Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
YGS sonuçları açıklandı.
Herkese hayırlı olsun!
Takip edenler hatırlayacaklar; 11 Nisan tarihli yazımın başlığında “Zinhar iptal edilmemeli” demiştim. Dolayısıyla, sınavın iptal edilmemesi en çok beni sevindirdi.
Tabii sevinmiş olmamız “tatmin olduğumuz” anlamına gelmiyor.
Sonuçların bu şekilde açıklanmasıyla herkesin birbirine sorması gereken; “tatmin oldunuz mu?” suali olacaktır.
Bizi tatmin edecek şartlar sağlandı mı?
Her sene, üniversite sınav neticeleri açıklanırken ÖSYM başkanı medyanın karşısına geçer bir takım izahatlar yapar, soruları cevaplandırırdı.
En fazla ihtiyaç duyulan, şüphelerin giderilmesi icap eden bir dönemde, Sayın Başkan neden basın toplantısı yapmaktan kaçındı?
Diğer soru işareti; sonuçlar “şeffaf” olarak ortaya kondu mu? Yani her isteyen, sınava katılan herkesin aldığı puanı görebilecek mi?
Bunun cevabı; koskocaman bir “HAYIR”dır!
Çünkü buraya da bir şifre konulmuş ve her adaya ayrı ayrı şifre verilmiş. Bu vaziyette, her aday sadece kendi puanını görebilecek.
Peki, bu gizlilik niye?
Görüldüğü gibi, sınav sonuçlarının açıklanması zihinleri ve vicdanları rahatlatmak, tatmin etmek bir yana, kafaları daha da karıştıran bir kilometre taşı oldu.
Bu şartlarda nasıl tatmin olabilirsiniz?
x x x
Bütün bu karatmaya, engellemeye, örtbas çabalarına rağmen; bana göre, asıl inceleme ve soruşturma şimdi başlıyor. Ne kadar gizlemeye çalışırlarsa çalışsınlar mızrak çuvala sığmayacaktır. Önünde sonunda gerçek ortaya çıkacaktır.
Vakıa, geçen sene ortaya çıkan KPSS rezaletinin sonuçları açıklanamıyor. Fakat millet, kimlerin ne dolaplar çevirdiğini çok iyi anladı.
Belki burada da net ifadelerle, hukuken bir “hüküm” verilemeyecek lâkin aklıselim sahibi vatandaş, ilgilileri vicdanlarda “mahkûm” edecektir.
x x x
İKİ YAZARI TAVSİYE EDİYORUM
29 Nisan tarihli Milliyet ve Sabah gazetelerinde, konuyla alakalı 2 çarpıcı değerlendirme var.
Birincisi; Milliyet yazarı Abbas Güçlü; sonuçlar üzerinden, rakamlarla, açıklamaların neden “tatmin” etmediğini ortaya koyuyor…
İkincisi; Sabah yazarı Sevilay Yükselir; hadisenin sosyal ve psikolojik boyutları dolayısıyla öğrencilerin neden “tatmin” olmadığını açıklıyor…
Bu yazıları okumanızı tavsiye ediyorum.
İşte internet adresleri:
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/yukselir/2011/04/29/git-sayin-baskan-artik-git
x x x
HAYAL TACİRİ
“Çılgın proje”ler hakkında hiç yorum yapma ihtiyacı duymuyorum. Sözü rahmetli mizah ustasına bırakıyorum:
Dünyada var mıdır böyle yatırım?
Yersiz laf edip de kırma hatırım,
Çocuklar gibiyim, şenim şatırım…
İsterse sağ olsun, ister sol olsun,
Maksat fasulyenin suyu bol olsun!
Aziz NESİN
Önceki yazılar