Deprem fırsatçılarına gün doğdu

Hüseyin ŞİNASİ - 29.10.2011

                           

 

Van’da meydana gelen deprem felaketi ile bir kere daha yerlere yığıldık kaldık.

Deprem anı ve depremden sonra yaşananlar ilkelliğin ve beceriksizliğin inkâr edilemeyecek şekilde ortaya çıkmasını sağladı.

Demek ki, “büyük devlet” veya “dünyanın sayılı ekonomilerindeniz” gibi yüksek perdeden atıp tutmaların hepsi boş ve kuru bir hayalmiş. 

23 Ekim 2011 Pazar günü öğle saatlerinde meydana gelen deprem son yıllarda meydana gelen, can kaybı ve yıkım şiddeti en büyük depremlerden biridir.

Depremde resmi makamların açıklamasına göre 481 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, çok daha fazlası yaralanmıştır.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza başsağlığı, yaralananlara acil şifalar, yakınlarına sabır ve metanetler diliyorum.  

Şurasını asla göz ardı etmeyelim. Van ve Erciş çevresi, Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi deprem felaketi ile ilk kez karşılaşmıyor.

Aslına bakmak gerekirse, deprem uzmanlarının açıklamalarına göre, ülkemizin her tarafı deprem kuşağında ve her an yıkıcı ve büyük kayıplara neden olabilecek deprem olma ihtimali yüksektir.

Ancak her doğal afet ve deprem sonrasında karşılaştığımız manzara hiçbir zaman değişmiyor.

Yine ihmal, tedbirsizlik, vurdumduymazlık, adamsendecilik…

Sanki hastalık damarlarımıza kanımıza kadar işlemiş.

Van ve çevresinde 1903 yılında meydana gelen depremde çok sayıda insan kaybı yaşanmış.

Erciş’te 1944 ve 1946 yıllarında yıkıcı depremler olmuş. 1972’de, 1976’da da depremler olmaya devam etmiş. Yine jeoloji mühendisleri Van ve Erciş çevresinin jeolojik yapısının her zaman yıkıcı depremler üretmeye uygun olduğunu ifade ediyorlar.

Basından takip edebildiğimiz görüntülere bakılacak olursa can kayıplarını yaşandığı binaların depreme dayanıklı olmadığı, yapı tekniğinin yetersiz olduğu çok açık olarak görülebiliyor.

İşin en garip olan tarafı da depremde kamu binaları, okullar, hastaneler en fazla zarar gören yerler olmasıdır.

İnsanların gerek kendi kullanacakları, gerekse başkaları için yapılan binaları, depreme dayanıklı olmayan malzemelerden ve yine deprem riski yüksek yerlerde yapmaya kalkması kadar, bunların yapılmasına göz yuman yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının da kayıplarından sorumlu olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.

Nedense toplum olarak korkularımız hep felaketler kapıyı çalınca depreşiyor. Ama bir müddet sonra, sanki hiçbir şey olmamış, sanki acılar yaşanmamış gibi düşünmeye, yaşamaya devam ediyoruz.

Daha iki hafta önce Antalya’da meydana gelen sel felaketi unutulup gitti bile. Serik’te, Manavgat’ta sel felaketine maruz kalan insanlar, başlarının çaresine bakmak üzere, acıları ve kayıplarıyla baş başa bırakıldı.

Kütahya’da meydana gelen siyanürlü atık su felaketi ve yine Kütahya Simav’da meydana gelen deprem ve o çevrelerde yaşayan insanların içinde bulunduğu durum sorarım kaç kişinin umurunda?

Anlayacağınız çok çabuk unutan bir toplum olduk. Ama meydana gelen her doğal afet sonrasında birilerinin haksız yere zenginleşmesi ve haksız para kazanmasının önüne geçilemedi.

Ülkemizde ne zaman bir sel veya deprem felaketi yaşansa birilerinin kesesini doldurduğunu gördük.

Depremle birlikte aynı kesimler için yine hâsılat toplama mevsimi başlamış, rotalar Erciş’e, Van’a yönelmiştir bile.

Fırsatçılar kimi zaman yardım etme, kim zaman kurtarma, kimi zaman da yapma adına çakal sürüleri gibi saldıracaklardır.

