Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Dünkü yazımda özet olarak “ülkesini seven her insan milliyetçidir” demiş ve bu konuda gelen sorulardan 4’ünü cevaplamıştım. Soruları cevaplamaya devam ediyorum:
Soru 5: Türklük ya da Türkçülük tehlikeli gelmiyor mu size? Bana geliyor, bu düşündüklerimden dolayı. Her şeyden önce İnsan geliyor diye düşünüyorum. Ha ülkede bölünme olmaması için tabi ki, Türk adı altında toplanmamızda fayda var. Ama bu ölçüyü kaçırmaz mı sizce? Yani, Atatürk'ün torunu olduğuma ve Türk olduğuma göre ben de Bozkurt’um değil mi? Ama neden MHP Başkanıyla, başbakanın karşısına dikilecek bozkurtlardan olayım ki! Haksız mıyım?
Evet, Türk ülkesinde “Türk’üm” diyebilmek cesaret işi haline gelmiştir. O bakımdan tehlikelidir! Maazallah fişlenebilirsiniz…
Her şeyden önce “insan” olduğumuzu elbette ben de kabul ediyor ve herkese öncelikle bu gözle bakmak gerekir diye düşünüyorum. Türk’üm demenin ve milliyetçiliğin (Türkçülüğün) ölçüyü nasıl kaçıracağını anlayamadım. Zaten “bölünme olmaması için ‘Türk’ adı altında toplanmamızda fayda var” diyen de bizzat sorunun sahibi sevgili öğrencim Tolga. Demek ki “Türk” adı bölücü değil birleştiricidir.
Kendini Atatürk’ün torunu sayan kişi “Bozkurt”tur. MHP liderinin Taksim meydanına bin Bozkurt’la geleyim hitabı mecazdır… Karşısına alacağı kişiler de iktidardan nemalanan, kaymağını yiyen partizanlardır… Bahçeli onlar için “milis” terimini kullanmıştır ki, tek parti devletlerinde oluşan “ayrıcalıklı bir zümre” tehlikesine dikkat çekmiştir. Tabii ki Taksim’de ne 1.000 bozkurt, ne 5-10 bin milis karşı karşıya gelecektir!
Soru 6: Zülfü Livaneli diyor ki bir yazısında; "Mimar Sinan’ın eserlerinde bir kilit taşı vardı. Bu ülkenin kilit taşı da Atatürk'tür. O yerinden oynatılırsa bina çöker". Şimdi Livaneli, Türkçü değildir bence. Ama söylediğinde çok haklı değil mi? Ben de aynı şeyi düşünüyorum. Ortak yol Atatürk olmalı. Sizce de öyle değil mi?
Livaneli’ye aynen katılıyorum. Livaneli Atatürk’ün bu derece önemli olduğunu vurguladığı halde, milliyetçi olduğunu kabul etmiyor. Lâkin bizim en baştan yaptığımız, yani “ülkesini seven her insan milliyetçidir” tanımının içine girdiğinden Livaneli bize göre milliyetçidir. Üstelik Atatürk’ün kilit taşı olduğunu söyleyen birisi “şuurlu bir milliyetçi”dir.
Burada aklıma Orhan Pamuk geliyor… 73 milyon Türk’ün belki 50 milyonu onu “hain” olarak kabul ediyor. Hâlbuki kitaplarını okuduğunuz vakit, bu Nobel ödüllü yazarın memleket ve mazi sevgisiyle dolu olduğunu görüyorsunuz. Kendisine sorarsanız, o da “milliyetçi” olduğunu kabul etmeyecektir. Fakat bizim en başta verdiğimiz tanıma göre, Pamuk’da “milliyetçi”, hem de şuurlu bir milliyetçidir.
Ayrıca; “milliyetçi, ülkesinin gelişmesi için çalışan kişi” ise Pamuk bu tanıma defalarca uyar… Onun Türk kültürüne, Türk diline yaptığı katkıyı kaç babayiğit yazar yapabilir? Pamuk, millî kültürün en önemli unsuru Türkçenin, dünya edebiyatı ölçüsünde eser vermeye uygun “zengin” bir dil olduğunu kanıtladığı için hepimizden daha fazla milliyetçidir.
Soru 7: MHP'li gençler Atatürk'e ne kadar sahip çıkıyor?(MHP Türklüğü kendi elinde gibi gösterdiği için MHP'li gençler diyorum!)
Dünkü yazımda belirttiğim gibi, Türklük kimsenin tekelinde değildir. MHP’li gençler, Atatürk’e sonuna kadar sahip çıkıyor. Onu en büyük “millî” lider olarak kabul ediyor. Ondan sonra tarihteki diğer kahramanlar ve Türkeş geliyor. Elbette istisnalar kaideyi bozmaz. Burada MHP teşkilatlarındaki yetkili kişilerin, bilhassa MHP üst yönetiminin tutumlarına bakmak lâzım…
Soru 8: Deniz Gezmiş'ler Tam Bağımsızlık diyorlardı. Ama karşılarındaki gençler, bunu demiyorlardı. Onlar Türk'tü ama Gezmişler değil mi? Eee, Atatürk bu ülkeyi Tam Bağımsız yapmamış mıydı? İşte aklımın karıştığı yer burası, hangi taraf, Atatürk'ün izinden gitti, hangi taraf Türk'tü?
Aklın karışması normal… Dünkü yazımda 4’ncü suale cevap verirken söylediğim gibi, 30–40 sene önce kardeş kardeşe düşman edilmişti. Sahnede bir illüzyon vardı. Gençliğin her iki tarafı da Atatürk’ün izinden gittiği halde, birbirlerinin “vatan haini” olduğuna inandırılmışlardı. Şimdi her şeyi daha berrak olarak görüyoruz. Ve bu gençler kardeştir… Ulu bir çınarın birer gür dalıdırlar.
Milliyetçilerin “tam bağımsızlık” demedikleri doğru değildir. 40 yıllık bir öz sözümüz var:
Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin,
Her şey Türk’e göre, Türk tarafından, Türklük için.
“Tam bağımsızlık” istediğinizi bundan daha net nasıl söyleyebilirsiniz?
x x x
Haddizatında yazılacak daha pek çok şey var. Fakat makalemi bir köşe yazısı
hacminden daha fazla uzatmak istemiyorum. Konuya, soru gelirse devam edeceğim.
Önceki yazılar