Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Anti demokratik seçim barajına takılmamak için BDP, genel seçimlere, parti olarak katılmıyor. Yerel seçimlerde böyle bir “mania” olmadığından 29 Mart 2009’daki seçimlere parti adaylarıyla katılmıştı. Hemen hemen bütün Güneydoğu’da belediye başkanlıklarını BDP kazanmıştı.
Dolayısıyla şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Güneydoğu’da BDP oyları çoğunluktadır.
Peki, yerel seçimlerde BDP’ye oy veren vatandaşlar, vaziyet gereği, zaman zaman başka partileri de destekleyebilirler mi?
Neden olmasın!
Misâl; 12 Eylül 2010 halkoylamasında Güneydoğu’dan ne çıkmıştı?
Yüzde 90’lara varan, hatta bazı yerlerde onu bile aşan “EVET” çıkmıştı.
“Evet”i kim istiyordu?
İktidar partisi ve onun lideri…
Demek ki, 12 Eylül 2010’da bir AKP-BDP yakınlaşması, hatta işbirliğinden söz edilebilir. Çıkan sonuçlar bunu gösteriyor.
Bunda bir sakınca var mı?
Niye olsun!
Her vatandaş hür iradesiyle istediği partiyi destekleyebilir. BDP de herhangi bir partiyle yakınlaşabilir, ittifak yapabilir… Hakkındaki iddialara rağmen, BDP de hukuk içinde siyaset yapan bir kurumdur. Bir başka siyasî partiyle yakınlaşmasında, bir başka partiyi desteklemesinde hiçbir anormallik yok.
Anormallik nerede?
Güneydoğu’da güçlü olan BDP’nin AKP’yi desteklerken sesleri hiç çıkmayan, hatta bundan memnun olanların, bir ses kaseti “iddiası”yla kıyameti koparmalarındadır.
Söz konusu iddiaya göre; BDP eski eşbaşkanı Gülten Kışanak, “Elazığ’da kuvvetli değiliz orada MHP’yi destekleyelim” diyesiymiş.
Kışanak, bu kasetin düzmece olduğunu, böyle bir şey söylemediğini açıkladı. Buna rağmen, iktidar hayranı medya, “iddia” kesin doğruymuş gibi haberler ve yorumlar yaptı.
Biz BDP’den böyle bir destek olacağına ihtimal vermiyoruz… Fakat velev ki “iddia” doğru olsun… Ne var bunda?
Mevcut kanunlara göre mücadele veren “muhalefet” partilerinin iktidara karşı birbirini desteklemesinden daha doğal ne olabilir?
Aslında iktidarın ve iktidar yanlılarının böyle bir iddianın doğru çıkmasına du etmeleri ve memnun olmaları lâzım! Çünkü onlar 2007 seçimleri öncesinde diyorlardı ki; “BDP ve MHP mecliste olursa kavga ederler, bunlara oy verip meclise sokmayın!”
Her ne kadar, geçen 4 senede kavga falan olmadıysa da; iktidara göre böyle bir ihtimal mevcut…
Barış, uzlaşma nasıl sağlanacak?
BDP, MHP’yi bir tek yerde bile desteklerse arada yakınlaşma olmaz mı?
Önyargılı medya bunu çok çirkin, yanlış, tehlikeli bir şey gibi sunuyor…
Tam tersi söylenmeli değil mi?
Ters kutupta gözüken, birbiriyle kavga etme potansiyeli olan partilerin yakınlaşması, iç barış, huzur bakımından güzel bir şey değil mi?
Hatta en güzel bir şey!
x x x
MHP’DEN BDP’YE GEÇİŞLER
Son iki hafta içinde, Güneydoğu’da, iki ilçedeki MHP başkan ve yöneticilerinin MHP’den istifa edip BDP’ye katıldıkları haberleri geldi.
Demek ki bu istifa edenler; MHP’den sonra kendilerine en yakın parti olarak BDP’yi buluyorlar!
Eh, bazı beldelerde MHP’den BDP’ye geçiş oluyorsa, başka bazı yerlerde de BDP’lilerin MHP’yi desteklemesi hiç yadırgatıcı olmamalı…
Keşke destekleseler!
x x x
MHP’YE MİLLETİN BAĞRINDAN DESTEK
Seçim yaklaştıkça MHP’ye açıktan destek verenlerde büyük bir artış gözleniyor.
2 gün evvel İskenderpaşa Cemaati lideri Nureddin Coşan; “Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. ‘Bozkurtlara’ fırsat ver, yol ver, OY ver.” diyerek desteğini ilân etti…
Çevremdeki Demokrat Partililerin pek çoğundan, hatta Demokratik Sol Partililerden bile MHP’ye destek var.
Hatta ve hatta tanıdığımız bazı gayrimüslimler seçimde oylarının MHP’ye olduğunu söylüyorlar.
Bu durum neyi gösteriyor?
Ülkedeki toplumsal barışı en iyi MHP’nin sağlayabileceğini…
Önceki yazılar