KÝÞÝ GERÇEÐÝ KALBÝYLE GÖRÜR*

Ýsmail Hakký CENGÝZ - 04.07.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum h�rd�r.

 


 

Bazen, �ok zek� bildi�imiz birinin ��lg�nca i�ler yapt���n� veya �ok zek� ba�ka birinin ��ld�rd���n� duyar�z. Derler ki, “�ok ak�ll� oldu�undan, akl� fazla geldi�inden delirmi�!”

 

Hayat� anlamaya, hayatla ba�a ��kmaya sadece zek� yeterli olam�yor. Neyse ki, Allah, bir de “duygusal zek�” diye bir yetenek bah�etmi�.

 

Amerikal� Doktor Daniel Goleman, “DUYGUSAL ZEK� Neden IQ’dan Daha �nemlidir?” adl� eserinde “Duygusal zek�”y� derinlemesine a��kl�yor.

 

Burada ge�en “IQ”, bilimsel zek�y� simgeler. �SS’ye giren bir ��rencinin, bir bak�ma, bilgi birikimi ve bilimsel zek�s� �l��lm�� olur. O s�navda “duygusal zek�” hemen hi� hesaba kat�lmaz.

 

“Duygusal zek�” kavram�, s�kl�kla kulland���m�z “duygusal davranma” deyiminden olduk�a farkl� bir anlamdad�r. Birisinin “duygusal davrand���ndan” s�z etti�imizde genellikle olumsuz bir eylem s�z konusudur. Mis�l; ��retmen, daha �nceden tan�d��� bir ��rencisine s�n�fta ayr�cal�k tan�m��sa “duygusal davrand���” s�ylenebilir.

 

“Duygulu” olmakla “duygusal” olmak da s�k�a kar��t�r�l�r. Duygulu olmak, kendimizi kar��m�zdaki ki�inin yerine koymak, onun ruh halini anlamak, onun keder veya ne�esine ortak olmak gibi pozitif bir durumu a��klar. Duygusal olmak ise, gereksiz bir �ekilde duygular� �ne ��karmak, �fkelenmek, tutkular�n esiri olmak, a�lamak, objektif olamamak gibi daha ziyade zafiyetin bir g�stergesi olarak, negatif bir durumu a��klar.

*                        *                      *

Duygusal zek�n�n neden IQ’dan daha �nemli oldu�una d�nersek; “ben” denilen varl���n duygular�m�z�n eseri oldu�unu g�r�r�z. Hatta “duygular�m�z�n esiriyiz” dersek, pek de m�bala�a etmi� say�lmay�z.

 

Hayata bak�� a��m�z�, se�imlerimizi, inan�lar�m�z� IQ’muz pek az etkiler.

 

Yukar�da ad� ge�en eserinde Daniel Goleman; “�K� Z�HN�M�Z” ba�l��� alt�nda “Asl�nda biz iki zihne sahibiz; birisi d���n�yor, di�eri ise hissediyor. … Bu duygusal/ak�lc� ikili�in halk aras�ndaki izd���m� ‘k�lp” ile ‘kafa’d�r. Bir �eyin do�ru oldu�unu ‘kalpten’ bilmek ak�lc� zihinle d���nmekten farkl� bir �eydir; bir bi�imde daha derinden emin olmakt�r.” Diyor.

  *                      *                      *

�imdi, yukar�da anlat�lanlar�n g�n�m�zde ya�ad���m�z olaylara yans�mas�na bakal�m: Neredeyse gizli hi�bir �ey kalmad�. Hadiseler hepimizin g�zleri �n�nde cereyan ediyor. Her ne kadar yalan haber, aldatma giri�imleri, y�nlendirmeler varsa da, birbirini do�rulayan bilgilerle ger�e�e ula�mak, hakikati bulmak hi� de zor de�il.

 

Hal b�yleyken ne g�r�yoruz? En hayat� konularda, b�t�n veriler ortadayken ahali 2’ye b�l�nm��: Bir “taraf”�n “Tertemiz, AK“ dedi�ine; di�er taraf “Neresi ak? G�rm�yor musunuz, her yan� kirlenmi�, KARA” diyor.  Yine bir “taraf”�n, “Ortada korkun� bir ter�r �rg�t� var!” s�ylemine kar��l�k, di�er taraf�n “Hani nerede? Ben bir �ey g�remiyorum. Senin g�rd���n hayal olsa gerek!” diye kar��l�k verdi�ine �ahit oluyoruz.

 

Neden?

 

��nk� savundu�umuz �eyin do�ru oldu�unu “kalpten” biliyoruz. “Derinden eminiz!”

 

------------------------------

*: Antoine De Saint

 

 

�nceki yaz�lar

Tarih: 04.07.2009 Okunma: 656

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

�sim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz payla��lmayacakt�r.)

Yorum: *

G�venlik Sorusu:
T�rkiye'nin ba�kenti neresidir?