KİTAP

Özgür DENİZ - 14.07.2008

 

‘’Bu Kur’an, akıl sahiplerinin, ayetlerini iyice düşünüp anlamaları ve ders almaları için, sana indirdiğimiz huzur, kurtuluş kaynağı bir kitaptır.’’ Sâd-29

 

Kitap, özgürlüğün silahıdır. Beyin duvarlarını yıkan tesir gücü devasa bir silah. Fikir savaşlarının en kudretli hakemi. Kitabın gücünü idrak eden bir kafa esaret topraklarında filizlenecek bir özgürlük savaşçısı olabilir ancak. Kitaptan mahrumiyet insanlıktan nasipsizliği doğurur. Aslında kitabın kapsamlı ve doyurucu bir tarifini yapmak isterdim. Zira kifayetsiz kalabileceğimden ürktüm. Kitap ürkütücüdür. Ama yücelticidir de. Zira bize insanlığı, varoluşsal nedeni, kâinatı ve hayatı öğreten, dağdağalı dünyadan sıkıldığımızda hiç sıkılmadan, alınmadan kapılarını açan, hemdert olan, karşılıksız veren en nadide yalnızlık dostumuzdur.

 

W.H.Channing der ki; ‘’eğer okumasını bilirsen her insanın bir kitap olduğunu görürsün.’’ Ne demek bu? Şayet okumaya güç yetirebiliyorsan, kendini o mesabede görebiliyorsan ve idrak edebileceğine inanıyorsan her insan bir kitaptır senin için. Belki daha da öğretici yazılmışlardan.

 

Kitaplardan korkmamalıyız. Bu toprakların soylu çocuğu, mümtaz aydın Cemil Meriç ne diyor: ‘’kitaptan değil kitapsızlıktan korkmalıyız.’’ Filhakika kitap okumak akabinde özgürlüğü ve otoriteyi hâsıl edeceği gibi, kitapsızlığın sonu da cehalettir, tefrikadır, zillettir, esarettir, sefalettir, sürüleşmektir ve son tahlilde insan haysiyetine yakışmayan bir yaşamdır. Kitaplar iyiyi, doğruyu, yanlışı, güzeli, hülasa mufassal olarak yaşamayı öğreten, hayatımıza yön veren en aziz rehberlerdir. Lakin her kitap okunmalı diye bir kaide de yoktur. Bu mevzuda da R.W.Emerson’un üç öğüdü vardır: ‘’meşhur olmamış bir kitabı okumayın, sevmediğiniz hiçbir kitabı okumayın, bir yaşını doldurmamış bir kitabı okumayın.’’ İlk başta mutlaka seçimi çok iyi yapmalıyız. Sonra aldığımız kitabı severek ve doyumsuz bir iştiyakla açmalıyız ve kapatırken mutlaka kazandığımıza emin olarak kapatmalıyız. Zira iyi bir kitap muazzez üstadım Cemil Meriç’in de ifade ettiği gibi: ‘’ümitle açılıp, kazançla kapanan kitaptır.’’

 

Kitap, deruni âlemimizden kopup gelen düşüncelerin iltisak noktası. Dünce vadilerinin temerküz yeri. Bir ilim okyanusu. Damla damla fikirlerden müteşekkil bir bilgi denizi. Tek tek düşünce ağaçlarından husule gelmiş bir düşünce ormanı. Okumayan bilemez. Bilmeyen anlayamaz. Anlayamayan yaşayamaz. Yaşamayan ağlayamaz. Ağlayamayanın yüreği yaşlanmıştır. Kim bilir kurumaya yüz tutmuştur. Zira insanlık ağlarken gülmek derin bir krizin habercisi olabilir ancak. İllaki ağlayacağız diye bir şey yok. Ama gülmek için ağlayabilmeyi başarabilmeliyiz derim. Üstad Necip Fazıl Kısakürek ne güzel söylemiş:

 

                     ‘’Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın

                        Bugün anladığını yarın anlayamazsın.’’

