Oy gizli,
haber kutsal, yorum hürdür.
Her gün pek çok kişi ve kurumla ilişkimiz olur.
Alışveriş ederiz, muayene oluruz, devlet dairesinden bir hizmet alırız,
bankalarla işimiz vardır, trafikte birçok insanla karşılaşırız, otobüse,
dolmuşa, taksiye bineriz… Vs.
Bu ilşkilerde bazen canımız sıkılır, bazen memnun
kalırız, bazı kişilerin hizmetini beğeniriz, bazılarının muamelesini insanlık
dışı buluruz. Bazen ödediğimiz ücretin tam karşılığını aldığımızı, bazen de
kazık yediğimizi hissederiz. Hatta bazen paramızla rezil olduk dediğimiz bile
olur.
Bu münasebetlerin genel seviyesi nedir? Çoğu vakit
memnun muyuz, yoksa şikâyetçi mi?
Gözlemlediğim kadarıyla, ilişkilerde çoğu zaman hayal
kırıklığı yaşıyoruz… Bir görevlinin, bir satıcının davranışı nadiren bizi
memnun ediyor.
Hâlbuki bütün ilişkilerin memnuniyet verici olması,
kötü muamelenin ya hiç olmaması veya istisna olması lâzım gelir, değil mi?
yaşadıklarımız bunun tam tersi gibi… Güzel bir davranış, beğendiğimiz bir
hizmet istisna halinde…
Bu ters durumun kendiliğinden düzelmesi mümkün mü?
Misal; bir hastanedeki yanlışlık, bir devlet
dairesindeki haksızlık, askerdeki adam kayırma, bir muameledeki rüşvet, bir
işyerinde yediğiniz kazık kendi kendine düzeltilebilir mi?
Veya dürüst, kibar, insanca davranan bir görevlinin
bu güzel tavrı kendi kendine yaygınlaşır mı?
Hayır!
İşte, burada takdir ve şikâyet müessesesi devreye
girmeli. Daha açık bir ifadeyle; memnuniyetimizi de şikâyetimizi de dile
getirmek lâzım.
Beğendiğimiz bir davranış, ilgili kişinin bağlı
olduğu üstlerine, daireye, kuruluşa bildirilmeli ki, bizi memnun eden davranış
yaygınlaşsın ve davranış sahibi ödüllendirilsin, diğer personele örnek olsun…
Bizi üzen, kızdıran, canımızı sıkan bir olay da; bir
daha tekrar etmemesi, yanlış işlemin düzeltilmesi ve gerekiyorsa ilgili kişinin
cezalandırılması için şikâyet edilmeli. Hiç kimse tamamen bağımsız değildir.
İlgili kuruluşun üst yönetiminden, zabıtaya, maliyeye kadar şikâyet ve
takdirlerimizi iletebileceğimiz pek çok merci vardır.
Biz takdir veya şikâyetimizi bildirmezsek, konunun
ilgilileri aksaklığın veya güzel bir davranışın nerede, hangi birimde olduğundan
nasıl haberdar olacak?
Takdir ve şikâyetlerin son derece etkili bir “eğitim” vasıtası olduğu görüşündeyiz.
Takdir ve şikâyet insanları eğitir. Birey ve toplumun kalitesini yükseltir.
Günümüzde, şikâyet ve takdirleri ilgililere iletmek
çok kolaylaştı. Herkesin ve her kurumun internet adresi ve telefonu var. Eğer
telefon etmek istemiyorsanız ve internete de giremiyorsanız, bir girene
derdinizi anlatın, takdir veya şikâyetinizi 2 dakikada ilgilisine ulaştırsın.
Üşenmemek lâzım!
* * *
ÜSTATLARDAN
Hudâya
insanın hali yamandır,
Neler
çektiğimiz sana ayandır.
Manası var
mıdır bin tarikatin?
Aç… Aç sen
kapısını hakikatin.
SEMED
VURGUN (Azerî şair)
* * *
KÜRT
AÇILIMINA AKTÖR DESTEĞİ
AKP
genel başkan yardımcısı Edibe Sözen, “Kevin
Costner demokratik açılımı candan destekliyor.” demiş.
Müjdeler sana ey AKePeli Edibe, artık
sevin,
Çünkü açılıma destek verdi Amerikalı
Kevin.
Önceki
yazılar