Anamur ve çevresi, geçmişten günümüze devlet imkânlarından ve kaynaklarından pek fazla faydalanamayan yerleşim yerlerinden biridir. Bu durumu başka kentlere gidip geldikten sonra daha kolay görüp anlayabiliyorsunuz. Hatta Anamur’un devlet yatırımlarından ne kadar mahrum olduğunu anlamak için çok uzaklara gitmeye gerek bile yoktur.

11 Kasım 2011 günü, Ankara’da 111 büyük tesisin açılış törenleri yapıldı. Bu tesislerden biri de Göksu nehri üzerinde ve Ermenek yakınlarındaki Ermenek Barajı idi. Ermenek Barajında 10 Ağustos 2009 tarihinde su tutulmaya başlanmış, tarihi Alaköprü (Görmeli Köprüsü) ve Anamur – Ermenek Yolu baraj gölü altında kalmıştı. Bu nedenle Anamur’u ve Kazancı Kasabası ile çevresindeki köylerin Ermenek’e ulaşmasını sağlamak amacıyla yeni bir yol yapılması gerekiyordu. İşte bu yol geçtiğimiz aylarda tamamlanıp hizmete girdi.

Ulaşıma açılan yeni yol ve yapılan çalışmalar, o güzergâhta seyahat eden herkesin ilgisini çekmiş. Görüştüğümüz çoğu kişi, iyi bir yol olduğu konusunda birleşiyorlar. Yalnız bazı derelerin üzerine yapılan köprülerin tehlikeli olduğunu söyleyenler de var. Yeni yolda trafik akışı çok kolaylaşmış. Kaliteli asfalt malzemesi kullanılmış ve şarampolleri beton kanaletlerle düzenlenmiş, geniş ve hafif eğimli yapısı ile insanı rahatlatıp, ferahlatabiliyor.

Dönüşte Kazancı Kasabasını çıktıktan bir süre sonra Mersin il ve Anamur sınırına ulaşılıyor. Bu noktadan sonra yoldaki ihmal ve bakımsızlık insanı hayal kırıklığına sürüklüyor. Demek ki yapılan yolların kalitesi Karayolları Genel Müdürlüğünün Bölgeleri, illeri hatta ilçelerine göre değişebiliyormuş. Yolun Ermenek Kazancı tarafı Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü, Anamur sınırından itibaren de 5. Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanına giriyormuş. Kış aylarında bol yağışın görüldüğü bu yolda şarampollere hiç bakılmamış, asfalt eskimiş, bazı yerler bozulmuş ve çukurlaşmış. Gerçi son zamanlarda bazı noktalarda iyileştirme ve virajları genişletme çalışmaları yapılmış. Ama daha tam bitmeden öylece bırakılmış. Hele Kaş-Pınarlar arasında asıl bakım yapılıp genişletilmesi ve düzeltilmesi gereken yerlerde ise durum gerçekten içler acısıdır.

Tamam, Anamur-Ermenek arsındaki trafiğin çok yoğun olmadığı bu yolu bir tarafa bırakalım. Ya Akdeniz Sahil Yolundaki bunca yoğun trafiğe rağmen yapılanlara ve olup bitenlere ne demeli? Doğu, Güneydoğu, Doğu Akdeniz’i Antalya ve Batı illerine bağlayan D–400 Akdeniz Sahil Yolunda karşılaştığımız manzara ile Kazancı-Ermenek arasını karşılaştıramıyoruz bile. Akdeniz Sahil Yolunu bölünmüş yol haline getirme çalışmaları, Silifke-Taşucu’nda, doksanlı yılların sonunda başlamış ve hala bitirilememiş. Ama çoğu eksikliklerine ve yapım çalışmalarına rağmen hizmet vermeye devam ediyor.

 Akdeniz Sahil Yolunun hala bitmeyen bölümünü bir tarafa bırakalım. Anamur-Ören’den Bozyazı-Tekeli çıkışına kadar olan 42 km. bölümünde, kullanılan malzemenin kalitesiz, mühendisliğin hatalı, estetikten yoksun olduğunu çok kolay anlayabilir ve görebilirsiniz. Yolun yapılıyor olmasına ve birkaç yıla kadar bitecek olmasına bir şey demiyor, hatta emeği geçen herkesi kutluyor, takdir ediyoruz. Ancak bir iş yapılmışsa, belli bir harcama yapılmışsa ortaya iyi bir eser çıkmalı diyoruz. Yoksa sırf bir iş yapılmış olmak için yapılmamalı.

D–400 Yolu ile ilgili olarak Karayolları 5. Bölge Müdürlüğünden bazı konularda bilgi istemiştim. Bu konuyla ilgili olarak Karayolları Genel Müdürlüğü Basın Yayın Bürosundan 16 Aralık 2011 tarihinde bir mesaj aldım. Mesajda şunlar belirtilmiş,

“Sayın ŞİNASİ,

11 Kasım 2011 tarihli e-mail ile Kuruluşumuzdan istemiş olduğunuz Anamur içinden geçen D–400 bölünmüş yolu ile ilgili bilgiler aşağıda yer almaktadır.

Kent içerisinden geçen bölünmüş yollarda çevredeki her mahalleye geçiş için orta refüjlerin açılımı tehlike arz ettiğinden, en az 1,5–2 km ara ile kontrollü ve sinyalizasyonlu kavşaklar için düzenlenme yapılmaktadır.

Kent dışında düzenlenecek kavşakların tasarlanmasında; trafik güvenliğinin, sürekliliğinin sağlanması, hızın kontrol altına alınması, yavaşlama ve durmalar nedeniyle oluşan gecikmeler ile taşıt işletme maliyetlerinin azaltılması amaçlanmaktadır.

Akaryakıt İstasyonu gibi özel kuruluşların önlerindeki kavşakların düzenlenmesi 2918 Sayılı Trafik Kanununa göre yasaklanmıştır. Ancak bu düzenlenmelerin kamuya hizmet eden kuruluşların önünde veya yakınında trafik güvenliğini tehlikeye sokmayacak şekilde kontrollü ve sinyalizasyonlu olarak yapılması gerekmektedir.

Verdiğimiz bilgilerin açıklayıcı olduğu inancıyla, iyi günler dileriz.”

Karayollarının açıklaması böyle. Şimdi konuya ilgi duyanlar, D–400 yolunun, Anamur Örenden Bozyazı Tekeli arasında tamamlanıp hizmete giren 41.9 km’lik bölümünde, alınan kararlara ne kadar uyulup uyulmadığını görüp inceleyebilirler. Deveye sormuşlar boynun neden eğri, o da cevap vermiş nerem doğru ki?

YORUMLAR