Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Daha yeni seçimden çıktık…
Halk ekonominin “fıstık” gibi olduğunu onayladı!
Nitekim seçim sonrası gelen ekonomik veriler de harikulade…
2011’in ilk çeyreğinde %11 büyümüşüz… Bu rakam, sadece muhteşem bir büyümenin haberi değil, aynı zamanda bir dünya rekorunun da müjdesi. Dünyada en fazla biz büyümüşüz…
İşsizlik azalmış… %16’lardan, %10’un altına düşmüş…
Tarımda, sanayide, aklınıza gelen her sektörde üretim artmış…
Daha mühimi, bütçe 41 sene sonra “fazla” vermiş… Hem de öyle az buz bir fazlalaık değil… Yılın ilk 3 ayında 2,6 milyar liralık bir fazla var…
Eee…
İktisadî hayatımızda veriler, göstergeler, rakamlar bu kadar şahaneyken, bu “kriz geliyor” şom ağızları neyin nesi ki?
x x x
Göstergeler bu kadar iyiyken “kriz geliyor” teranelerine bir anlam veremiyorum.
Amma velâkin…
Çooook yakın geçmişte yaşadığımız bir “kriz” var… 2009’da bizi “teğet” geçen kriz!
O “teğet” krizine girmeden önce de ekonomik veriler âlâ idi… Bilhassa Kişi Başına Düşen Millî Gelirimiz (KBMG) fevkâlade yükselmişti…
Buna rağmen…
2008’in ikinci yarısından itibaren “kriz” uyarıları dile getirilmeye ve “kriz” türküleri çağrılmaya başlanmıştı.
İktisadî göstergeler iyi olduğu halde o günkü “kriz” söylentilerine de bir mânâ verememiş ve aynen şimdiki gibi söylentileri hayretle karşıladığımı birkaç makale halinde yazmıştım.
Sonra ne oldu?
Kriz geldi… Her ne kadar, “teğet” geçtiyse de… O “teğet” bile iktidar oylarının, yerel seçimlerde 8 puan düşmesine yetmişti.
x x x
BUGÜNKÜ “KRİZ” LAFLARININ 2008’DEN FARKI
Bugünkü “kriz” söylenti ve uyarılarının 2008’dekinden çok önemli bir farkı var: Üç sene önce “kriz geliyor” diye uyaranlar bağımsız kaynaklar ve muhalefetti…
Şimdi ise bizzat iktidar sözcüleri, hatta bizzat ekonomiden sorumlu bakanların bazıları “krize açığız” diyor… Her ne kadar hükümetten diğer bazıları, buna “muhalefet” etse de, iktidarın ağırlıklı kanadı “kriz geliyor” söylemine katılıyor, hatta bir kısım iktidar sözcüleri öncülük ediyor.
İktidarın bu tutumu nasıl okumalı?
Bizim sonradan öğrendiğimiz iktisadî bilgiler, rakamlar, veriler süratle hükümete aktığına göre…
Vaziyet gerçekten çok fena olmasın!
Acaba, durum o kadar kötü ve 9 senelik, istikrarlı tek parti hükümetinin bile elini kolunu bağlıyor mu?
İktidar, gelen “kriz” konusunda çaresiz mi?
Ülkeyi iktisaden karanlık günler mi bekliyor?
Buna engel olamayan hükümet, o karanlık günler geldiği vakit, “Ne yapalım, biz böyle olacağını biliyorduk… Sizi de ikaz etmiştik” diyebilmek için mi bu “kriz” uyarılarını yapıyor?
Önceki yazılar