Bunları durdurmanın, engellemenin bir yolu var mı, bilmem. Ama şimdiye kadar onları kimse durduramadı.

Geçtiğimiz günlerde yazdığımız bir yazıda Anamur-Çarıklar Efeler İlköğretim Okulundan söz edeceğiz demiştik.

Aslında Van’da meydana gelen depremde yıkılan okullar ve ölen öğretmen ve öğrencilerin acısı yüreklerimizde iken konunun ayrıntısına girmek gerekirdi.

Ancak biz konuyu detaylandırmadan ilgili kurumlar harekete geçer sorumlular hakkında işlem yapılır düşüncesindeyiz.

Bekliyoruz. Bu konuda işlem yapılmaz, sorumlular hakkında soruşturma yapılmazsa işin detaylarına gireceğiz.

Tabii bizi duyuyor ve dinliyorlarsa.

Ey ruh, buradaysan, duyuyorsan üç defa tahtaya vur…

 

 

 

       

Tarih: 29.10.2011 Okunma: 856

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

HÜSEYİN ÖZTÜRK

10.08.2011 - 15:21

TEK KELİMEYLE HARİKA KEŞKE BUNLARI ULUSAL MEDYA VERSE SORUN KALMAYACAK

HÜSEYİN ÖZTÜRK

10.08.2011 - 15:45

ZATEN BU HÜKÜMETİN ŞOWMENLİK KONUSUNDA ÜSTÜNE YOK SAYIN FİLİK SİZLERİ KUTLARIM ÇOK GÜZEL KONULARA DEĞİNMİŞSİNİZ TÜRKİYE GERÇEKTEN ZOR GÜNLER GECİRİYOR AMA HALKIMIZDA UYUYOR EKONOMİK KİRİZDE ONÜMÜZDE HİÇBİR TEDBİR ALINMIYOR YENİ SECTİĞİMİZ VEKİLLER YORGUNLUK ATIYORLAR TATİL YAPIYORLAR BİZLER AMA HALA ÇALIŞIYORUZ O ZAMAN ÇALIŞANLARDA YAZIN TATİL YAPSINLAR SANKİ BUNLARI VATANDAŞ TATİL YAPSIN DİYE SECTİLER ORTADOĞU KARIŞIK HANİ TÜRKİYE LİDER ÜLKEYDİ KADDAFİYİ,MUBAREĞİ ESADI VE DİĞER ORTADOĞU ÜLKELERİNİ AMARİKA VE AVRUPANIN İSTEDİĞİ YÖNETİMİ GETİRMEK DERTLERİ BUDUR.SAYGILARIMLA,

HÜSEYİN ÖZTÜRK

10.08.2011 - 15:21

TEK KELİMEYLE HARİKA KEŞKE BUNLARI ULUSAL MEDYA VERSE SORUN KALMAYACAK

HÜSEYİN ÖZTÜRK

10.08.2011 - 15:45

ZATEN BU HÜKÜMETİN ŞOWMENLİK KONUSUNDA ÜSTÜNE YOK SAYIN FİLİK SİZLERİ KUTLARIM ÇOK GÜZEL KONULARA DEĞİNMİŞSİNİZ TÜRKİYE GERÇEKTEN ZOR GÜNLER GECİRİYOR AMA HALKIMIZDA UYUYOR EKONOMİK KİRİZDE ONÜMÜZDE HİÇBİR TEDBİR ALINMIYOR YENİ SECTİĞİMİZ VEKİLLER YORGUNLUK ATIYORLAR TATİL YAPIYORLAR BİZLER AMA HALA ÇALIŞIYORUZ O ZAMAN ÇALIŞANLARDA YAZIN TATİL YAPSINLAR SANKİ BUNLARI VATANDAŞ TATİL YAPSIN DİYE SECTİLER ORTADOĞU KARIŞIK HANİ TÜRKİYE LİDER ÜLKEYDİ KADDAFİYİ,MUBAREĞİ ESADI VE DİĞER ORTADOĞU ÜLKELERİNİ AMARİKA VE AVRUPANIN İSTEDİĞİ YÖNETİMİ GETİRMEK DERTLERİ BUDUR.SAYGILARIMLA,