 

Ertelenmiş adalet adalet olmadığı gibi, ertelenmiş sevinçlerde sevin olmaktan çıkar. Haddizatında ‘’her şey mevsiminde gerek’’ Montaigne üstadın güzel ifadesiyle. Kitap okumak, ruhu dış baskılardan kurtarıp hürriyetine kavuşturmaktır. Beynimizi derin ve engin düşünce deryalarına salıvermektir. Zaruret tünelinden hürriyet meydanına çıkmak için geçilmesi iktiza eden yegâne geçittir. Zorbaların, tiranların, müstekbirlerin, zer-zor-tezvir şebekesinin vücudumuzun her zerresine vurdukları zincirleri kırarak özgürlük kervanına eklenmektir. Klişeleşmiş ve köhnemiş fikirlerin bataklığından kurtulup taptaze fikir pınarlarından kana kana içmek ve ölümsüzlüğe kavuşmak, yepyeni kaynaklara ulaşmaktır.

 

Kitaplara karşı isteksiz olmak, düşünceden korkmak, kelimelerden usanmak devasa bir kayıptır. ‘’her kitap meçhule açılan kapıdır’’ Üstad Cemil Meriç için. Çünkü biz okuduğumuz her kitapta tanınmadık yüzlerle hemhal oluruz, bilinmedik kıtalar keşfederiz, kayıp adalara yelken açarız, gizemli harikalar ülkesine heyecanlı bir yolculuk yaparız. Bilinmeyenleri ötelerin ötesinden getirerek bize sunan kitaptır. Yine Üstat Cemil Meriç’e uğruyorum. Diyor ki: ‘’güzel bir kitap yazar için bir son, okuyucu için bir davettir.’’ Bize düşen bu kutlu davete, bu diriltici davete, bu yüceltici davete derin bir iştiyakla icabettir. Kitap konusun da ne söylesek kifayetsiz kalmaya mahkûmuz. Ben kitapla ilgili söylenmiş birkaç söz ulaştıracağım sizlere âcizane.

 

‘’size iki şey bırakıyorum onlara sımsıkı sarıldıkça asla sapıtmazsınız. Bunlar kitap ve sünnettir.’’ Hz. Muhammed(sav)

‘’bir bahçen ve bir kitaplığın varsa hiçbir eksiğin yok demektir.’’ Çiçero

‘’dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kâğıttır.’’ James Howel

‘’bir kitap okumak bir adam öldürmekten daha zordur.’’ Said Nursi

‘’okumak sorgulamaktır ürkütür insanı’’ Aslan Sevi

‘’eğlencelerin en asilidir okumak, daha doğrusu asilleştiricidir. Kitap zekâyı kibarlaştırır.’’ Cemil Meriç

 

‘’kitap sevene, kitap delisi diyoruz. Kitap yüzünden sefalete düşen görülmemiş. En güzel kitap bir kalkan balığı fiyatına. Alan nerede? Kütüphaneler resmi ziyaretler kadar pahalıya mal olsa idi hükümetimizin iltifatına mazhar olurdu şüphesiz. Kitaplar bileziklerin onda biri kadar etse beyefendilerimizle hanımefendilerimiz arada bir okumak hevesine kapılırdı belki. Düşünmez ki kitabın tek değeri okunmasındadır. Bir değil birçok defalar okunmasında, çizilmesinde, tanınmasında. Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu.’’ Cemil Meriç

 

