Kalem fery�d eder, a�lar m�rekkep,
“Beni cahil eline verme Ya Rab!
L�tfunla �lime �evir yolumu,
K�rma n’olur kanad�m�, kolumu.”
L�edri
Hi�bir yerde
memleketin Birinci Cihan harbindeki ge�irdi�i tecr�benin ac�l��� burada oldu�u
kadar vuzuhla g�r�lemezdi. Bu, eski ressamlar�n tasvir etmekten ho�land�klar�
�ekilde, �l�m�n zaferi idi. D�rt y�l
bu da�larda kurtlara insan etinden ziyafetler �ekilmi�, �l�m her yana dolu
dizgin sald�rm��, se�meden avlam��t�. U�ursuz t�rdan durmadan, bir saat rakkas�
gibi i�lemi�, rast geldi�i her �eyi bi�mi�ti. Bununla beraber, n�fusu altm��
binden sekiz bine inen Erzurum Mill� M�cadeleye �nayak olmu�, Ermenistan
zaferini idrak etmi�, yava� yava� sa� kalan hem�erilerini toplamaya ba�lam��t�
(1923).
…
Fakat d�rt kap�l�
�ehrin kendisi yoktu. Denilebilir ki as�rlarca gururunu yapan ve topluluk
hayat�na istikamet veren serhat �ehri ruhundan ba�ka ortada pek az �ey
kalm��t�. Bu y�k�l�� Erzurum’da ilk defa m� oluyordu? 1828 ma�lubiyeti, 1876
felaketi ve daha �nce bir �ok isyanlar muhakkak ki buralar� yine sarsm��t�.
Birincisinde y�z otuz iki bin olan n�fus, y�z bine inmi�ti. �kincisinde �ehir
k�kten sars�lm��t�. Fakat bu seferki y�k�l�� �ok ba�ka bir �eydi. Bu sefer
�l�m, geride kendinden ba�ka hi�bir canl� �ey koymamak ister gibi �ehre
sald�rm��t�. Ger�ekten kendi mal� olan u�suz bucaks�z bir mezarl���n bir ucunda
k���k bir �ehir iskeleti, art�k sadece bir harabeyi �evreleyen birka� kap�
ad�yla birka� bozuk yol b�rakarak �ekilip gitmi�ti.
Hemen herkesin yaln�z
kendisinin anlatabilece�i bir hik�yesi vard�. Hemen herkes birka� ki�iye
a�l�yor ve �k�betini h�l� bilmedi�i bir sevdi�ini bekliyordu.
Bir dostum anlatm��t�:
“Daha �ehre girmeden,
A�kale’de yatt���m han�n kahvesinde, esirlikten yeni d�nen yan�k y�zl�, tek
kollu bir bi�are bana, giderken b�rakt��� o�lu, kar�s� ve anas�ndan hi�birini,
hatt� evinin yerini bile bulamad��� i�in, girdi�i g�n�n ak�am� �ehri terk
etti�ini s�yledi.
— Peki, �imdi nereye
gidiyorsun? Diye sordum.
Bir m�ddet d���nd�.
Y�z� alt�st olmu�tu. Nihayet:
— efendi, dedi; nereye
gitti�imi ne sorars�n? Geldi�im yeri sana s�yledim, yetmez mi?
Do�ru s�yl�yordu.
Geldi�i yeri ��renmi�tim”.
* * *
M�tareke y�llar�nda
Ermeni meselesi dolay�s�yla Erzurum’a gelmi� olan Amerikan Heyetine o zaman�n Belediye
Reisi Z�kir Bey’in verdi�i cevab� kim hat�rlamaz? Terc�mana:
“Dilma�, bana bak, bu
beyler uzun boylu anlat�yorlar. Ben k�sa bir misalle Erzurum’da ekseriyet
kimlerde idi, Generale anlatay�m” diyerek Heyeti oturduklar� evin penceresine
g�t�rm��,
“Bak�n, demi�, �urada
b�t�n �ehri saran bir ta�l�k var. Onun da ortas�nda yirmide biri kadar duvarla
�evrilmi� bir yer var. O b�y�k ta�l�k M�sl�man mezarl���, o k����� de Ermeni
mezarl���d�r; bunlar kendi �l�lerini yemediler ya!”
Erzurum’da T�rklerin
daima ezici bir �okluk halinde ya�ad�klar� bin t�rl� g�sterilebilirdi. Z�kir
Bey’in haz�rcevapl��� bunlar�n en k�sas�n�, itiraza yer b�rakmayan�n� bulmu�tu.
* * *
�nsan kaderinin b�y�k
taraflar�ndan biri de, bug�n att��� ad�m�n kendisini nereye g�t�rece�ini bilmemesidir.
Bak�’nin Fatih Camii’nde fakir bir m�ezzin olan babas� o�lunun T�rk�eyi kendi
ad�na fethedebilece�ini, s�z�n ebed� saltanat�n� kuraca��n�; Nedim’in anas�,
T�rk�enin ikliminde o�lunun bir bahar r�zg�r� gibi g�lece�ini, onun ge�ti�i
yerlerde b�lb�l �ak�mas�n�n kesilmeyece�ini, a�z�ndan ��kan her s�z�n
ebedili�in bir k��esinde bir erguvan gibi kanayaca��n� biliyorlar m�yd�? Bunun
gibi Malazgirt Ovas�’nda d�v��en yi�itler, k�l��lar�n�n havada �izdi�i kavisin,
b�t�n ufku dolduran nal �ak�rt�lar�n�n Sinan’�n, Hayrettin’in, Itr�’nin,
Dede’nin d�nyalar�na gebe oldu�undan elbette habersizdiler. Kader, insan ruhu
bir taraf�n� tamamlas�n, yarat�l���n b�y�k r�yalar�ndan biri ger�ekle�sin diye,
onlar� bu ovaya kader g�ndermi�ti. Yarat�c� ruhun emrinde idiler, onun
istedi�ini yapt�lar.
…
Cinis’ten i�imde, bir
y���n d���nce ile ayr�ld�m. … �nsanlar �al���rken ne kadar mesut oluyorlar!
Yaratman�n h�z�, onlar� i�lerinden kavray�p kurdu�u zaman bu �l�m makinesi ne
g�zel, ne temiz bir �henkle i�liyor! Sonra insano�lu mesut olunca b�t�n varl�k
nas�l de�i�iyor, �l�me kadar her �ey nas�l sevimli, cana yak�n oluyor, hi�bir
�ey kendi al�n teri kadar bir insan� tatmin edemez. �al��an insan kendi
varl���nda h�k�m s�ren bir �hengi b�t�n k�inata nakleder. Hayat�n biricik nizam�
bu �hengin kendisi olmal�d�r. B�yle olunca her �ey de�i�ir, pe�inde ko�tu�umuz
muvazeneyi buluruz.
BE� �EH�R’den
Ar�iv