BU SALGINLAR DOĞAL MI, SUNİ Mİ?

İsmail Hakkı CENGİZ - 12.06.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


İnsanlık, Hemen hemen 3 aydır “domuz gribi” denilen bir salgınla karşı karşıya… Bu salgına yakalananların sayısının her geçen gün arttığı bildiriliyor. Durum o kadar vahim bir hal aldı ki, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), en yüksek sağlık alarmı verdi. Böyle bir alarmı, en son bundan 41 sene önce vermiş.

 

Çok şükür “domuz gribi” afeti Türkiye’de yok gibi… Bir kaç vaka görüldüyse de, onların tamamı dışarıda bu virüsü kapmış. Fakat hiçbir şekilde rehavete kapılmaya gelecek gibi değil! Dünyada her an milyonlarca insanın ülkeden ülkeye seyahat ettiği düşünülürse, her an her yeri tehdit edebilecek bir felaketle karşı karşıyayız demektir.

 

En çok korkulan, virüsün, toplu halde bulunulan yerlerde, kalabalıklara bulaşması… Onun için okulların tatil edilmesi, maçların ertelenmesi gibi tedbirler gündemde… Tabii şimdi okullar tatile girdi, ligler de sona erdi, 3 ay bu konuda problem yok. Fakat sorun 3 ayda çözülecek gibi gözükmüyor.

 

Salgının önü alınamazsa sonbaharda okulların açılması, liglerin başlaması kararı gözden geçirilecek. Bu arada Hacca gidişlerin ertelenmesi bile gündeme gelebilecek. Yani, o kadar ciddi bir afet söz konusu!

*                        *                      *

Domuz gribinden çok şükür etkilenmedik derken bizim de başımızda başka bir büyük dert var: Kırım Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığı… 4 senedir, memlekette havaların ısınmaya başlamasıyla ”kene” kâbusu da başlıyor.

 

Bu konuda kafamızda bir sürü soru işareti var:

 

Nereden çıktı bu kene? Daha doğrusu kene eskiden beri var da, bu KKKAH virüsü taşıması nereden çıktı? Kaç yıldır bu afetle karşı karşıya olduğumuz halde neden çaresi bulunamıyor? Başka ülkelerden bu konuda bir şikâyet duymadık, bu kene virüsü sadece Türkiye’de mi var? Eğer öyleyse, neden sadece Türkiye’de?

 

Elbette Türkiye’de var diye başka ülkelerde de olsun demiyoruz. Sebebini öğrenmek istiyoruz.

 

*                        *                      *

 

Bilindiği gibi, geçen yıllarda da bütün dünyayı ve Türkiye’yi kasıp kavuran bir “kuş gribi”yle karşı karşıya kalmıştık.

 

Bütün bunlar “yeni” zuhur eden hastalıklar… Bulaşıcı ve çok tehlikeli…

 

Burada üzerinde durulması gereken en önemli husus, bu hastalıkların ortaya çıkması doğal mıdır? Yoksa çevreyi kirleterek, tarımda hormon kullanarak, tohumların genini değiştirerek insanoğlu tabiatın dengesini bozduğu için kendisi mi bu afetlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor?

 

Bunlara cevap veren bir görevliye rastlamıyoruz.

 

*                         *                      *

ARİFLERDEN

 

Yerli kara dağların yıkılmasın!

Gölgeli kaba ağacın kesilmesin!

Görklü suyun kurumasın!

Kanatlarının ucu kırılmasın!

 

Dede Korkut

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 12.06.2009 Okunma: 674

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?