Prof. Dr. Tayfun Özkaya
Gündemin domuz gribi ve açılım ile bu kadar yüklü olduğu bu günlerde 26 Ekim
pazartesi günü Resmi Gazetede Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından
yayınlanan bir yönetmeliğin zamanlaması doğrusu GDO severler için çok uygun
idi. Yönetmelik Türkiye’yi GDO’ların ithaline ve kullanımına açtı. Artık GDO’lu
ürünlerle zehirlenme özgürlüğü başlamıştır. GDO’lu ürünleri topluma yedirmek
için önce haberi farkına varmadan yedirmek gerekir diye bazıları düşünmüş
olabilir mi? Pazartesi medya bu olayla hiç ilgilenmedi. Salı günü ise birçok
gazete ve web sayfasında haber ters verilmişti. Kimisi mamalarda artık GDO
kullanılamayacağını, kimisi de Türkiye’ye GDO’ların giremeyeceğini yazıyordu.
Yüzeysel izleyiciler için nerede ise çok güzel bir haber vardı.
GDO’lu ürünlerin sağlığa etkileri hayvanlar üzerinde
yapılan epeyce araştırmaya konu oldu. Sadece bir tanesini verelim. İskoçya
Rowett Enstitüsü’nden Dr. Arpad Pusztai’nin GD patates ile beslediği farelerin
tümünün iç organlarında küçülme, sindirim sistemlerinde bozukluk, bağışıklık
sistemlerinde çökme, kan yapılarında bozulma ve mide çeperlerinde kalınlaşma
görüldü.
Okuduğunu anlayacak herkesi yönetmeliği kendi gözleri
ile okumaya çağırıyorum. Merak etmeyin beş sayfadan fazla değil. Bundan sonra
sizin ve çocuklarınızın ne yiyeceği sizin elinizde. İnternette adres yerine
rega.basbakanlik.gov.tr
yazıp tıklayın ve 26 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazeteyi açıp kendiniz okuyun.
Madde 5/2’de yazanlar şöyle:
“İthal edilen, üretilen veya dağıtımı yapılan GDO’lu gıda veya yemin
çevre, insan veya hayvan sağlığı açısından olumsuzluğu tespit edildiğinde, gıda
veya yem işletmecisi sağlığı ve çevreyi korumak amacıyla gerekli tedbirleri
almak, Bakanlığı, diğer ilgili mercileri ve tüketicileri acilen bilgilendirmek
ve söz konusu gıda veya yemi, piyasadan geri çekmek zorundadır.”
Emriniz olur. Az sayıda istisnası ile dünyanın neresinde görülmüş, bir şirketin
“yoğurdum ekşidir” dediği. Hindistan’da GDO’lu pamuğun verimsiz ve zararlı
olduğunu 19 araştırma söylediği halde, bu araştırmaları hangi şirket dikkate
almıştır.
Madde
5/3’de şunlar yazıyor:
“GDO lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve
devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması
yasaktır.”
Yani
“aslında GDO’lar zararlıdır, bu yüzden bebekleri şimdilik affediyoruz. Büyüyünce
onlar da başlarlar yemeğe” demekteler. Daha başka söze gerek var mı?
Madde 5/7’de şunları okuyoruz:
“Gıda veya yemin % 0,5 ten fazla izin verilmeyen GDO içermesi halinde
ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmez.”
İnsan
veya çevre sağlığına zararlı bir ürünün azıcık karışmasının bir sakıncası
olmadığı söylenmek isteniyor. Birazcık mikrop zarar vermez gibi bir ifade.
Zararlı bir organizmanın şakaya gelmeyeceğini bilmiyorlar mı?
Madde 5/8’de şunları okuyoruz:
“GDO’suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO’suz
olduğuna dair ifadeler bulunamaz.”
Eee, pes yani. GDO’lu gıdaları üretenler o kadar
ürünlerine güvenmiyorlar ki her hangi bir gıda üreten bir şirket paketin
üzerine ürününde GDO kullanılmadığını yazamıyor. Tarım Bakanlığına öneriyoruz:
“trans yağ kullanılmamıştır”, “katkı maddesi kullanılmamıştır”, “domuz eti
kullanılmamıştır” yazılmasını da yasaklasınlar. Ne farkı var? Çok mu masum bu
madde. Bu isteğin ABD’de GDO’lu ürün üreten şirketlerin talebi olduğunu biliyorlardı
şüphesiz.
GDO’ya Hayır Platformunun da açıkladığı gibi “GDO’lu
yemlerle beslenen hayvanların ve ürünlerinin de GDO’lu sayılması ve dolayısıyla
etiketlenmesine ilişkin hiçbir maddenin yönetmelikte yer almaması da insan
sağlığının hiçe sayıldığının en büyük göstergelerinden biridir.” İçtiğiniz süt
artık çok daha tehlikeli olacak.
Yönetmeliği çiğneyenlere verilecek para cezaları
büyük şirketleri ürkütecek düzeyde değildir.
Bütün bunlar insanlarımıza, çevreye yapılan bir zulüm
değilse nedir? Artık GDO ile zehirlenme özgürlüğünüz var.
Ya şimdi ayağa kalk ve itiraz et,
Ya da sistemin mezbahasında uslu koyun olduğunu itiraf et.
Prof. Dr. Tayfun Özkaya
Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Tarım Ekonomisi Bölümü
Bornova 35100
İzmir
tel (iş) 232 388 40 00 /1441
Arşiv