‘’hayatı anlamadan geçip gidiyoruz. Olgunlaşmak kalbin daha hassas, kanın daha sıcak, zekanın daha işlek, ruhun daha huzurlu olması demek. İçlerinde böyle bir canlılık, böylee bir hayat coşkunluğu duyanlar dünyanın biricik hakimleridir. Bu hakimlik okumadan geçer. Bütün diğer hükümdarlıklar bu saltanatın yanında maddileşmedir, fakirleşmedir. Okunanlar ancak yaşanarak anlaşılır. Okuyup öğrendiklerinizi kaydetmeyi alışkanlık edinin. Unutmayın ki en soluk mürekkep, en iyi hafızadan daha kalıcıdır. Duygularını, peşin hükmünü, ideolojini ‘’bilgi’’ zannetme yanlışlığına düşme! Unutma! Yazarsan; beşikte öğrendiğini mezara taşırsın.’’ Peyami Safa

 

‘’ey okunmamış kitap! Birgün gelecek, okunacaksın. Üzerine belki mavi, belki ela, belki yeşil gözler eğilecek ve seni okurken ağlayanlar olacak, gülenler olacak. Gösterişsiz kapağının altında saflığını sakla ey kitap! Güzel yüzler, güzel gözler, güzel kirpikler göreceksin. O günü beklemeye değer. Bu mevsim üşütmesin seni. Çiçekler gibi baharı beklemeyi bil! Yaprakların bono değil, çek-senet değil, fatura değil, banknot değil. Yazık ki okunsan da anlaşılamayacağın çağlar, nöbetler geçirmekteyiz.’’ Arif Nihat Asya

 

‘’bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak gerekir.’’ Balzac

‘’fikir sahibi olmaya mal sahibi olmaktan fazla ihtiyaç duyduğumuz zaman gerçek zenginliğin sırlarını bulacağız.’’ Peyami Safa

‘’birçokları kitabı ucuzsa eğer almaz. Düşünmez ki kitabın tek değeri okunmasındadır. Bir değil birkaç defa okunmasında, çizilmesinde, tanınmasında.’’ Cemil Meriç

‘’okumayan şey’leşir. Şey’leşen insan şeytanlaşır. Şeytanlaşan insan kendi varlığı dışındaki her şeyi –eşya- gibi görmeye başlar. Kendini her şeyin merkezi olarak görür ve ulaşılmaz olduğunu sanır. Okumayan insan toplumu bir sürü olarak görür. Okumadığı için tahlil edemez. Bütün dünyasını ucuz düşünceler, pahalı zevkler doldurmuştur. ‘’ Durdu Şahin

‘’dehalarını kitaplarla beslemeyen bir millet yok olmaya mahkûmdur.’’ Bir

Bilgin

           

 

‘’bireyin uyanık kalmasını sağlayan kitaptır. Okumayan insan kördür, sağırdır, dilsizdir, beyinsizdir biraz. Kitap karanlığın, cehaletin ve esaretin amansız düşmanıdır. ‘her medeniyet bir kitaba dayanır, senin kitabın hangisi?’ diyen Cemil Meriç üstadın sorusu keskin ve duyarlı bir bilincin sorusudur. Biliyorum diyen her zaman bilgiden mahrum kalmış ve yanılmıştır. İlmi tehdit etmek ahmaklıktır. İlim sınır tanımaz ve ilim ehli aldanmaz. İlim merakın çocuğudur ve merak ilmin hocasıdır. Meraktan yoksun olan ilimden de yoksun olur. Okumayan insan, ezilmeye, sömürülmeye, esarete ve sefalete mahkûmdur. Okumak, emek-özgürlük-vatan-bağımsızlık kavgasında en tesirli silahtır. Son tahlilde, kitap hürriyet meydanına açılan kapıdır. Kula kulluğun kapısını ebediyen kapatan bir isyan işaretidir. Özgür bireyin sigortasıdır. Tabi kitaba talip olan çileye de tahammül etmesini bilmelidir. Sabırlı olmayı içselleştirmelidir. Sabrın zaferi keskin olur.’’ Özgür Deniz

 

           

