“Çok yaşayan değil, gezen bilir” demiş
atalar. Elbette insan yaşadıkça çok şeyleri öğreniyor, tecrübe ve bilgisi oluyor.
Okumak da öyle. Ama gezip, görmek, olup bitenleri yerinde tanımak insana daha
çok şey öğretebiliyor.
Anamur’dan başlayıp Zeyve’ye, Zeyve’den
Anamur’a kadar uzanacak yolculuğumuzda önümüzde iki seçenek var. Birincisi özel
araçlarınızla yapacağınız keyifli bir yolculuk. İkincisi de düzenli çalışan dolmuşlarla
seyahat etmektir. Bu arada eskilerin yürüyerek buralara gidip geldiklerini
hatırlatalım.
Ermenek ve Zeyve dolmuşları Anamur Otogarından hareket
ediyor. Haftanın her günü düzenli olarak, Saat 14.00’de Zeyve dolmuşlarına, Saat 16.00’da
da Ermenek dolmuşlarına binebilirsiniz. Kazancı dolmuşları da var, ama onlar Kazancıdan
öte geçmediği için işiniz zora girebilir.
Anamur’da kent içinde iseniz, Otogara gidip hareket saatini
beklemektense; Ergenekon Parkı önündeki Kaş-Abanoz-Halkalı-Akpınar Dolmuş
Durağından binip gidebilirsiniz.
Bir hatırlatmada daha bulunalım.
Zeyve’ye kadar gidecekler için yolunun uzunluğu yaklaşık 90 kmdir. Fazla sürat
yapmazsanız iki saatte çok rahat varabilirsiniz. Alaköprü’den itibaren havanın
birden değişmeye başladığını fark edersiniz. Pınarlar mevkiinde daha önceki
yıllarda bir dinlenme yeri ve mola verme alanı var. Ancak bu sıralar araçların
yeni ve modelinin yüksek olması nedeniyle kimse durup dinlenmiyor, yola devam
ediyor.
Punarlar’da eskilerin Ortakonuş dedikler yerlere doğru araçların
park edebileceği boşluklar var. Eski göç kervanının konak yerlerinden biri olan
Kuruağaç ve Karayolları Şantiye binasının olduğu yerler dinlenme için çok
uygun. Yaylaya giderken rakımın gittikçe yükselmesi, gelirken rakımın düşmesi
insan sağlığı bakımından sakıncalı. Bu dinlenme alanlarında üç beş dakika
soluklanılması her bakımdan iyi oluyor.
Kimileri, Koca Dönmeden sonra bir bekleme yeri daha var
oraları tercih ediyor. Ancak Anamur’un atıkları ve çöp kokusu insanı rahatsız
ediyor. Yoksa manzarası çok harika. Anamur ve Bozyazı’yı kuş bakışı
izleyebiliyorsunuz. Hele akşamları Anamur’u izlemeye doyum olmuyor.
Biraz daha dayanır ve Kaş Yaylasındaki yol boyunda
sıralanmış kahvehanelerde kısa bir mola verip, nefis demli bir çay
içebilirsiniz. Solamaz Geçidi bu yol güzergâhının ulaşabileceği en yüksek nokta,
rakım
Bundan sonra ilk
varacağınız yer Abanoz Yaylası. Tanıdıklarla selamlaşmadan olmaz. Ama o da ne,
insanlar yol ortasına uluorta dalıveriyorlar. İsterseniz fırından yeni çıkmış
sıcak bir pide ile açlığınızı yatıştırabilir. Az ötedeki çeşmeden soğuk bir
bardak su içebilir, bakkallardan ufak tefek alışverişlerinizi yapabilirsiniz.
Çünkü bundan sonra aradıklarınızı bulmakta zorlanabilirsiniz.
Abanoz’dan çıktıktan sonra, Kozağacı yol ayrımından itibaren
gayet hoş manzaralı bir yol sizi önce Halkalıya ve Kervan Alanı’na ulaştırıyor.
Kervan Yaylası eski göç kervanlarının konak alanlarından biri olması nedeni bu
ismi almış olabilir. Karacaoğlan’ın türkülerinde bile adı geçer.
Kervan Alanından sonra ilk yerleşim yeri Demiroluk denilen
çok eski yerleşim yerlerinden biri. Tarihi Romalılar dönemine kadar uzanıyor.
Akpınar Yaylası yine yaz aylarında çok rağbet edilen yerlerden biri.
Bundan sonra Çandır
Alanı denilen yere geliniyor. Ermenek Anamur sınırı burada başlıyor. Eskiden
Anamur ve Ermenek Beyleri arasında bol sınır kavgaları olurmuş. Sonunda
dayanamamış anlaşmaya karar vermişler. Bir atlı grup Ermenek’ten, bir grup da
Anamur’dan horoz öterken çıkmış. Anamur’un horozları meğer akşamdan ötermiş,
Ermenek’in horozu da şafak vaktinde. Atlılar Ermenek’e hayli yakın olan Çandır
Alanında karşılaşmışlar o günden beri sınır orası olmuş.
Kazancı buradan iki adımlık bir yer. Sonra Çatalbadem,
İkizçınar derken Zeyve’ye varıyorsunuz. Ama o da ne www.anamurhaber.com’da İbrahim Polat
Zeyve’yi anlatan nefis bir yazı yazmış. Bize aktaracak fazla bir şey
bırakmamış. İsterseniz bir başka zamanda Zeyve’nin batırığı ve kebabını
anlatalım. (1)
(1) http://www.anamurhaber.com/koseyazilari.asp?yazar=253&yazi=1889