Referandum sonuçlarına irdeleme... Turgay VAROL

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 15.09.2010

 

Turgay VAROL

 
Bir dostum, “Aziz Nesin’in ne denli bilge kişi olduğu bir kez daha ortaya çıktı” dedi.
“Neden?” dedim.
Yüzde 60 aptaldır demişti ya” diye konuştu.
“Yani yüzde 2’lik sapma anketlerde bile doğal karşılanır demeye getiriyorsun”
“Aynen öyle”
“Onlara kalsa da icraatlarıyla bu oranın yüzde 42’ye indiği savını öne sürerler. Yabancılaşmak çözüm olsa keşke. O kolay. Esasen açışlımdan söz ediyorlar ama birbirine gittikçe kapanan 2 Türk kitle oluşmuş durumda. Hem Aziz Nesin’in mirasçısı oğlu Ali Nesin de ‘Evet’ diyeceğini açıklamıştı.”dedim.
“Aman, o dediğin kişi O’nun tırnağı bile olamaz. O’nun düşünce mirasçısı biziz” diye noktaladı.
“Öyle olsun” diye sustum.
 
12 Eylül referandumu toplumda evet lehine fazla olan bir bölünmeyi getirdi. Normalde oylanan Anayasa maddelerinin yürürlüğe girmesini ve bunun siyasete, hukuka ve sosyal-ekonomik hayata yansımalarını getirmesi lazım. Fakat bunun dışında önemli sonuç ve yansımaları çıkabilir. Sonucu okumak, bana göre farklı şeyler de ifade ediyor.
 
1. Başbakan dahi kabul etmese bile, Ak Parti hükümeti referandumda güvenoyu almıştır.İnanılırlığını ve gücünü fazlasıyla korumaktadır.
2. Halkın hükümetten memnuniyeti ve umudu, hala iktidar değişimini gerektirmeyecek kadar fazladır.
3. Önümüzdeki genel seçimin en büyük anketi gerçekleşmiş olup, net favorisi AKP’dir.
4. Cumhurbaşkanlığı seçimi 2012’de yapıldığı taktirde muhalefet partileri ortak aday gösterse dahi AKP seçimi kazanacaktır.
5. Ak Parti istediği anayasayı tek başına çıkarabilecek durumdadır.
6. Referandum ülkeyi 2 partili düzene götürmeye hizmet etmiş olup, diğer seçenekleri zayıflatmıştır.
7. CHP değil Kılıçdaroğlu değişikliği, “ağzıyla kuş tutsa” bu seçmen yapısında olağandığı bir olay olmadığı taktirde yüzde 30’lar dolayını aşıp iktidar olanağı bulamayacaktır.
8. MHP tabanından iktidar istikametine kaymalar olup, bunu geri alması zor olacaktır.
9. Gelecek seçim için MHP’ye baraj sorunu çıkarılmış olup, bu işlenerek oyları ikili seçeneğe zorlanabilir.
10.Önümüzdeki seçimde yapılan değişiklikler yüzünden muhalefet etmek daha da zorlaşacaktır.
 
Evet zaferi ve hayır yenilgisinin nedenleri..

1.   Önemli bir oranda vatandai iktidar icraatlarından mağdur olsa da halen yarıdan epeyce fazlası memnundur. Buna fındık, tütün, mısır üreticisi de dahildir. Doğudaki hayvancılıkla uğraşanlar da..

2.   Halk “ikinci sendikaya üye olabileceğim” ya da gazilere, kadınlara ayrıcalık tanınacakmış, 12 Eylül yargılanacakmış, yaşasın artık yerindelik denetimi yapılmayacak, Anayasa Mahkemesi değişecek” diye oy vermez. Sebep, iktidardan umutlu olup yardımcı ve destek olmak istemesidir.

3.   CHP hayır için ziyadesiyle çalışmış olup, MHP’ninki yetersiz kalmıştır. MHP muhafazakar seçmeni sosyal demokratlarla aynı potada olmayı hazmedememiştir.

4.   Ülkedeki işsizlik, iflas ve geçim sıkıntısından umutsuzluk olaylarının sadece muhalif kitleyi bulup orada sıkıntı yaratması, sonuçların pozitif çıkmasında etkili olabilir.

5.   Halkın büyük çoğunluğunun açılmayan açılımdan umutlu olduğu anlaşılmaktadır.

6.   Kılıçdaroğlu Tunceli dışında Doğu ve Güneydoğu’dan oy toplamayı başaramamıştır. Orada oylar kilitlenmiştir.Aşiretler de bağlanmıştır.

7.   Tüm devlet ve propaganda imkanlarının kullanılmış olması güç gösterisine yarar fakat sonuç üzerinde büyük etken değildir. Hoşnutsuzluk büyük olsa ters etki bile gösterebilirdi.

8.   Ülke gerginleşme ile ikili tercihe zorlanınca geleneksel sağ seçmen tavrını koymakta, bu durum büyük sağ partiye yaramaktadır.

9.   İktidar değişiminin söz konusu olmaması, hizmet beklentisindeki yöreleri iktidar yanlısı olmaya itmektedir.

 
Bu kadronun yaptıkları bir çoğumuzu belli ki hoşnut etti. Daha iyisini yapma yolunda umut vaat etti. Farklı seçeneği riskli görüyorlar.
Şikayetleri, kaygıları, paylaşmıyor, başkalarının sorunlarını bencillikle karşılıyorlar.
Buna karşın hayırcı cephede
şok düş kırıklıklarına şahit olmak zor değil.
Yenilgiye rağmen
bozguna gerek yok. Her bitiş, yeni bir başlangıcı getirir. Yiten her umudun küllerinden yeni bir umut filizlenir, serpilir. Biten her günün ardından yeni bir günün başladığı gibi güneş yeniden doğacaktır. Böylesi sonuçlarla yaşamaya, yaşam için umut taşımaya mecburuz. Çok daha iyiye, geleceğe inanıyorsak. Bezmek, durmak, düşmek demektir. Hasım olanı durdurmak gerek.
Beklenmedik bir olay, belki açılımın açılmış olması bir çok şeyi değiştirebilir.
 
“Meşruiyet içinde çare tükenmez” demişti bir siyaset ustası. Önemli olan o çareyi bulmak. Ve belki o, çok daha fazla ve akıllı çalışmaktır.
Belki bir musibet, bin nasihatten hayırlıdır, görecek günler vardır daha.
Hayatı herkes için daha yaşanılır kılacak bir formül olmalı bir yerlerde..

 


Arşiv

Tarih: 15.09.2010 Okunma: 774

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?