TAKDİR, ŞİKÂYET VE İLİŞKİLERDE KALİTE

İsmail Hakkı CENGİZ - 25.09.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Her gün pek çok kişi ve kurumla ilişkimiz olur. Alışveriş ederiz, muayene oluruz, devlet dairesinden bir hizmet alırız, bankalarla işimiz vardır, trafikte birçok insanla karşılaşırız, otobüse, dolmuşa, taksiye bineriz… Vs.

 

Bu ilşkilerde bazen canımız sıkılır, bazen memnun kalırız, bazı kişilerin hizmetini beğeniriz, bazılarının muamelesini insanlık dışı buluruz. Bazen ödediğimiz ücretin tam karşılığını aldığımızı, bazen de kazık yediğimizi hissederiz. Hatta bazen paramızla rezil olduk dediğimiz bile olur.

 

Bu münasebetlerin genel seviyesi nedir? Çoğu vakit memnun muyuz, yoksa şikâyetçi mi?

 

Gözlemlediğim kadarıyla, ilişkilerde çoğu zaman hayal kırıklığı yaşıyoruz… Bir görevlinin, bir satıcının davranışı nadiren bizi memnun ediyor.

 

Hâlbuki bütün ilişkilerin memnuniyet verici olması, kötü muamelenin ya hiç olmaması veya istisna olması lâzım gelir, değil mi? yaşadıklarımız bunun tam tersi gibi… Güzel bir davranış, beğendiğimiz bir hizmet istisna halinde…

 

Bu ters durumun kendiliğinden düzelmesi mümkün mü?

 

Misal; bir hastanedeki yanlışlık, bir devlet dairesindeki haksızlık, askerdeki adam kayırma, bir muameledeki rüşvet, bir işyerinde yediğiniz kazık kendi kendine düzeltilebilir mi?

 

Veya dürüst, kibar, insanca davranan bir görevlinin bu güzel tavrı kendi kendine yaygınlaşır mı?

 

Hayır!

 

İşte, burada takdir ve şikâyet müessesesi devreye girmeli. Daha açık bir ifadeyle; memnuniyetimizi de şikâyetimizi de dile getirmek lâzım.

 

Beğendiğimiz bir davranış, ilgili kişinin bağlı olduğu üstlerine, daireye, kuruluşa bildirilmeli ki, bizi memnun eden davranış yaygınlaşsın ve davranış sahibi ödüllendirilsin, diğer personele örnek olsun…

 

Bizi üzen, kızdıran, canımızı sıkan bir olay da; bir daha tekrar etmemesi, yanlış işlemin düzeltilmesi ve gerekiyorsa ilgili kişinin cezalandırılması için şikâyet edilmeli. Hiç kimse tamamen bağımsız değildir. İlgili kuruluşun üst yönetiminden, zabıtaya, maliyeye kadar şikâyet ve takdirlerimizi iletebileceğimiz pek çok merci vardır.

 

Biz takdir veya şikâyetimizi bildirmezsek, konunun ilgilileri aksaklığın veya güzel bir davranışın nerede, hangi birimde olduğundan nasıl haberdar olacak?

 

Takdir ve şikâyetlerin son derece etkili bir “eğitim” vasıtası olduğu görüşündeyiz. Takdir ve şikâyet insanları eğitir. Birey ve toplumun kalitesini yükseltir.

 

Günümüzde, şikâyet ve takdirleri ilgililere iletmek çok kolaylaştı. Herkesin ve her kurumun internet adresi ve telefonu var. Eğer telefon etmek istemiyorsanız ve internete de giremiyorsanız, bir girene derdinizi anlatın, takdir veya şikâyetinizi 2 dakikada ilgilisine ulaştırsın.

 

Üşenmemek lâzım!

 

*                        *                      *

ÜSTATLARDAN

 

Hudâya insanın hali yamandır,

Neler çektiğimiz sana ayandır.

Manası var mıdır bin tarikatin?

Aç… Aç sen kapısını hakikatin.

 

SEMED VURGUN (Azerî şair)

 

*             *                      *

KÜRT AÇILIMINA AKTÖR DESTEĞİ

 

AKP genel başkan yardımcısı Edibe Sözen, “Kevin Costner demokratik açılımı candan destekliyor.” demiş.

 

Müjdeler sana ey AKePeli Edibe, artık sevin,

Çünkü açılıma destek verdi Amerikalı Kevin.

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 25.09.2009 Okunma: 685

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?