Yurtdışı emeklileri ilgi bekliyor
Her seçim döneminde olduğu gibi bu seçimde de seçmene bir ilgi, bir iltifat ki sormayın gitsin. 12 Hazirana kadar vatandaş adam yerine konmuş olmanın tadını çıkarsın. Çünkü her seçim döneminde olduğu gibi bu seçimde de vatandaşın oyu sandığa girdikten sonra o itibar ve iltifat “ara ki bulasın” olacak.
Birkaç gün önce altmış yaşlarında bir kişi, Anamur MHP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Şen’e bir şeyler anlatıyordu. Konuşmaya biz de dahil olduk. Sıkıntılarını bir süre öce Anamur’a aday tanıtımı için gelen AK Parti milletvekilleri ve adaylarına iletmiş. Olumlu bir cevap alamayınca derdini CHP’nin doktor milletvekili adayına anlatmış. Ama ne var ki ondan da tatmin edici bir cevap alamamış. MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın Anamur’a gelmesini bekliyor. Derdini bir kez de Sayın Şandır’a anlatacak. Beraber konuştuğumuz arkadaşlar, sonradan adını öğrendiğim bu kişiye, bizi de tanıştırıp konuyu kısaca açıkladıktan sonra, gündeme getirebilir misin, dediler. Konu ilgimi çekti. Neden olmasın, gündeme getiririz dedim.
Andını sordum Mehmet Uysal dedi. Almanya’da çalışmış Alman sosyal güvenlik kurumu tarafından verilen bir kart ile Almanya’da ve Avrupa’da bütün sağlık kuruluşlarında tedavi olabiliyorlarmış. Ama bu kişilerin Türkiye’de tedavilerinin yapılabilmesi için SGK Genel Müdürlüğüne veya illerdeki SGK müdürlüklerine sağlık kartını her altı ayda bir onaylatmaları gerekiyormuş. Kartın vizesi için her altı ayda bir Mersin’e gidip gelmelerden bıkıp usanmışlar. Madem, çoğu ilçelerde SGK büroları açıldı. İşlemlerini burada yaptırmak istiyorlar.
Geriye dönüp bakıyorum. 2005 yılında emeklilik işleminde bir imza için Mersin’e gitmiştik. Aile fertlerine sağlık karnesi almak için Adana Bölge Müdürlüğü’ne gitmiştik. Teknolojinin ve haberleşmenin ulaştığı şu aşamada insanlar hala bazı hizmetlerden yararlanmak için il merkezlerine taşınıp durması doğru mudur? Yüzlerce binlerce insanın küçük bir işlem için, bir imza için yormanın, masraf yaptırmanın açıklanabilir bir tarafı var mıdır? Bugün yurtdışında emekli olmuş ve ülkemizin her yerinde karşılaşabileceğimiz Mehmet Uysal’ların dile getirdiği sıkıntı, aslında yüzbinleri ilgilendiren bir konudur. Bize göre çözümü de bir o kadar da kolaydır. Ülkeye girişlerde, gümrük kapılarında ve yetki verilen kurumlarda bu tür sıkıntıların çözülmesi için SGK yönetmeliklerinde ve tüzüklerinde yapılacak küçük bir değişiklik yeterli olabilir.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir tenkit yazımıza bazıları tepki göstermiş, bize karşı haksız ithamlarda bulunmuşlardı. Hani Devlet Bakanı ve Mersin milletvekili adayı Zafer Çağlayan, Anamur’a gelmiş ve bir seçim konuşması yapmıştı. Biz de konuşmayı basından takip ettik. Sayın Çağlayan, konuşmasında Mersin-Anamur sahil yolunun 2012 sonuna kadar biteceğini ifade etmiş, daha başka müjdeler vermişti. Biz de bu konuşma üzerine, Mersin-Anamur sahil yolunun yapımını hayal eden düşünen, yapan kim varsa takdir eder, minnettarlık duyarız demiş ve ilave etmişiz. Antalya-Mersin Sahil yolunda yapılan kısmın birçok yeri kalitesiz, hatalı ve bozuktur. Bu hataların anlaşılması için hiçbir teknik ve mühendislik bilgisine bile gerek duymazsınız. Gazipaşa, Anamur, Bozyazı ve Aydıncıklılar isterlerse bu yanlış ve hataları çok rahat görebilirler, demişiz.
Bu yazının yayınlanmasından sonra biri yurt dışından, diğeri Anamur dışından olmak üzere iki kişinin hakaretlerine maruz kaldık. Nankörlüğümüz, tarafsız olmadığımız, gerçekçi olmadığımız gibi nitelemeler gırla gitti. Olsun bakalım dedik, mesajlarına cevaplar verdik, görüşlerine saygı duyduğumuzu ifade ettik.
Bizi tarafsız olmamakla suçlayanlara şunu söyleyebilirim. Hiç kimse tarafsız değildir. Bir görüş belirtiyorsanız mutlaka bir tarafınız var demektir. O bakımdan tarafsız değiliz. Gördüğümüz, duyduğumuz ve hissettiklerimiz ne ise onu söylemeye devam edeceğiz. Doğrudur, söylediklerimiz, yazdıklarımız kimilerinin hoşuna gitmeyecektir. Ama aka ak, karaya kara, doğruya doğru, yanlışa yanlış demek bizim için en önemli hareket merkezi olacaktır.