GÜL GÜLMESİN DE BİZ Mİ GÜLELİM?

İsmail Hakkı CENGİZ - 20.10.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Dünkü gazetelerde çok geniş bir gülümsemesini gösteren resminin altında, Sayın Cumhurbaşkanının “Çok güzel şeyler oluyor” sözleri vardı.

Nitekim kendileri aylar önceden “güzel şeyler” olacağını öngörmüştü.

Ne mutlu ona, öngörüsü gerçekleşti. Ülkede güzel şeyler oluyor.

PKK’lılar teslim oluyor… Ülkeye, bölgeye ve dahi küreye barış geliyor. Ve Cumhurbaşkanı gülüyor.

Daha geçen hafta, Türkiye – Ermenistan maçında da güzel şeyler olmuştu. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan Bursa’da ağırlanmış, üzülmesin, kızmasın diye kardeş Azerbaycan bayrakları toplatılmış, sanki bayraklar çöp gibi bir köşeye atılıvermişti.

Ondan birkaç gün önce de en güzel şeylerden biri olmuş, Ermenistan’la aramızda bir iyi komşuluk, sıfır problem SÖZLEŞMESİ imzalanmıştı. O imza sonucunda, çok mühim Ermenistan’ı kazanma, hiç de mühim olmayan Azerbaycan’ı kaybetme güzelliğini yaşamıştık!

*   *   *

Bu arada ekonomide de güzel şeyler oluyor.

İşsizlik cehenneminde kavrulanların sayısı azalıyor… TÜİK’in son verilerine göre, işsizlik oranı binde 2 azalmış. Geriye 3 buçuk milyon kadar işsiz kalmış.

Sayın Gül’ün, şu azıcık işsiz hakkında da öngörüleri mevcut mudur?  Acaba, babası cumhurbaşkanı olmayan gençlerin de, hiç olmazsa asgarî ücretle iş bulabilecekleri bir ekonomik yapı, bir “adil düzen” öngörüyorlar mı?

Gençlerimiz için de “güzel şeyler olacak” mı?

Çünkü…

Aile çevresinde yıllardır güzel şeyler oluyor. Misâl, 19 yaşındaki oğlunun işleri o kadar yoğun ki, geçen haftalarda, Kayseri’deki milli maça giden, Başbakanlık özel uçağına yetişememişti de Erdoğan’ı bile bekletmişti. Bereket versin imdadına motosikletli polisler erişip, birisinin terkisinde uçağa ulaştırılmıştı.

Hayat ne kadar ahenkli, ne kadar hoş… Ne güzel şeyler oluyor.

Gül, gülmesin de biz mi gülelim?

O demesin de, biz mi “güzel şeyler oluyor” diyelim?

*   *   *

ANA MUHALEFETE PAYE

Hayat bu kadar ahenkli, her şey bu kadar güzel olunca insanın zihni de açılıyor tabii. Yaratıcı fikirler yağmur gibi dimağa yağıyor.

Ki Sayın Cumhurbaşkanı, 40 sene düşünülse akla gelmeyecek demokratik öneriler ileri sürüyor:

Milli Güvenlik Kurulu’nda ana muhalefet de olmalı!

Bu ne yüce gönüllülük… Yoksa alçak gönüllülük mü demek gerekiyor? İnsan bir coştu mu ne diyeceğini falan da şaşırıyor!

Demek ülkede bir muhalefet varmış!

Demek onun da fikrini almak lâzımmış!

Hem de nerede? Devletin çatısında, Milli Güvenlik Kurulunda!

Aşk olsun, demokratlık bu kadar olur!

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 20.10.2009 Okunma: 724

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?