Bu d�nyada
herkese yer var.
B�y�k Larousse, “yorum”u ��yle tan�ml�yor: 1. Bir metnin, bir yap�t�n anla��lmas�
g�� yanlar�na a��kl�k getirmek, daha iyi anla��lmas�n� sa�lamak i�in baz� a��klamalar
yaparak ayd�nl��a kavu�turma; bu a��klamalar�n yap�ld��� s�z veya yaz�; tefsir.
2. Bir haberi bir olay� vb. belli bir g�r�� a��s�na g�re inceleyip a��klayarak
de�erlendirme; onlarla ilgili olarak a��klayan�n bak�� a��s�n� yans�tan
g�r��ler.
B�y�k Larousse, “fikir”i de ��yle tarif ediyor: 1. bir durumu kar��lamay�, bir
eylemin ya da yap�t�n �zg�n temelini olu�turmay� sa�layan zihinsel yarat�m,
d���nce. 2. Bir bireyin ya da bir gurubun bir �ey, bir konu �zerindeki yarg�s�,
g�r���, d���nce. Bu konudaki fikrin ne? Sizinle ayn� fikirde de�ilim.
Osmanl�ca L�gat, “fikir”i; zihin tasavvuru olarak tan�ml�yor. Yani
bellekte �ekillendirme…
“Fikir”le e�anlaml� olarak kulland���m�z “d���nce”ye gelince; B�y�k Larousse’dan ald�klar�m ��yle: 1.
�nsan�n maddesel ve toplumsal ger�ek kar��s�nda kavramlar ortaya koymas�n�,
onlar� birbirine ba�lamas�n� ve yeni bilgiler edinmesini sa�layan s�re�lerin
t�m�. 2. Bir kimseye, bir guruba, bir
toplulu�a, bir partiye, d�neme vb. �zg� fikirler b�t�n�. ��reti. Marks’�n
d���ncesi, �sl�m d���ncesi, Bat� d���ncesi…
Eflatun’a
g�re d���nce, insan�n kendi kendisini sorgulamas�d�r.
Aristoteles, d���nceden genel olarak �z� kavramam�z� sa�layan
yetiyi anlar.
Descartes da, d���nceyi ruha ba�layarak ona bir stat� veren filozoflardan
biridir. “D���n�yorum, �yleyse var�m” s�z�, d���nceyi, b�t�n ger�eklerin ve b�t�n bilgilerin temeli olarak ortaya
koyar. “D���nce s�z�nden derhal tan�yabilecek kadar i�imizde olan �eyi
anl�yorum. Bundan �t�r�; iradenin, anl���n, d�� g�c�n�n ve duyular�n b�t�n
i�lemleri d���ncedir.”
Kant’a
g�re d���ncenin g�revi, olaylar� a��klamakt�r. Oysa olaylar� �reten d���nce de�ildir.
Marks��l��a g�re d���nce, nesnel �eylerin insan beyninde
dolays�z ve genelle�mi� bir yans�mas�d�r. Marks�� bilgi kuram� varl���n
d���nceden �nce geldi�ini kabul etmekle birlikte, varl�k ile d���nce aras�nda
�zde�lik oldu�unu ileri s�rer.
* * *
Yine B�y�k Larousse’dan konumuzla ilgili
bir tan�m daha: D���NCEL�: 1.
�l��l�, d���nerek davranan, dikkatli kimse… Bu ki�inin tutumu i�in kullan�l�r.
2. Kayg�s�, endi�esi, s�k�nt�s� olan, tedirgin g�r�nen kimse i�in kullan�l�r.
Bize g�re yazar, her iki anlamda da “d���nceli” bir ki�idir.
Bunun d���nda, l�gat ve ansiklopedi
a��klamalar�ndan, bizim baz� tespitlerimiz oldu. ��yle ki:
1. Tan�mlardan, her insan�n
d���nebildi�ini, dolay�s�yla her insan�n d���nce �retebildi�i sonucunu
��kar�yoruz. Ve tabii akl�m�za bu kadar
insan�n �retti�i d���nce nerede, ne oluyor, ne i�e yar�yor, sorular� tak�l�yor.
2. Bir mevzu veya hadiseyle ilgili yorum
yapmak i�in illa o konunun uzman� olman�z �art de�il. L�kin bir “g�r�� a��n�z” olmal� ve onu
yans�tmal�s�n�z.
* * *
B�t�n insanlar d���nebiliyor fakat pek az
insan�n d���ncesi kamuoyunu ilgilendiriyor ve kamuoyu �n�ne ��kabiliyor.
Neden?
��nk� �retti�imiz d���ncelerin pek �o�u
g�nl�k ihtiya�lar� kar��lamaya d�n�k, s�radan, birbirinin tekrar� ve k���k bir
�evreden �tesini ilgilendirmeyen “ekmek almal�y�z”, “kitap okuyaca��m”,
“Ankara’ya u�akla gidelim” gibi d���ncelerdir.
Peki, kamuoyu �n�ne ��kmaya, bir medya
organ�nda yay�m ve yay�nlanmaya l�y�k d���ncenin �zelli�i ve niteli�i nedir?
Bir kere fikir yeni olmal�, �zg�n olmal�, ilk defa sizin a�z�n�zdan ��kmal�,
sizin kaleminiz yazmal�. Ama yay�nlanmak i�in bu yeterli de�il.
