İŞSİZLİĞE SON, SOSYAL ADALETE MERHABA

İsmail Hakkı CENGİZ - 15.05.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

(Dünden devam)

 

Gelişmenin diğer bir amacı da, insanların kendilerine ve hoşlandığı uğraşlara ayıracakları zamanı daha fazla artırmaktır.

 

Peki, şimdiki durum ne?

 

Bir yanda çok kazanan ama kendilerine hiç vakitleri kalmayanlar; diğer yanda bütün vakitleri zorunlu olarak kendilerine kalan ama hiç kazancı olmayanlar.

 

Küresel bir açmazın içindeyiz!

 

Bu açmaz nasıl açılacaktır? Bu büyük kriz nasıl aşılacaktır?

 

Şöyle:

 

Bu açmaza ancak; şu andaki istisnai çalışma şekli olan yarım gün” (part time) çalışma usulünün genel çalışma biçimi haline getirilmesi bir çıkış yolu olabilir.

 

Şu anda bir kişinin çalıştığı ve çalışma düzenini bozmayacak, hattâ verimi artıracağı görülen her kadroya iki kişinin atanmasını; çalışma süresinin ve ücretin de bu iki kişiye paylaştırılmasını öneriyorum.

 

Bu sayede, şu anda bir felaket olan gelir dağılımımız da biraz daha adaletli hale gelir.

 

Tabii ki bazı sektörlerde ve bazı kadrolarda bunun uygulanması zordur. Ama süreçleri gözden geçirirsek işlerin büyük bir çoğunluğunda yarım gün” usulü rahatlıkla uygulanabilir.

 

Elbette yarım gün” ibaresine takılıp kalmamalıyız. Sektörün ve kadronun özelliğine göre bu çalışmayı “yarım hafta”, “yarım ay” hattâ “yarım yıl” biçiminde uygulayabiliriz.

 

*                        *                      *

 

KURUMLAR TATİL YAPMAMALI, İNSANLAR TATİL YAPMALI

 

Bu çalışma şekline göre, aynı iş için görevlendireceğimiz iki kişiden biri tatil yaparken diğeri mutlak surette işinin başında olacaktır.

 

Böylece; bu çalışma şeklinin uygulamaya geçirilmesiyle, her fırsatta yaptığımız tatillerden dolayı ikide bir kapanan müesseselerimizin de artık, yılın çok özel 1-2 günü hariç, hiç kapanmamasını teklif ediyorum. Çünkü bu çalışma şekline göre, insanların hayatının yarısı zaten tatil. Eh diğer yarısında da sıkı bir şekilde çalışmalıyız. Bu düzende, sağlık ve yakınlarının ölümü gibi çok olağanüstü sebepler dışında izin uygulamaları da tarihe karışacak.

 

“Yarım gün” usulünü, serbest çalışanlara da öneriyorum. Her insanın ruh ve bedenini dinlendirmeye, hoşlandığı uğraşlara zaman ayırmaya, iç sesini dinlemeye ve kendini geliştirmek için zaman ayırmaya ihtiyacı vardır.

 

Zaten, istesek de istemesek de, dirensek de destek versek de, gelecekte bu uygulama zorunlu olacak!

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 15.05.2009 Okunma: 653

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Çağrı...

20.04.2009 - 18:38

Gerçekleri Böle Güzel Yorumlayan Babalime Başarılarının Devamını Diliorum..

betül

20.04.2009 - 20:27

ozanoğlu ülkemizin halini süper anlatmışsın tebrikler...

Kadir

21.04.2009 - 10:56

Elinize sağlık. Hem güldüm, hem duygulandım, hem de derin derin düşündüm "hali pür melalimizi". tebriklerimle...

Necmi Uçar

21.04.2009 - 12:23

Güldürürken düşündüren mısrarın sahibini candan kutlarım.Çok hoş bir anlatım olmuş, başarılar dileğimle.

Çağrı...

20.04.2009 - 18:38

Gerçekleri Böle Güzel Yorumlayan Babalime Başarılarının Devamını Diliorum..

betül

20.04.2009 - 20:27

ozanoğlu ülkemizin halini süper anlatmışsın tebrikler...

Kadir

21.04.2009 - 10:56

Elinize sağlık. Hem güldüm, hem duygulandım, hem de derin derin düşündüm "hali pür melalimizi". tebriklerimle...

Necmi Uçar

21.04.2009 - 12:23

Güldürürken düşündüren mısrarın sahibini candan kutlarım.Çok hoş bir anlatım olmuş, başarılar dileğimle.