‘’kitaplar kadınlar gibidir. Onların somut varlıklarıyla temas etmeden zevk alamazsınız, doyuma ulaşamazsınız. Bir bilgisayardan okuduğunuz yazıdan aldığınız tatla, bizzat elinize değen, okşar gibi tuttuğunuz, bazen koltuğunuzun altına alıp dinlenişe geçtiğiniz kitaptan okuduğunuz bir yazıdan alınan tat aynı olur mu? Asla. Zira birinde yapay bir temas diğerinde fiili ve canlı bir temas hali vardır. Tıpkı bazı insanların sanal ortamlarda cinsi sapık dedirtecek türden işlerle avunup izdivaca olumsuz baktıkları gibi. Hâlbuki yapay bir işle doğal ve fiili bir işin arasında dağlar kadar fark vardır. Binaenaleyh, kitaplarda kadınlar gibi örselenmeye, ürkütmeye, acıya gelmezler. Sana öyle masum öyle onurlu ve öyle natürel şekilde kendini sunan bir şeye hoyratça davranamazsın. Seveceksin kayıtsız, umarsız, sonsuz. Öpüp koklayacak, okşayacaksın. Onu doyuracaksın ki oda doyursun seni. Ve açsın sana kendini ve sunsun hazinelerini olabildiğince. Zenginlik katsın dünyana. Ruhunu inkişaf ettirsin. Kitaplarda kadınlar gibidir, zenginleştirir insanı, renk katar âlemine insanın. Seviniz kadınlar gibi kitapları da.’’ Özgür Deniz    

 

 

‘’kitaplar en tehlikeli çocukları doğuran kadınlardır. Onların doğurduğu çocuklar bir anda milyonlarca beyne hükmedebilirler. Duyguları ve düşünceleri yönlendirebilirler, yönetebilirler. Düzenleri devirebilirler. Devrimleri doğurabilirler. Velhasıl kitaplar tehlikelidir. Ama mukaddes bir tehlike bu. Acıtmaz. Kırmaz. Hem ürpertir. Hem de yüceltir. Ama kaliteli olacak. Soylu olacak. Haysiyetsiz olmayacak. Kişiliksiz ve haysiyetsiz kadınla sevişmek ister misiniz? Öyleyse seçiminize dikkat ediniz. Zira seçiminizsiniz birazda. Sözünüz olduğunuz kadar. Dolu, dolgun olacak. Olgunlaşmış olacak. Başak gibi olacak. Ki, doğuracağı çocukta gürbüz, etkili, on ikiden vurucu ve mümbit olsun için. Kitaplarla yatmak, kucaklaşmak, sevişmek yeryüzünün görüp görebileceği en zevkli işidir. Doyumsuzdur, bitimsizdir. Aldatmaz, vurmaz, kırmaz, dökmez. Koşulsuz tabi olur. Açar, soyar, sunar kendini. Öyle natürel, öyle masum, öyle onurlu, öyle özgür. Sefalete, esarete ve zillete boyun eğmektir onlarsızlık. Kitap=Devrimdir. En ulvi, en berrak, en şerefli, en adil, en özgürlükçü hakikat devrimi.’’ Özgür Deniz

 

 