�kincisi, d���nce bir meselenin en az 1 noktas�n� ayd�nlatabilmeli. Fikir,
gerek onu �retenin beyninde, gerekse hitap etti�i okuyucunun beyninde bir ���k
yakmal�. Hani, kafam�zda sizli, karanl�k, bulan�k noktalar vard�r ve bizi
rahats�z eder ve bir �ey okudu�umuz, duydu�umuz zaman aniden bir ���k yanar ve
sisli noktalar�n p�r�l p�r�l ayd�nland���n� hissederiz. Zihnimiz ve dima��m�z
rahatlar ya, i�te �retti�imiz fikrin b�yle bir �zelli�i olmal�.
���nc�s�, b�y�k bir �o�unlu�u, kitleleri ilgilendirmeli; m�mk�nse b�t�n
halk�, hatta b�t�n insanl��� ilgilendiriyor olmal�.
D�rd�nc�s�, fikir, a��k ve ak�c� bir �ekilde ifade edilebilmeli. D�zg�n ve
d�zenli bir bi�imde ifade edilemeyen fikrin bir de�eri olamaz.
Bunlardan ba�ka fikir, bir tak�m yeni ve
g��l� iddialar ortaya koyabilirse, bug�ne kadar olan bilgi birikimlerine bir
harf ekleyebilirse veya yarg�lar�m�z� sorgulayabilirse, bir soruna yeni ve
etkili bir ��z�m getirebilirse kamuoyu �n�ne ��kma ihtimalini b�y�k �l��de
art�racakt�r. Dahas�, okuyucuya verilmesi gerek fikir de b�yle olmal�d�r.
* * *
�yi
Yaz� K�t� Yaz�
�yi yaz�n�n
birinci c�mlesi, mevzua girmek i�in teredd�ts�z at�lm�� ilk ad�md�r. Arkas�ndan gelen c�mleler, vezinli ad�mlarla,
sekmeden, aksamadan, sendelemeden onu takip ederler.
�yi bir yaz�n�n ifade k�l�f�, mevzuunu bir eldiven
gibi s�ms�k� ve k�sk�vrak i�ine al�r, ne
d��ar�ya bir fikir ka��r�r, ne i�eriye fazla bir kelime sokar.
K�t� bir yaz�n�n ifade k�l�f� ya dard�r, ya boldur.
Darsa i�ine maksad�n� s��d�ramaz; bolsa mevzuun d�rt taraf�n� l�zumsuz hava
tabakalar� ile �i�irir; bir s�r� parazit hayallerle �slubu gev�etir ve
sark�t�r.
�yi yaz�da
c�mleler ve kelimeler hendesi bir disiplin ���NDED�R.
�Y� YAZI KARI�IK F�K�RLER� SADELE�T�R�R, K�T� YAZI
SADE F�K�RLER� KARI�TIRIR.
�Y� D���N�P
DE, MELEKE EKS�KL��� Y�Z�NDEN K�T� YAZANLAR OLAB�L�R, FAKAT K�T� D���N�P DE
MELEKE SAYES�NDE �Y� YAZANLAR OLAMAZ.
�Y� YAZI MUHAYY�LEN�N DE��L, ZEK�NIN VE GAYET SIKI
B�R Z�H�N D�S�PL�N�N ALTINA G�RER.
�Y�
D���NCEDE KABA TASLAK �� SAFHA G�R�N�YOR:
1.
ESASI KAVRAMAK,
2.
TAHL�L VE TASN�F,
3.
MUKAYESE VE MUHAKEME.
MEVZU �Y�
KAVRANMI�SA �FADE ONUN HUDUDUNDAN DI�ARIYA B�R KEL�ME KA�MAZ. TEREDD�T,
FAZLALIK, TEKRAR ORTADAN KALKAR.
F�K�RLER �Y� TAHL�L VE TASN�F ED�LM��SE �BAREN�N
HENDES� D�S�PL�N� ELDE ED�LM�� OLUR. C�MLELER VE KEL�MELER YERLER�NDEN
KIMILDATILAMAYACAK KADAR R�YAZ� NOKTALARINA OTURTULMU� OLURLAR.
MUKAYESE VE
MUHAKEME YER�NDE �SE BULANIKLIK, SAM�M�YETS�ZL�K VE F�KR�N B�NYES�NE MENSUP
OLMAYIP DA ONA DI�ARIDAN MUSALLAT OLAN HAYALLER, SEMBOLLER, YAZI OYUNLARI VE
KEL�ME �CATLARI DA ORTADAN KALKAR.
HEVESK�RLARA VER�LECEK �LK D�REKT�F �UDUR: �Y� D���NCEY� �OK OKUYARAK, MELEKEY�
DE �OK YAZARAK ELDE ETMEK.
Peyami SAFA
* * *
NEDEN YAZIYORUZ?
George Orwell "Ni�in Yaz�yorum" ba�l���n� ta��yan
denemesinde, her yazar� yaz� yazmaya s�r�kleyen d�rt nedenden s�z eder.
Bunlardan birincisi salt bencillik.
Ak�ll� g�r�nmek, kendisinden s�z ettirmek, �ld�kten sonra an�msanmak gibi
kayg�lar.
�kincisi,
estetik a�k�. S�zc�klerle ve onlar�n d�zenlemesiyle g�zellik yaratmak.
���nc�s�, tarihsel i� g�d�. Olaylar�
g�zlemlemek, ger�ek nedenlerini bulmak ve onlar� gelecek ku�aklar i�in
saklamak.
D�rd�nc�s�,
siyasal ama�. D�nyay� belirli bir y�ne g�t�rmek, insanlar�n ya�ad�klar�
toplumla ilgili d���ncelerini de�i�tirmek iste�i.
Ar�iv