Ankara’da trajikomik oyun yeniden başladı

Hüseyin ŞİNASİ - 09.07.2011

 

                          

 

         12 Haziran milletvekili seçimlerinde genel tablo belli oldu. AKP %50, CHP %26, MHP %13, BDP %6,5 ile temsi hakkını kazandı. Bu oy oranlarına göre AKP meclisin 327 milletvekili ile %59’unu CHP 135 milletvekili ile %25’ini, MHP 53 milletvekili ile %10’unu BDP 35 milletvekili ile %6’sını elde etmiş oluyor. Bir başka ifade ile halkın %95’inin mecliste temsil edildiği anlaşılıyor.

Siyasi partiler ve seçim kanunlarının bir yansıması olarak, DP, SP, DSP, BBP gibi partiler aldıkları oylarla adeta yerlerde süründüler. Partilerinin başarıya ulaşamayacağını düşünen DP ve SP’liler, hatta HAS Partililer, hatta bir kısım BBP’liler kendilerine yakın buldukları AKP’ye yöneldiler. DSP ve bazı sol partiler CHP’nin değirmenine su taşıdı. Kürtçü partiler BDP destekli bağımsız adayları destekledi. MHP’nin 2007 seçimlerinde aldığı %14,2’den, 2009 yerel seçimlerinde aldığı %16’dan, %13’e gerilemesinde, yerel anlamda yanlış aday tespiti ve teşkilatların yeterince çalışmamasının, genelde ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik etkenlerin rolünü göz ardı etmemek lazım.

Seçimler bitmiş, vatandaş sandıkta söyleyeceğini söylemiş ve AKP’ye “durmak yok yola devam” demiş, illerden seçilen milletvekilleri Ankara’nın yolunu tutmuşlardır. Asıl oyun bundan sonra başlıyor. Olup bitenlerin trajikomik bir oyundan ibaret olduğunu hepimiz görüyor ve bizleri mecliste bu insanlar mı temsil edecek diye hayıflanıyoruz. Seçimler öncesinde milletvekili adaylarının öyle bol keseden atıp tutmalarına bakmayın. Hatta seçildikten sonra gelip karşınızda kasıldıklarına da aldırmayın.

Muhalefet milletvekillerinin yani CHP, MHP ve BDP milletvekillerinin konumu zaten baştan bellidir. Ama iktidar partisi AKP milletvekillerinin de meclisteki rolü “kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir”den öteye geçmeyecektir. Kendi başlarına bir yasa tasarısı, bir soru önergesi ve bir gensoru önergesi, meclis araştırma önergesi verme hakkına bile sahip olmayacaklar, dört yılın nasıl geçtiğini anlayamayacaklardır.  Çünkü oyunun başrol oyuncuları, aktörleri daha baştan bellidir. Yukarıdan bire el, “ben, sen, o” şeklinde tanımlamasını yapmış geri kalanlara da “bekleyin bakalım” denmiştir.

Aylar öncesinde yazdığımız bir yazıda şunları belirtmiş ve düşüncelerimizi sizlerle paylaşmıştık. “Bize göre mevcut seçim sistemi ve siyasi partiler kanunu ile milletvekili aday listelerinin belirlenmesinde hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, TBMM’ne seçilen ister iktidar partisi milletvekilleri, isterse muhalefet milletvekilleri olsun genel başkanın emir kulu olmaktan öteye geçemeyecek ve gerçek anlamda milletin vekili olamayacaktır.

Bu bakımdan herhangi bir partiden milletvekili aday adayı olanların ortaya konulan trajikomik tiyatro oyununda nasıl rol alabileceklerini iyice düşünmüş ve öyle yola çıkmış olmaları gerekiyor.

Şimdi merakıma giden bir konuda bölgesinde milletvekilliğine heveslenen çiçeği burnunda adaylara veya aday adaylarına sormak istiyorum? Siz daha işin başında trajikomik politik bir oyunda, başrol oyuncuları daha baştan belli iken, figüranlığa, ışıkçı, kostümcü veya geri planda suflörlüğüne razı mısınız?

Eğer milletvekilliğinde amaç bu ise, değmez bütün gayret ve çalışmalara. Ama yine de paşa gönlünüz bilir.” Haydi, bakalım iyi seyirler.

 

Tarih: 09.07.2011 Okunma: 812

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?