Yeni anayasa yapmaksa muradınız

Hüseyin ŞİNASİ - 16.07.2011

 

                           

 

12 Eylül 1980 askeri darbesiyle kabul edilen “1982 Anayasa’sı” ve beraberinde getirdiği “Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu” gelmiş geçmiş tüm iktidarlar tarafından orasından burasından çekiştirilerek değişikliğe uğramış, adeta tanınamaz hale gelmiştir.

Her iktidar döneminde yapılacak değişiklikler, seçimlerden nasıl daha kazançlı çıkacağına ilişkin tuzaklar getirmiş, muhalefet de iktidara uymuştur.

Bu bakımdan 12 Haziran milletvekili seçimlerinde vatandaş, dört adamın adaylarını onaylamak, sandıktan çıkarmak zorunda kalmıştır.

Kim ne derse desin, AKP’nin milletvekilleri Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP’nin milletvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, MHP milletvekilleri Devlet Bahçeli’nin, BDP ve bağımsız milletvekilleri de Apo’nun adamları ve temsilcileridir.

AKP’nin aldığı %50, CHP’nin aldığı %26, MHP’nin aldığı %13 ve BDP destekli bağımsızların %6,5 oylarının toplamı her ne kadar %95,5 olsa bile milli iradeyi temsil etmek çok uzaklardadır.

Zira partilerin aday listelerini ve adayların sıralamalarını nasıl ve hangi şartlarda yaptığını herkes biliyor.

Seçimlerde oy kullanan seçmenlerin büyük çoğunluğu, bilmediği, tanımadığı adaylara sırf partisinden veya liderine saygısından dolayı götürüp oyunu kullanmış, sofrada istemediği bir yemek varsa istemeyerek de olsa katlamıştır.

Seçimlerin eşit şartlarda yapılmadığı, büyük partilere avantajlar sağladığı bir ortamda küçük partilerin başarı şansının olmadığı bir kere daha ortaya çıkmış, seçimlere katılan partilerin çoğu, %10 barajını geçemeyeceği düşünülerek sistem dışına itilmiş, oy alamamışlardır.

12 Haziran seçimlerinde, DP, SP, DSP, HAS Parti, BBP gibi partiler aldıkları oylara bakınca adeta yerlerde süründüklerini görüyoruz.

Partilerinin başarıya ulaşamayacağını düşünen DP ve SP’liler, HAS Partililer, hatta bir kısım BBP’liler kendilerine yakın buldukları AKP’ye oy verdiler.

DSP ve bazı sol partiler CHP’nin değirmenine su taşıdı. Demek ki olmuş olacağı %26 imiş.

Kürtçü partiler BDP destekli bağımsız adayları destekledi.

MHP’nin başında dolanıp duran kara bulutları hep birlikte gördük. Ortaya çıkan sonuç başarı mı, elbette değil.

Neyse geçelim.

Seçimler bitmiş, vatandaş sandıkta söyleyeceğini söylemiş ve AKP’ye “durmak yok yola devam” demiş.

İllerden seçilen yeni milletvekilleri, Ankara’nın yolunu tutmuşlardır.

Asıl oyun bundan sonra başlıyor.

Olup bitenlerin trajikomik bir oyundan ibaret olduğunu hepimiz görüyor ve bizleri mecliste bu insanlar mı temsil edecek diye, biraz hayret ve şaşkın vaziyette olup bitenleri izliyoruz.

Seçimler öncesinde milletvekili adaylarının öyle bol keseden atıp tutmalarına bakmayın. Hatta seçildikten sonra gelip karşınızda kasıldıklarına da hiç aldırmayın.

Muhalefet milletvekillerinin yani CHP, MHP ve BDP milletvekillerinin TBMM’ndeki konumu zaten en baştan bellidir. Ellerinden gelen bir şey yoktur.

Ama iktidar partisi AKP milletvekillerinin de meclisteki rolü “kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir”den öteye geçmeyeceği çıraklık, kalfalık dönemlerinden anlaşılmıştır.

İktidar milletvekillerinin bir yerden emir ve icazet almadıkça herhangi bir konuda yasa tasarısı, soru önergesi, gensoru ve meclis araştırma önergesi verme hakkına bile sahip olamayacaklar.

Göz açıp kapayıncaya kadar milletvekilliği sürelerinin nasıl geçtiğini anlayamayacak, yeni dönemde listelerin ön sıralarında yer bulup bulamayacaklarının hesabını yapmaya başlayacaklardır.

Adına iktidar denilen oyunun yazarı, senaryosu, aktörleri, ışıkçı ve kostümcüleri, suflörleri önceden bellidir. 

Yukarıdan bir el, bir işaret, “ben, sen, o” şeklinde tanımlamasını yapmış geri kalanlara “durun, bekleyin, bakalım” denmiştir. Beklenecektir çaresiz.

Bitirelim.

12 Haziran seçim sonuçları, yukarıdan beri sıraladığımız nedenlerle milli iradeyi temsil etmekten çok uzaktır.

Kısacası bu meclis yeni bir ”Anayasa” yapacak iradeye sahip değildir.

Buna rağmen yeni bir “Anayasa” yapacaklarsa, bu Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Öcalan “Anayasa”sı olmaktan öteye geçmeyecek, gelecekte birileri daha değiştirmeye kalkacaktır.

Ha 12 Eylülün darbeci 5 generalinin anayasası; ha mevcut 4 liderin anayasası olmuş, hiç fark etmez. Çekiverin kulağını gitsin.

Elbette bu zor ve çetrefilli sorunun çözümü var. Sırf anayasa yapmak üzere bir meclis oluşturursun.

TBMM 550 milletvekilinden oluştuğuna göre, Türkiye’yi her seçim bölgesinden bir milletvekili çıkacak şekilde bölümlendirir, buralarda seçim yapar %51 oy alanı meclise kabul eder, anayasanı da, baba yasanı da yapar bu meclisi dağıtırsın.  Eğer yapmak istersen.

 

 

Tarih: 16.07.2011 Okunma: 805

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?