‘’kitapsız insan sorusuz insandır. Çünkü; soru, dolu insana has bir seçkinliktir. Boş insan sadece takırdayan, kuru, davulumsu duygucukların sahibidir. Sorusuz insan rotasız insandır. Sorusuz insan uyku halindedir. Diri ölüdür. Yolunda uyuyanların sorusu olmaz. Tabiatıyla davsı da olmaz. İnsan soru soran ve sorgulayan bir canlıdır. Koşulsuz tabi olan sefil biri değildir. Soru aklın işlekliğinin keskin dalaletidir. Sorusuz insanın aklı tatildedir. Sorulu akıl işbaşındadır. Beni ben yapan biraz da sorudur. Ki ben (yani insan) ben olamazdım sormasam. Yani imanın bile sorgu sonrası olanı muteberdir. Zira atalar dinini terk etmenin yolu diriltici ve sarsıcı keskin sorulardan geçer. Mutlaka sormalıyız. Ama okumadan sorulmaz ki. Okumalıyız zira. Sormayan hesapta soramaz. Hakikati asla bulamaz. Sorusuz hayat zevksiz hayattır. Sorusuz insan ot gibidir. Sadece beslenir. Hep alıcıdır. Verici değil. Verici olan mutlaka soruludur. Sorulu olansa mutlaka kitaplıdır. Bilakis vericilik beyhude bir çırpınıştır. Çünkü alıcı bulamaz bu tür verici. Soru ölüme meydan okumaktır. Çünkü ölüdür sorusuz olan. Hep diri olalım. Ama sorusuz diri olunmaz ki. Kitapsız da soru sorulmaz ki. Çağa tanık olmak, yaşananların şahidi olmak, yolcu olmak, menzili olmak sorucuların mümeyyiz vasıflarındandır. Ah sorular firavunları devirir devrimleri doğurur. Zalimleri öldürür, halkları güldürür. Ölüyü diriltir, diriyi yüceltir. Soralım soralım soralım. Ama kendimizi, haddimizi bilerek. Yoldan yönden şaşmadan, sınırları aşmadan. Zira sorusu olan yol, yön ve sınır sahibidir de. Düşünelim bir defacık: bu toprağın çocukları bir kerecik sorsaydı: ülkeyi yönlendiren medyanın ve sermayenin ardında kim var diye? Neler olmazdı ki? (gördüğün düşmanın ardında duran ama asla görmediğin düşmandır, Siyonist.) kitapla kalınız soran sorgucular.’’ Özgür Deniz 

 

 

Evet, sevgili dostlar daha nice derinlikli ve inşirah verici sözler. Söz yücedir. Söz demir duvarları bile deldi. Kızgın fırınları bile serinletti. Bir söz vardır ‘’önce söz vardı’’ diye felsefede. İşte o sözden halk olundu insan ve sözle eğitildi. Söze kulak verip itibar edenler ve uyanalar ‘’eşref-i mahlûkat’’ oldu. Söze kulak tıkayıp itibar etmeyenler ve uymayanlar sapıttı ‘’esfel-i safiline’’ yuvarlandı. Şimdi biteviye okuma zamanı. Kitap ile kitaplar ile hemdert olma anı. Dertlerimizi hafifletme, ufkumuzu yüceltme anı. Vakti bilgiyle buluşturma, insanı ruhuyla konuşturma günü. İnanalım ki okudukça acılarımız dinecek, ruhumuz hafifleyecek, kinlerimiz azalacak, sevgilerimiz ve sevinçlerimiz çoğalacak, muhabbetlerimiz çiçeklenecek, insanın kendisiyle ve tabiatla savaşı nihayete erecek, dostluklar kurulacak, barış bütün ruy-i zemini saracak, yüzlerimizden tebessüm nakıs olmayacak, uhuvvetimiz pekişecek, ubudiyet toprağına rahmet inecek ve bereket gelecek ve işte o zaman bizler daha mutlu, daha huzurlu, daha umutlu insanlar olacağız. Haydin kitapsızlık bizi nefret deryasında boğmadan, sevgi denizinde uhuvveti, muhabbeti, dostluğu, barışı, tesanütü çiçeklendirelim ve muhkemleştirelim. Korkmayın! Aydınlık sabahın tuluu yakındır. Güneşi kardeşçe, el ele, gönül gönüle selamlayalım. Bahar nesiminin serinliğinde okumanın tadını çıkaralım.

 

Binnetice, kendimizi, varlığı, tabiatı, kâinatı, yaratılışı, yaratıcıyı idrak edebilmek, insanı ve insanlığı tanıyabilmek, varlıkla bütünleşmek ve var oluşu gerçekleştirmek, sözü fehmedebilmek, istikameti görebilmek, iyiyi, güzeli, çirkini, tefrik edebilmek için okumak mübrem bir vazifedir. Bilinçli ve gerçekçi yaşamak, yaşamdan lezzet almak istiyorsak tüm kitapları okumak arzusuyla yanmalıyız. Filvaki, bilgi otoriteyi, otorite ise özgürlüğü tevlit eder.

