemli bakan olan Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik,
güncel Ergenekon’la son derece alâkalı… 12’nci dalgada gözaltına alınanlar
için; “onlar akademik faaliyetlerde bulundukları veya öğrencilere burs
verdikleri için gözaltına alınmadılar. Darbe teşebbüsünde bulundukları için
gözaltına alındılar!” diye beyanat vermişti. Belli ki sayın bakan ilgilenmiş,
araştırmış, işin doğrusunu öğrenmiş ve milleti-memleketi aydınlatıyordu.
Suni gündemlerin ülkeye tesirini bu beyanattan daha
iyi gösterecek bir delil, arasanız bulamazsınız.
Eğitimle alâkalı herkes kabul eder ki; Millî Eğitim
Bakanının üzerindeki yük, aldığı sorumluluk Başbakandan bile ağırdır. Çünkü
sadece 17 milyon çocuğun bugünü ve geleceği değil, bir milletin istikbali ve “kaderi” Eğitim Bakanının avuçları
içindedir.
Millî eğitimi Bakanı sadece resmî okullardan, onların
meselelerinden değil, özel dershanelerden özel eğitim merkezlerine, sürücü
kurslarından dil kurslarına kadar ülkedeki her türlü eğitim faaliyetinden sorumludur.
Bu kadar yoğun işi olan bir bakanın suni gündem
maddesiyle ilgilenmesi devasa boyutlardaki kendi işiyle ilgileneceği zamanı
elbette azaltır. Tabii aklımıza şu soru da geliyor: Acaba, Sayın Bakan Millî Eğitimin meselelerini çözmekten ümidini kesti
de artık kendini sadece güncelle mi meşgul ediyor?
* * *
Güçlü bir tek parti hükümetindeki, idealist bir Millî Eğitim Bakanı 5
yılda çok önemli sorunları çözebilir, millî eğitimde çığırlar açabilir, Türk
eğitim tarihine altın harflerle adını yazdırabilir.
Kendisi de bir eğitimci olan, mevcut Bakan ise 7
yıldır “eğitim bakanı”dır. Sayın
bakan güçlü tek parti iktidarında, eline her türlü imkân verilmesine rağmen
eğitimde neyi düzeltti?
Çocuklarımızın çağa uygun bilgi seviyesinde
yetişmesinden geçtim, en azından “iyi
vatandaş” olarak yetişmeleri konusunda bir mesafe alınabildi mi?
Öğretmen
açığı giderilebildi mi? 70-80 kişilik sınıflara son verilebildi mi?
İlköğretim yaşındaki bütün çocuklarımız okullara
gönderilebildi mi?
Okullardaki
“zorla bağış” kaldırılabildi mi?
Öğretmenlerin sorunları çözülebildi mi?
Bu şartlar
altında öğrenciler, veliler ve öğretmenler; kendilerini “Ergenekon mağaraları”nda
sıkışmış gibi hissediyorlar mı dersiniz?
Dile kolay 7
yıl… Dijital dünyada 7 dakika bile çok kıymetliyken milyonların, bir daha geri
gelmeyecek olan 7 yılını ve istikbalini nereye harcadınız, ÇOCUKLARIMIZIN VE ÜLKENİN 7 YILINI NE YAPTINIZ BAKAN BEY?
* * *
Ekrem Şama Üstadın Genelhaberler’deki ilk makalesinin
başlığı “Millî Öğütüm Bakanlığı”ydı.
Yazının bir yerinde “Gençlerimiz adeta
eğitilme adı altında öğütülmektedirler.” diyen Üstada gelin de hak vermeyin!
Bir milletin istikbali öğütülüyor!
* * *
Önceki Anketimizin Sonuçları:
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun
bindiği helikopterin düşmesi hakkında ne düşüyorsunuz?
1. Hiç kuşkusuz kazadır:13
2. Hiç şüphesiz sabotajdır:42
3. Sabotaj ihtimali olan bir kazadır:63
Ankete gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Sol
sütundaki yeni anketimize katılır mısınız?
Önceki yazılar