“DEMOKRAT” BİR OKURA CEVAP

İsmail Hakkı CENGİZ - 21.05.2011

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Kendisine “Demokrasinin Penceresinden” takma ismini veren bir okur, “Topuk Selâmı” başlıklı yazımızla ilgili soruyor: Sizin "hakikaten milletin yetki verdiği milli bir iktidar" kriterleriniz nedir, bu kriterleri asker mi tayin edecek? İktidar için demokratik seçimler dışında hangi yöntemleri düşünüyorsunuz?

Bizim “hakikaten milletin yetki verdiği millî bir iktidar”dan muradımız, AB ve ABD’den icazet alma gereği duymayan bir iktidardır.

Seçimler öncesi, İsrail Cumhurbaşkanına karşı insanî ve İslâmî bir duruş sergileyip, son derece sert eleştiriler ve suçlamalarda bulunup, seçimler sonrası mayınlardan temizlenecek verimli Güneydoğu arazisini İsrail’e vermeye kalkmayacak bir iktidardır.

Verimli araziyi İsrail’e niçin veriyorsun diyenlere karşı; “Oraları İzak’a verince, onların şirketlerinde kim çalışacak? Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma değil mi?” şeklinde gayri millî cevap vermeyecek bir iktidar.

Misalleri uzatmak mümkün…

Geçelim…

x   x   x

Tabii ki millî iktidar ölçütünü asker değil millet belirleyecek.

Yüzde 80’i yandaş hale getirilmiş bir medyanın yönlendirdiği bir millet bile olsa elbette iktidarı millet belirleyecek.

Her şeye rağmen milletin sağduyusuna inanıyor ve güveniyoruz.

Velâkin gözlerden kaçırılan başka bir hakikat var:

Evet, 2007’de bu millet %47, 2009’da da %39 oranında AKP’ye yetki verdi.

Peki, milletin geriye kalanı ne kadar?

2007’de %53, 2009’da %61…

Hangi rakamlar çoğunluk oluyor?

Bir taraftaki 53 ve 61 mi büyük, öte taraftaki 47 ve 39 mu?

x   x   x

İktidar için elbette demokratik seçimlerden başka hiçbir yol düşünmüyoruz.

Buradaki hayatî kavram “demokratik”tir.

Korkuyla, şantajla, her türlü ayak oyunlarıyla iradesi ipotek altına alınmamış bir halk…

Tek parti iktidarıyla aynı şartlarda yarışa girebilen, önlerine manialar, barajlar konmayan bir muhalefet…

Engel, yasak konulmayan, sansür edilmeyen, cesaretle konuşabilen, yazabilen bir medya…

Bunlar varsa demokratik bir seçimden söz edilebilir.

Daha yazılmamış, tasarı halindeki kitapların toplatıldığı, 60-70 (sayısı belirsiz) gazetecinin hapsedildiği bir ülkede hangi “demokratik” ortamdan söz edilebilir?

Bununla beraber, bütün bu olumsuz şartlara rağmen milletin vereceği oylarla seçilecek bir iktidarı tabii ki “demokratik” kabul edeceğiz. Yeter ki 29 Mart 2009 akşamında olduğu gibi elektrikler kesilmesin, bilgisayarlar kilitlenmesin!

Tabii bir şey daha var:

Bütün süreç son derece normal seyrinde gelişebilir. Bir parti hakikaten doğru-dürüst bir şekilde tek başına iktidar olabilir.

Peki, bu iktidar kendini “millî” bir iktidar olarak tanımlayacak mı?

Sizce bu da önemli değil mi?

X   x   x

ÜSTATLARDAN

İLERİ DEMOKRASİNİN ŞİFRELERİ

Ezilenler ölüp gitse ağrıdan,
Sarmaya korkuyor bu demokrasi.
Hırsızlara çaldığını doğrudan,
Sormaya korkuyor bu demokrasi.

Muhalifi ezer, yandaşı korur,
Hak isteyenlere coplarla vurur.
Özgürlük kapısı önünde durur,
Girmeye korkuyor bu demokrasi.

Karamanlı Nevzat (Nevzat DAĞLI)

 

Önceki yazılar

Tarih: 21.05.2011 Okunma: 688

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?