Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
(Dünden devam)
Gelişmenin diğer bir amacı da, insanların kendilerine
ve hoşlandığı uğraşlara ayıracakları zamanı daha fazla artırmaktır.
Peki, şimdiki durum ne?
Bir yanda
çok kazanan ama kendilerine hiç vakitleri kalmayanlar; diğer yanda bütün
vakitleri zorunlu olarak kendilerine kalan ama hiç kazancı olmayanlar.
Küresel bir açmazın içindeyiz!
Bu açmaz nasıl açılacaktır? Bu büyük kriz nasıl
aşılacaktır?
Şöyle:
Bu açmaza ancak; şu andaki istisnai çalışma şekli
olan “yarım gün”
(part time) çalışma usulünün genel çalışma biçimi haline getirilmesi bir çıkış
yolu olabilir.
Şu anda bir kişinin çalıştığı ve çalışma düzenini
bozmayacak, hattâ verimi artıracağı görülen her kadroya iki kişinin atanmasını; çalışma süresinin ve ücretin de bu
iki kişiye paylaştırılmasını öneriyorum.
Bu sayede, şu
anda bir felaket olan gelir dağılımımız da biraz daha adaletli hale gelir.
Tabii ki bazı sektörlerde ve bazı kadrolarda bunun
uygulanması zordur. Ama süreçleri gözden geçirirsek işlerin büyük bir
çoğunluğunda “yarım gün”
usulü rahatlıkla uygulanabilir.
Elbette “yarım gün” ibaresine takılıp kalmamalıyız. Sektörün
ve kadronun özelliğine göre bu çalışmayı “yarım
hafta”, “yarım ay” hattâ “yarım yıl”
biçiminde uygulayabiliriz.
* * *
KURUMLAR TATİL YAPMAMALI, İNSANLAR TATİL YAPMALI
Bu çalışma şekline göre, aynı iş için
görevlendireceğimiz iki kişiden biri tatil yaparken diğeri mutlak surette
işinin başında olacaktır.
Böylece; bu çalışma şeklinin uygulamaya
geçirilmesiyle, her fırsatta yaptığımız tatillerden dolayı ikide bir kapanan müesseselerimizin de artık, yılın çok özel 1-2
günü hariç, hiç kapanmamasını teklif ediyorum. Çünkü bu çalışma şekline
göre, insanların hayatının yarısı zaten tatil. Eh diğer yarısında da sıkı bir
şekilde çalışmalıyız. Bu düzende, sağlık ve yakınlarının ölümü gibi çok
olağanüstü sebepler dışında izin
uygulamaları da tarihe karışacak.
“Yarım gün” usulünü, serbest çalışanlara da
öneriyorum. Her insanın ruh ve bedenini dinlendirmeye, hoşlandığı uğraşlara
zaman ayırmaya, iç sesini dinlemeye ve kendini geliştirmek için zaman ayırmaya
ihtiyacı vardır.
Zaten, istesek de istemesek de, dirensek de destek
versek de, gelecekte bu uygulama zorunlu olacak!
Önceki
yazılar