Oy gizli, haber
kutsal, yorum hürdür.
Bornova’yı İzmir’ bağlayan ana caddenin iki sokak
içersinde oturuyorum. Çok şükür, ana caddenin gürültüsü bizim eve kadar
gelmiyor.
Gelmiyor ama bizim sokakta da araç sesi hiç kesilmiyor.
Akşam dokuzda oluyor. Hava sıcak, bazen
uykumuz gelmiyor sabahın 2’sine kadar oturduğumuz oluyor. Geçen Cumartesi öyle
gecelerden birisiydi. Bizim mahallede araç trafiği hiç dinmedi. Gündüz zaten
akşama kadar motosikletten tır’a kadar her türlü vasıta, hiç ara vermeden
mahallemizi şereflendiriyor... Sağ olsunlar, bizi uyanık tutuyorlar.
Buradan çıkan sonuç nedir?
Çoluk çocuk, dayı emmi, dede nine
araçtan inmediklerine göre benzin ucuzdur.
Dünyanın, pompa fiyatı en yüksek
benzini bizde satılıyor olabilir. Hatta bizdeki benzin Amerika’dakinden 3 kat daha
pahalı gözükebilir. Bu, çok fazla bir şey ifade etmiyor. Çünkü anavatanları
olan Amerika’da Coca-Cola, Türkiye’den 2 kat, hamburger, 3 kat daha pahalıdır.
Bir ürünün pahalı olup olmadığını
söyleyebilmek için halkın alım gücüne bakmak lâzım... Petrolü bu kadar bol
kullanabildiğimize göre, demek ki bu ürün, bize ucuz geliyor.
Amerika’da benzin fiyatı neden böyle
düşük?
Sanırım onlar gece yarılarına kadar
araçlarına binemiyorlar, tuvalete falan araçlarıyla gidemiyorlar; hükümet
vatandaşın daha fazla benzin tüketmesini teşvik etmek için akaryakıt
fiyatlarını düşük tutuyor olabilir.
Mahallede, sabahları durum nasıl?
Sabah da genelde erken uyanıyorum.
Sabahın 5’inde mahalledeki yoğun araç trafiğine şahit oluyorum. Demek ki, araç
trafiği 24 saat hız kesmiyor.
Benzin ucuz olmasa bu mümkün mü?
* * *
Enflasyon,
Söylenenden Daha Düşüktür
Televizyonlar ve çevremdekiler tersini söylüyor.
Gerçek enflasyon söylenenin birkaç kat fazlasıdır, diyorlar. Ben de öyle
zannediyordum. Sonra aklıma enflasyonu
ölçen şaşmaz bir gösterge geldi. Bir de enflasyonu ona göre ölçelim,
bakalım.
Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde,
2002 öncesinde, hükümet yıllık enflasyon için bir rakam söyler, biz de onu
döviz fiyatlarındaki yıllık artışla mukayese ederek doğruluğunu test ederdik.
Meselâ 1999 yılı için enflasyon rakamı
açıklandı. Hükümet dedi ki; yıllık enflasyon yüzde 50. Vatandaş, dövizdeki
yıllık artışa baktı, ne artmış, yüzde
Aynı göstergeyi neden bugün de
kullanmıyoruz?
Dolar ve avro bir yıl içinde hemen
hemen hiç artmadı. Demek ki, Türkiye’deki enflasyon bu iki para birimini
kullanan ülkelerdekiyle aynı!
ABD’de
enflasyon yüzde 4 civarında, Avro’yu kullanan ülkelerdeki enflasyon da ortalama
yüzde 2 civarında…
Biz de ikisinin ortalamasını alsak, hiç
de isabetsizlik etmiş olmayız.
Alıyoruz ikisinin ortalamasını, ne ediyor?
Yüzde 3.
O kadar. Türkiye’deki enflasyon budur.
Yazıyla, yüzde üç.
* * *
Ekonomide
Son Beş Yılın Sözü
TÜSİAD üyeleri şu son beş yıl içerisinde servetlerine birkaç
servet daha kattılar. Taha Kıvanç
(Yenişafak Gazetesi, 06 Haziran 2008)
* * *
Dadaşlar
Diyarından
Dokunma Suya Sabuna
Diyorlar ki
şiir yaz da,
Dokunma suya sabuna.
N’olur dokunsam biraz da,
Getirerek hesabına.
Şöyle yukardan dolaşsam,
Azcık ta çizmeyi aşsam,
Hafifçe olsun bulaşsam,
Çarığına, çorabına...
Ömür; çaydanlıkta buğu,
Kaldı azı, gitti çoğu,
Karıştırıp varı yoğu,
Katsam vicdan azabına…
Halimize şöyle bir bak,
Bırak korkaklığı bırak,
Sebebi biz isek susmak,
Yakışır mı kitabına?
Bizim stratejik ortak,
Alçak mı, essehten alçak,
Kan ağlarken kardeş Irak,
Nasıl susam ben ha buna...
Düşman gözünü oyuyor,
Müslüman hâlâ uyuyor,
Yılan gitgide büyüyor
Razı mıyız akabine?
Diyorlar ki yazman gerek,
Dokunma suya sabuna,
Neyleyim ben yaşlı yürek,
Sığmıyor artık kabına...
3 Şubat 2007 Seyfeddin Karahocagil
Önceki
yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın