Oy gizli,
haber kutsal, yorum h�rd�r.
Ya�,
tuz ve �ekerin zararl� oldu�unu bilmeyen yok! Hatta �eker ve tuzun “zehir” oldu�unu s�yleyenler bile var.
Yine biliyorsunuz ki, ne yerseniz yiyin, onunla birlikte mutlaka ya�, tuz veya
�eker alm�� oluyorsunuz. Bazen hepsini birden al�yoruz. Bunun �tesinde,
neredeyse b�t�n sebze ve meyvelerde hormon, ekmek d�hil pek �ok g�dada katk�
maddesi var. Fazla yiyip-i�mekle, bu zararl� maddeleri de fazlas�yla alarak
sa�l���m�z�n bozulmas�na yol a�m�� oluyoruz.
Bu,
do�al olan “sa�l�kl� ya�ama”ya
ihanettir.
Fazla yemek; kilo almak, bacaklara a��r�
y�k, kalbe bask� yapmak demek… �eker
hastal���, hipertansiyon, kolesterol y�ksekli�i gibi pek �ok rahats�zl��a
davetiye ��karmak demek… Sadece fazla yemenin yol a�t��� hastal�klar
dolay�s�yla, kendiniz pek �ok hastal�kla u�ra�mak zorunda kal�rken, hastane ve
doktorlar� da l�zumsuz yere me�gul etmi� olursunuz. Doktorlar, ka��n�lmaz
hastal�k ve sakatl��� olan hastalara daha az zaman ay�rmak zorunda kal�rlar.
Bu,
hastal�klardan ka��namayanlar�n tedavi s�relerinden �almak demektir.
Fazla yemenin getirdi�i hastal�klardan
�t�r� kulland���n�z ila�lar hem kendi b�t�enize, hem de devlet b�t�esine
fazladan bir y�k getirir. Kendi b�t�em beni ilgilendirir, diyebilirsiniz. Fakat
devlet b�t�esinde her vatanda��n pay� oldu�una g�re; devletin size ila� harcamas� yapmas�yla di�er vatanda�lar�n hakk�ndan
alm�� olursunuz.
Fazla yemenin sebep oldu�u kilolarla
v�cudun do�al �ekli bozuluyor. B�ylece, bedeninizin
do�al haline ihanet etmi� oluyorsunuz. Bedenin �ekli bozulunca v�cudunuzla
bar���k olmak zorla��yor. Bu da tak�nt�ya, saplant�lara ve �zg�vende azalmalara
sebep olabiliyor. Bu durum gerginlik, �fke ve tabiat�yla mutsuzluk
getirebiliyor.
Fazla yiyip-i�mek, bu g�da maddelerinin
art�klar� veya ambalajlar� dolay�s�yla �evre kirlili�inin de artmas�na sebep
oluyor. Bu maddelerin �retimi i�in fazladan enerji ve su harcamak zorunda
kal�n�yor. Bu ise, kaynaklar�n daha
h�zl� t�ketilmesi sonucunu do�ururken, yerk�renin de �s�nmas�na yol a��yor.
Tabii yedi�imiz besinler s�n�rs�z de�il.
Hepimiz biliyoruz ki, gerek �lkede, gerekse d�nyada bu g�dalar� bulamayan,
yeterli beslenemeyen milyonlar, milyarlar var. Onlar g�daya, g�da onlara
ula�am�yor. Fazla yemekle onlar�n hakk�ndan
da yemi� oluyoruz. Bu kadar b�y�k a�l�k varken, biz nas�l t�ka-basa
karn�m�z� �i�irebiliriz.
Asl�nda, fazla yiyerek �ocuk ve
torunlar�m�z�n yiyece�ini de t�ketmi� oluyoruz. Bu da �ocuklar�m�za ve onlar�n istikbaline bir ihanet oluyor. ��nk�
bug�nk� talebi kar��lamak i�in, daha fazla verim elde etmek gerek�esiyle
topra�a a��r� suni g�bre at�l�yor, a��r� sulama yap�l�yor. B�t�n bunlar
topra��n verimini gittik�e azalt�rken, �orakla�maya ve topra��n tuzlanmas�na
yol a��yor. Dolay�s�yla, ziraat�n gelece�ini tehlikeye atm�� oluyoruz.
Tabii ki b�t�n s�ylediklerimiz, ihtiyac�n
�zerinde yiyecek-i�ecek t�ketenlere. Do�ru beslenmeye, bilin�li t�ketime hi�bir
itiraz�m�z yok.
Bununla
birlikte, yazd�klar�m�z�n, i�tahlar� biraz olsun kesece�i umulur.
* * *
�STATLARDAN
ABD'den
h�t denince; "Al bir avu� dut." diyene
Ya�l� �ana�� g�r�nce, kani�lerle et yiyene
N�fuzlular s�yleyince, kuvvetliye ba� e�ene.
Batak masas�nda z�ls�n, bo�lukta sallanan kolsun
"Yedi�iniz z�kk�m olsun." etinizi akrep yolsun.
KAD�R DURAK
�nceki
yaz�lar