 

Sevgili insan kardeşlerim, bir kardeşiniz olarak âcizane iyi dileklerim hep sizlerle ve sizlerden yegâne büyük dileğim ne olursa olsun okumaktan asla vazgeçmeyiniz.

 

‘’Kur’an-ı Kerim en doğru yolu gösterici, müminlere derecelerle kurtuluşu müjdeleyici bir kitaptır, akledenler içindir bu kitap.‘’ el-Bakara–97

Tarih: 14.07.2008 Okunma: 652

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

10.05.2008 - 10:13

bireyselde sorumlu,toplumsalda sorumsuz..işte en soysuz ve kanı bozuk tenakuz budur.saygıyla paşam..ne zaman ki toplumsal olan bireysel olana tercih edilir işte o gün güleriz milletçe....ŞİİR gerçekten güzel,dokunakıl,duygu dolu.yüreğine sağlık yazanın ve dağıtanın.

E.Şama

10.05.2008 - 10:20

Sadece bahsettiğiniz konu değil ki... Şair özetlemiş durumumuzu: İLGİLİLER BİLGİSİZ,// BİLGİLİLER İLGİSİZ... TEBRİKLERİMLE...

İsmail Öğütçü

10.05.2008 - 11:10

Görevliler önce her şeyi kendi vicdanlarında sorgulamalıdır. Bunca ölünün ardından rahat uyuyabilmektir zor olan , kabahati başkalarının üzerine yıkmak ve sorumluluktan kurtulmak oldukça kolaydır. Yazının altındaki şiir ise bu güne kadar okuduğum en güzel anne şiiriydi diyebilirim. Hece ölçüsüyle ustaca yazılmış bir şaheser, bir şiirsever olarak şayet bir şairse şairin diğer şiirlerine ulaşmak isterim. Tebrik ediyorum yazınızı ve şiirinizi

İ. Hakkı Cengiz

10.05.2008 - 19:25

Ayşe Ceyhan'ın şiirlerine www.antoloji.com adresinden ulaşabilirsiniz. Sayfamıza ilginize teşekkür ederiz. Selâmlar...

özgür deniz

10.05.2008 - 10:13

bireyselde sorumlu,toplumsalda sorumsuz..işte en soysuz ve kanı bozuk tenakuz budur.saygıyla paşam..ne zaman ki toplumsal olan bireysel olana tercih edilir işte o gün güleriz milletçe....ŞİİR gerçekten güzel,dokunakıl,duygu dolu.yüreğine sağlık yazanın ve dağıtanın.

E.Şama

10.05.2008 - 10:20

Sadece bahsettiğiniz konu değil ki... Şair özetlemiş durumumuzu: İLGİLİLER BİLGİSİZ,// BİLGİLİLER İLGİSİZ... TEBRİKLERİMLE...

İsmail Öğütçü

10.05.2008 - 11:10

Görevliler önce her şeyi kendi vicdanlarında sorgulamalıdır. Bunca ölünün ardından rahat uyuyabilmektir zor olan , kabahati başkalarının üzerine yıkmak ve sorumluluktan kurtulmak oldukça kolaydır. Yazının altındaki şiir ise bu güne kadar okuduğum en güzel anne şiiriydi diyebilirim. Hece ölçüsüyle ustaca yazılmış bir şaheser, bir şiirsever olarak şayet bir şairse şairin diğer şiirlerine ulaşmak isterim. Tebrik ediyorum yazınızı ve şiirinizi

İ. Hakkı Cengiz

10.05.2008 - 19:25

Ayşe Ceyhan'ın şiirlerine www.antoloji.com adresinden ulaşabilirsiniz. Sayfamıza ilginize teşekkür ederiz. Selâmlar...