MAYINLI ARAZİLER KONUSU İYİCE TARTIŞILMALIDIR, Alaettin Hacımuezzin

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 18.06.2009

  Alaettin HACIMÜEZZİN


 

Daha önce yazdığım ve aşağıda okunabilecek notlarımız için değişik kişilerden şahsıma ve umuma gelen görüşler dolayısıyla sözlerimize bazı açıklamalar eklememiz gerekiyor.

1) TEMA bildirisinde işin doğası gereği Orduya verilmesi talep edilmiş idi. Ancak Ordu'dan yapılan açıklamada lüzumlu araç ve gereç ve eğitilmiş personel olmadığı söylenmiş, hatta bir şirket ismi bile tavsiye edilmiştir. Borç batağına getirilmiş/getirtilmiş ülkemizde para sıkıntısı dolayısıyla buna ayrılacak paramız yoksa bu millet araç gereç için ve personel eğitimi için elbette para toplar, toplayabilir, mal da bizde mülk de biz de kalmak koşulu ile. Şimdi yasa cıktı diyenlerimizi duyar gibiyiz. Tıbbi hata, teknik hata olabileceği gibi idari hata da olabilir. Yanlış hesap Bağdat'tan döner.

2) Kimseyle polemiğe girmek istemem, girmeyi de sevmem.Meseleleri öğelere ve somut verilere dayandırırsak kimsenin seyir defterini bilmeden kişiye özel ahkam kesme kolaycılığına sapmayız.

3) a-Halkımız ortalama olarak ilk öğretim okulu dördüncü sınıfından mezundur. Bugün yanılmıyorsam 220 bin okul çağındaki çocuk okula erişemiyor. Nüfus planlamasının ve çok eşliliğin ancak kızların sekiz yıllık eğitimden  geçirilmesi ile önlenebileceğini Dünya ve Türkiye gerçeği bize söylüyor. Ne yazık ki birçok parlamenter de çok eşli.

    b-Türkiye ortalaması bu olunca geri kalmış yörelerimizdeki durumu ayrıca düşünelim.

    c-GAP projesi başladığında genç bir mühendistim. Ama vahşi sulamalar yüzünden birçok ovanın tuzlaşmayla yüz yüze geldiğini biliyorduk ve GAP bölgesi için de bu endişeleri-GAP bölgesini sonraki yıllarda gönüllü gidip çalışarak gördük-taşıyorduk.

    d-Artık herkesin bildiği bir bilgiyi tekrarlayalım. Sularımızın %70' ini tarımda kullanıyoruz. Bunun da % 40'ını sistemde kaybediyoruz. Bazı ülkeler salma sulamayı yani vahşi sulamayı terk edip yağmurlama sulamayı bile demode ve buharlaşma dolayısıyla israflı kabul ediyor, varsa yoksa damlama sulama diyor. Ya biz çıkıp fakirliğimize mi fatura edelim durumu?

    e-Şimdi bu bilgiler ışığında mayınlı arazilerde neden ailelerin mülkiyetinde tarımı savunmadığımız daha net anlaşılıyor değil mi? Ora insanının ortak olduğu kooperatif tüzel kişiliğinin mülkiyetine verilen optimal büyüklükteki arazilerde tarım yapılmasını savunuyorum.Ora insanından işçisi ziraat mühendisinden müdürü, veteriner hekimli üretim tarzı.Tarım havza bazında organizasyon -bilgili olmayı ve  alt yapı hazırlığını gerektiren çok önemli bir sektör. Stratejik bir sektör. Vazgeçilemez ve devredilemez bir üretim biçimi.Gıda güvenliği her şeyin önünde. Bilgisayarı-masayı-otomobili yiyemezsiniz, onlarsız ömür boyu mahrum olsanız da yaşarsınız ama üç günden fazla aç kalamazsınız. Aç kalan insanların neler yaptıklarına dair öyküler başka bir yazı konusu. Onun için toprak bizde, üretim bizde, tüketim bizde kalmalı.

     f-Çevre bakımından, toprak bakımından Türkiye tüketiliyor, dünya tüketiliyor ve can çekişiyor. En önemli silah buğday. Buna genel olarak gıda diyelim. Para zengini ülkeler tarım arazisi satın alıyorlar uzun yıllara dayalı kiralıyorlar.Yeni yerleşimler böyle demek ki. Tarihe şekil vermek için tarihi önceden okumak gerekir.

    g) Bunlar kişisel görüşlerimdir. Sürçü lisan ettik ise affola. Saygılarımla.

 

Arşiv

Tarih: 18.06.2009 Okunma: 792

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?