KRİZDEN ÇIKMAK NEDEN KOLAY OLMAYACAK?

İsmail Hakkı CENGİZ - 12.05.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

 

Kriz hayatımızı nasıl etkiledi, krizin göstergeleri neler?

 

Alışverişin azalması, kapanan işyerleri ve fabrikalar, piyasadaki durgunluk ve en önemlisi işsizliğin artması…

 

Demek ki bu göstergeler tersine dönerse, krizden çıktığımızı anlayacağız. Her şey bir yana, bilhassa işsizliğin azalması krizden çıkışın en bariz göstergesi olacak.

 

Peki, işsizlik sorunu nasıl çözülür?

 

Çok basit! Kapanan fabrika ve tezgâhların tekrar işlemeye başlaması, yeni işyeri ve fabrikaların açılmasıyla… Bu sayede, şimdi 3,5 milyon olan resmî işsiz sayısı 1,5 milyonlara düşerse, göğsümüzü gere gere krizden çıktığımızı söyleyebiliriz.

 

Bu kısa sürede mümkün gözüküyor mu? Şu andaki işsizlerden 2 milyonuna iş bulunsa bile işsizliği süren 1,5 milyon insan için kriz devam ediyor olacak. Ayrıca, her yıl 1 milyon genç insan işgücüne katılıyor. Onlara da ayrıca istihdam sağlamak gerekiyor.

 

Halen işçi çıkarılırken, bu kadar büyük bir işsiz kitlesine kısa vadede, meselâ; 3 sene içinde iş bulmak mümkün mü?

 

Hemen şunu söyleyeyim: Maksadım, kapkara bir tablo çizerek içinizi karartmak değil. Bu devasa meselenin üstesinden gelecek, geniş kapsamlı 2 ayrı çözüm önerim var. Bunları son bölümde takdim edeceğim.

 

Önce, bu noktaya nasıl geldik ve neden kısa sürede krizden çıkmak mümkün değil, onu ortaya koymamız lâzım. Çünkü çözüm için problemin kaynağını çok açık olarak tespit etmemiz şarttır.

*                        *                      *

BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?

 

Bundan önceki yıllarda, ihtiyacın çok üzerinde üretim yapılmış. Bazı dallarda o kadar aşırı üretim yapılmış ki, meselâ tekstilde; hiç üretim yapılmasa bile istifler yıllarca yetecek seviyede… İnşaatta, otomotivde, madeni eşyada vs. büyük fazlalık var. Tabii düşük kapasiteyle de olsa, bir taraftan üretim de devam ediyor.

 

İşte, o aşırı üretim, aşırı atık madde oluşmasına yol açtı. Bu atık maddeler ve atmosfere salınan gazlar karayı, denizleri ve havayı kirletti. Doğal kaynakların da aşırı tahribine sebep oldu. Hepsi birden dünyanın ısınması, iklimin değişmesi, canlı dengesinin bozulması sonucunu getirdi.

 

Bunları tespit edince, insan, acaba, bu kriz, tabiatın bir intikamı, Allah’ın bir cezası mı, diye düşünmeden edemiyor!

*                        *                      *

Bir iyi haber:

 

Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının dünyadaki en pahalı fiyatlar olduğundan şikâyet ediyorduk ya… Meğer bizim hükümetler doğrusunu yapıyorlarmış. Çünkü egzoz gazlarından ötürü oluşan iklim değişikliği, solunum yolu hastalıklarının tedavisi dâhil olmak üzere benzin tüketiminin dolaylı maliyeti; litre başına 3,17 dolardır (LESTER R. BROWN, PLAN B 3.0). Bu bedeli biz veya çocuklarımız ödeyecek.

 

Dolayısıyla yakıt ne kadar pahalı olursa o kadar az tüketilir ve dünyanın tahribatına da o kadar az sebep olur.

 

Yarın devam etmek dileğiyle…

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 12.05.2009 Okunma: 674

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Osman GENÇ

22.04.2009 - 15:56

Osman bey... Tema olarak güzel bir yazı ... Bende düşünmeden edemem acaba hiç itibarımız kalmadıysa nasıl yükselteceğiz...............saygıyla

ÖZGÜR DENİZ

29.04.2009 - 17:58

teşekürler güzel yazı için. umutla efendim

Osman GENÇ

22.04.2009 - 15:56

Osman bey... Tema olarak güzel bir yazı ... Bende düşünmeden edemem acaba hiç itibarımız kalmadıysa nasıl yükselteceğiz...............saygıyla

ÖZGÜR DENİZ

29.04.2009 - 17:58

teşekürler güzel yazı için. umutla efendim