Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Yaradılıştan iyimser bir mizaca sahip olduğum halde, istikbale pembe gözlüklerle bakamıyorum.
Çünkü içeride de, dışarıda da dayatma var.
Ne dayatılıyor?
Satırı veya katırı seçmemiz!
Bilmeyenlere özetleyelim:
Masalların sonunda, ceza verilecek olanlara sorulur; “kırk satır mı istersiniz, kırk katır mı?” soruya muhatap olanlar; satırların boyunlarına ineceğini bildiklerinden “kırk katır” diye cevap verirler. Zannederler ki, katırlara binip kaçacaklar, yeni bir hayata başlayacaklar. Fakat olay zannettikleri gibi değildir.
Katırlar meydana getirilir… “Kırk katır” diyenler de katırların kuyruğuna bağlanır ve hayvanlara deh denir. Böylece “kırk katır”ı seçenler katırların arkasında sürüklenerek, parçalanarak can verirler.
x x x
30 yıldır içerideki seçimlerde; gerek “veto”larla, gerekse antidemokratik “seçim barajı”yla kırk satır mı, kırk katır mı diye soruluyor.
Bu soruyu, bilhassa son referandumda iliklerimize kadar hissettik. Önceki yargı düzeni hantaldı, yavaştı… Adalet dağıtamıyordu… Berbattı… Mutlaka değişmesi lâzımdı.
Lâkin referanduma sunulan değişikliklerle yargı düzeninin daha da berbat olacağından kuşkulandık.
12 Eylül 2010’da halka sorulan “kırk satır mı, kırk katır mı?” sualiydi.
Halk “kırk katır”ı tercih etti. Şimdi katırların peşine takıldık, dörtnala sürükleniyoruz. Allah encamımızı hayreyliye!
x x x
DÜNYADA DA AYNI SORU GÜNDEMDE
Son haftalarda meydana gelen hadiselere, devrilen yönetimlere, İslâm coğrafyasında yaşanan karmaşaya bakın!
Evet, eski idareler kötü, rezil, kepaze zulüm düzenleriydi. Devrilmeyenlerde halen o zulüm sürüyor…
Fakat yeni idareler nasıl olacak?
Kuzey Afrika’daki ve oradan Ortadoğu’ya yayılan “halk hareketleri”nin gerçekten bir halk inisiyatifi olduğuna inanmak mümkün mü?
Tunus’ta ve Mısır’da diktatörler devrildi… Peki, onların yerine ne geçti?
Mısır’da ABD’ye göbekten bağlı Mısır Ordusu…
Tunus’ta ABD ve AB yanlısı Gannuşi…
Libya’da Kaddafi’nin yerine kim geçecek?
Ve sırada hangi ülkeler varsa… Oradaki “halk isyanları” sonunda devrilecek yönetimlerin yerini kimler alacak?
AB ve ABD yanlısı birkaç kişi değil mi?
Peki, bu tür yönetimler, söz konusu ülke halklarına ne verebilir?
Sadece…
Hayal kırıklığı!
x x x
İşte Irak’taki durum!
Saddam kanlı bir diktatördü… Amerika, Irak halkına “demokrasi” vadiyle ülkeye girdi. Aradan 8 sene geçti. Manzara: Bugünün Irak’ı Saddam’ın Irak’ından bin beter durumda. İşin acıklı güldürüsü, Irak halkı da şimdi “Amerikan’ın getirdiği demokrasi”ye karşı ayaklanmış vaziyette!
x x x
Küresel düzen soruyor:
Kırk satır mı, kırk katır mı?
Hadi, seçin bakalım!
x x x
ÖNYARGILARDAN ARINARAK BAKALIM
Erbakan “satır”ı da “katır”ı reddediyordu. Onun kendine özgü “Millî Görüş”leri vardı. Ümit ediyoruz ki aramızdan ayrılması dolayısıyla yazılanlar, söylenenler “millî” bir uyanışa vesile olur.
“Hoca” hakkında pek çok şey konuşulacak… Belki de hepsinin özü, Nihat Genç’in Odatv’deki makalesinin başlığında… “Erbakan bizdendi, milliydi”…
Erbakan olayına gerçekçi bir bakış için o yazıyı tavsiye ediyorum.
“Adil düzen”in mucidine Allah’tan rahmet, millete başsağlığı diliyorum.
Yazının hattı: http://www.odatv.com/n.php?n=erbakan-bizdendi-milliydi-2702111200k
Önceki yazılar