Cengiz Dağcı’yı kaybettik...
Benim nazarımda Cengiz Dağcı 20. yüzyılın edebiyat dünyasına damgasını vurmuş
en büyük birkaç yazarından biridir.
Hüzünlü üslûbu ruhuma hitap ettiği için mi?
Turan’ın parçası Kırım’ın bir evlâdı olduğu için mi?
Hepsinden önce, o bir “yazar” ve gerçek anlamda bir “yazar”dı. Zaten ismini ilk
duyduğumda belki 15, belki 16 yaşımdaydım. Daha “temyiz” edecek bir yaşta
değildim. Üslûbunu çok sevmiştim.
***
Her varlık ölümü tadacaktır... Acı olan ölümü duyuş şekli...
İsa Kocakaplan’a Cengiz Dağcı’nın damadı meyil atıyor... İsa, Zafer Karatay’ı
arıyor, Zafer Karatay meyilleri her tarafa ulaştırıyor.
Ne olmalıydı?
Ajanslar “Flaş!.. Flaş!.. Flaş!..” demeliydi...
Televizyon kanalları alt yazı geçmeliydi...
Ne zaman olmalıydı bunlar?
Önceki gün. Dağcı perşembe günü hayatını kaybediyor ve biz ancak cuma günü
öğreniyoruz.
İsa Kocakaplan Kültür Üniversitesinde edebiyat dersleri veriyor, Zafer Karatay
Kırım davasına kendisini adamış bir gazeteci... TRT’de çalışıyor. Cengiz
Dağcı’nın “belgesel”ini TRT ekranlarından yayınlayan Zafer Karatay’dır.
İsa Kocakaplan, Dağcı’nın eserleri üzerine çalışmış ve kitap yayınlamıştır.
Rahmetli Kemal Çapraz, Cengiz Dağcı’yla görüşen ender gazetecilerdendi. Kemal,
Kırım’ı en iyi bilen arkadaşımızdı aynı zamanda. (Onu da bu ay içinde, 16 Eylül
2008’de bir elim kazada kaybettik.) Bir Kırım gazetesini göstermişti bana...
Resmini basmışlar ve altına “Kırım’ga en kop kelgen jurnalist” yazmışlardı.
***
Cengiz Dağcı...
“Yurdunu Kaybeden Adam”dı...
Cengiz Dağcı ve soydaşları...
“Onlar da İnsandı” ama, emperyal güçler hiçbir kıymet atfetmiyorlardı.
Stalin’in Sovyetler’inde Kızıl askerler, 1944’te Kırım’ı bir gecede
boşalttılar. Türkleri Sibirya’ya, Orta Asya’nın bozkırlarına sürdüler...
Ahıskalılar gibi, Karaçaylılar gibi, Balkarlılar gibi, Çeçenler gibi...
Neredeyse yarısı dolduruldukları hayvan katarlarında kırıldı. Kalanlar dönüş
mücadelesini ancak 1980’li yıllarda kazandılar. Yurtları için öldüler...
Yurtları için hapislere düştüler... Yurtları için mücadeleden hiçbir zaman geri
adım atmadılar.
Stalin’in yok ettiği Özbekistanlı ünlü şair Süleyman Çolpan (1897-1938) ne
diyordu:
“Külgen başkalerdir, yığlegen menmen, / Oynagen başkaler, ingregen, menmen, /
Erk erteklerini eşitken başka, / Kullik koşuğını tinglegen menmen...”
(Gülen başkalarıdır, ağlayan benim, / Oynayan başkaları, inleyen benim, /
Hürriyet masallarını işiten başka, / Kölelik türküsünü dinleyen benim...)
CENGİZ DAĞCI’NIN KAYBI, EDEBİYATIN ÖLÜMÜ, Arslan TEKİN
GENEL HABERLER Misafir Yazar - 24.09.2011
Arslan TEKİN, YENİÇAĞ
Tarih: 24.09.2011
Okunma: 730
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.