ŞİRKET HATTI KULLANANLARI BEKLEYEN TEHLİKE

İsmail Hakkı CENGİZ - 01.08.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Son 1 yıl içinde, bir buçuk milyondan fazla kişinin işini kaybettiği bildiriliyor. Onların pek çoğunun, vaktiyle çalıştıkları kurum veya şirket hesabına cep telefonu sahibi olduklarını tahmin edebilirsiniz. Çünkü kurum hattı çok önemli avantajlar sağlıyor. Kurum hattı sahipleri, söz konusu avantajı işten çıktıktan sonra da sürdürme eğiliminde olabilirler.

 

İşte bu noktada çok dikkatli olmalarını tavsiye edeceğiz. “Kurum hattı” kullanan bir öğretmenin başına gelenler, konunun ne denli hayatî olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

 

Söz konusu öğretmen, bir “özel eğitim merkezinde” idarecidir. Ekim-2007’de kurum hattı sahibi olur, Kasım-2007’de işten çıkarılır. Kurumun kendisine sağladığı avantajlı GSM hattını kullanmaya devam eder. Cep telefonu alınırken, fatura için, doğal olarak “kurumun adresi” gösterilmiştir.

 

İşten çıkarılınca, fatura adresinin değiştirilmesi için, internet üzerinden söz konusu GSM şirketine müracaat eder. Cevap alamaz, bir daha dener, yine cevap yoktur. Faturaların ev adresine gönderilmesi için, ilgili GSM şirketinin ana bayilerine başvurur. Her seferinde, kendisine bir “numara” verilir, adres değişikliği için bu numarayı araması söylenir. Hoca, bunu ihmal eder.

 

Eğitim kurumlarına avantaj sağlayan Söz konusu GSM şirketinin hangisi olduğunu anlamışsınızdır ama ben yine de adını yazmayayım.

 

Derken, Aralık-2007 sonlarında, işten çıkarıldığı “özel eğitim merkezi”nden bir telefon gelir. “Kurumun sağladığı hattın, kurum tarafından kapatılacağı” bildirilir. Hoca, “kapatmayın, faturaları ben öderim!” diye engel olaya çalışsa da, “Hayır kapatılacak!” cevabını alır. Nitekim 2 gün sonra deneme yaptığında, hattın kapanmış olduğunu görür.

 

Bu vaziyette aklınıza ne geliyor? Telefon kapatıldığına göre, borcu da ödenmiştir! Hoca, başka bir GSM şirketinden yeni bir hat alarak onu kullanmaya başlıyor. “Kurum hattını” da unutuyor.

 

Aradan bir buçuk seneden fazla zaman geçiyor. Hoca, mütevazı bir tatil beldesinde ayaklarını uzatmış, tatilin keyfini çıkarırken telefonu çalıyor. Karşısındaki ses, bir avukatlık bürosundan aradığını, “kurum hattı telefonunun 375 TL. borcu olduğunu, hemen ödemezse haciz geleceğini” bildiriyor.

 

Hoca, şaşkınlıktan şaşkınlığa düşer. Yaklaşık 2 yıldır ne bir fatura görmüştür, ne de herhangi bir borcu olduğuna dair ikaz gelmiştir. Faturaları adresine yollamayan, borç ikazı için de telefonunu aramayan şirket, haciz işlemi ikazı için telefonunu buluvermiştir.

 

Aslında, hoca, şirketle cebelleşmemek için, bildirilen rakamı borç-harç ödemeye razıdır. Fakat elinde hiçbir resmî bildirim bulunmadığından, söz konusu rakamı ödese bile borcun kapanacağından emin olamamaktadır.

 

Hocanın keyfi kaçmış, kendini savunmasız ve çaresiz hissetmektedir. Şimdi, kuzu kuzu haciz işleminin uygulanmasını beklemektedir. Bu arada, söz konusu borca da günlük faiz uygulandığını da öğrenir.

 

Şirket hattı kullananlara duyurulur: Hattınız kapatılmışsa bile borç olup olmadığını mutlaka kontrol ediniz.

 


 

Önceki yazılar

Tarih: 01.08.2009 Okunma: 734

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?