Sıcak yaz günlerinde sizi biraz olsun rahatlatıp, içinizi
serinletecek şey ne olabilir? Sahi, size nelerden bahsetsek, hoşunuza gider?
Mesela sahilde püfür püfür esen serin bir rüzgâr, sıcacık deniz ve tertemiz bir
kumsal… Haydi bunlar, sizi ferahlatmaya yetmediyse, binbeşyüz, ikibin metre
yüksekte bir yayla, kocaman bir sedir ağacı, koyu bir çınar (piladan ağacı)
gölgesi, ya da asırlık koca çınarların veya ceviz ağaçlarının sağından solundan
çıkıp beyaz köpükler halinde çağlayan bir çay, (dere ve küçük nehir) su değirmeni
kanallarından taşıp bir melodiye dönüşen su şırıltıları mıdır hoşunuza giden?
Yaz gelip sıcaklar bastırmaya
başlayınca, Anamur ve Bozyazılıların bir gözü hep yaylaya bakarmış. Yeni nesil,
yayla ve dağ havasını sıkıcı bulur, tatillerde sahil boyu uzanan yazlıklarda
vakit geçirmeyi isterler. Ancak yaşı kırkın üzerinde olanlar için yaylalar hala
vazgeçilmez alışkanlıklardan ve tutkulardan biridir. Biz de Pazar gününü
değerlendirelim ve “bir değişiklik olsun” hesabıyla
Kaş-Abanoz-Akpınar-Kazancı-Zeyve arasında bir yolculuk yaptık. Sabah çıkıp,
akşam geri döndüğümüz yolculuğumuz sıcakla başlayıp yine sıcakla bitti. Akılda
kalan ise Zeyve’nin meşhur batırık ile kebabıydı.
Anamur, Çeltikçi, Köprübaşı, Kaşdişlen,
Malaklar, Karalarbahşiş köylerinden sonra tarihi Alaköprü’ye ulaşılıyor.
Alaköprüye inerken sanki Gülnar yolundaki Menekşe Deresini hatırlıyorsunuz.
Pınarlar denilen piknik alanı ve sonrasında başlayan kıvrımlı yollar Sele
yokuşuna çok benziyor. Aslında Anamurluların pek değerini bilemediği bu eşsiz
manzaralı Pınarlar yolu, büyük bir turizm potansiyeline sahip. Ama Anamur’da bütün
turistik değerlerde olduğu gibi burası da kullanılamıyor. Anamur-Kazancı-Ermenek
ve yol güzergahındaki yaylalara ulaşımda kullanılıyor. Mesela eşsiz bir doğa
sporları parkuru olabilir. İyi bir organizasyon ile adeta para makinesine
dönüşebilir.
Kaş Yaylasının daha girişte eski bir
yapıyla karşılaşıyoruz. Bir zamanlar Özel İdare tarafından otel ve dinlenme tesisi
olması için yapılmış. Ama bakımsızlıktan ve ilgisizlikten harap olmuş. Kaş
Yaylasından sonra Suolmaz Geçidi çevresinde eski sert dönemeçler ve küçük
tümsekler ortadan kaldırılmaya çalışılmış. Yol nispeten rahatlamış. Şimdi bazı
dostlar gene mi, diyecekler? Fakat bunca masraf etmişken daha iyi bir iş
çıkarılabilirdi. Bize göre pek bir şey değişmemiş.
Abanoz yine hayli kalabalık. Sanki
Anamur’un bir benzeri buraya taşınmış gibi. Fakat çok ilginç bir şey var.
İnsanlar sağına soluna hiç bakmıyor. Herkes yolun ortasından gidiyor. Gelip
giden araçlara aldırış etmiyor. Abanoz çıkışından itibaren yol genişletme
çalışmaları var. Birkaç yerde birden iş makineleri çalışıyor. Bundan önce bir
seyahatimizde Abanoz-Halkalı arasında çalışma yapılıyorken, bu defa çalışmaların
Demiroluk civarında da başladığını gördük. Bu çalışmaların yolu hayli
rahatlatacağını söylemek mümkün.
Akpınar Yaylası ve Kazancı arasında bir faaliyet yok. Kazancı
çıkışında yine başka bir yol çalışması var. Kazancı Ermenek yolu kapanmış, yeni
güzergâhta çalışmalar artık bitme noktasına gelmiş. İkizçınar (Ağağı İnnebol)
Seki mevkiindeki çalışmalar devam ederken bir taraftan da yol kenarlarına
şarampol betonları dökülüyor. Yol bir hayli geniş tutulmuş. Bu yol Sekiden,
İkizçınar, Yaypazarı (Zeyve), Yalındal (Arnava), Görmel köylerine ulaşıyor. Geçen
yıl bir yazımızda sözünü etmiştik. Kervan Alanından ayrılan ve İkizçınar
üzerinden Ermenek yoluna kavuşan kestirme bir yol daha var. Siğilli veya
Sivilli yolu diyorlar. Mesafeyi en az
Kazancı’nın bazı taraflarından, Seki’den, Görmeliden Ermenek
Baraj Gölünü seyretmek mümkün. Baraj gölünde su tutma işlemi iki yıldan beri
devam ediyor. Henüz tam dolmamış. Ama şimdiki haliyle bile eşsiz bir manzara
oluşturmuş.
Bizim yolumuz Yaylapazarı’na (Zeyve) kadardı. Eskilerin
Zeyve dedikleri yer, turizm potansiyeli çok yüksek yerden biri. Anlatmakla
olmaz gidip görmek lazım.