Öğrenciye 4+4, öğretmene 3+3 – Başkanlık Sistemi

İsmail Hakkı CENGİZ - 15.05.2012


   

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

Öğrenciye 4+4, öğretmene 3+3...

Tabii bütün memurlara ve dahi bütün emeklilerine...

Sonra da 2+3 olacakmış...

Ne bunlar?

2012’nin başından itibaren memur ve emeklilerinin maaşlarına, her 6 ayda bir uygulanacak zam!

Memleket aylarca 4+4+4’ü tartıştı. Kanun çıktı, uygulama esasları belirlendi ve o tartışma sona erdi.

Şimdi sıra 3+3’te...

Bunun neyini tartışacaksınız?

Hani büyümede dünya rekorları kırıyorduk?

Memur, bu 3+3’lerle mi büyüyecek?

Kitap alacak, okuyacak, gelişecek çevresini ve öğrencilerini geliştirecek!

x   x   x

Enflasyonun %10’ları geçtiğini devletin kurumları söylüyor.

Eee, hani vatandaşı enflasyona ezdirmeyecektiniz?

3+3, toplam ne eder?

6...

Sadece bu hesapta bile bırakın “büyüme”den pay almayı, memurun “asgarî” 4 puanlık kaybı var.

x   x   x

Biliyorsunuz, iyi bir iş, olay gördüğümüzde deriz ki, “Dört dörtlük”!

Yahu, hiç olmazsa “4+4” deseydiniz de yandaşlarınız da “dört dörtlük” zam  falan diye savunurlardı.

Şimdi ne yazacaklar?

Başlarını kuma gömecekler...

Görmedik, duymadık, bilmiyoruz’u oynayacaklar.

x   x   x

4+4’lük zam, eğitimdeki 4+4+4’le uyumlu olurdu.

Derdiniz ki, bizim bütün işlerimiz “dört dörtlük”tür!

x   x   x

Deyip diyeceğiniz bu muydu?

3+3...

Bunun için mi 5 ay beklediniz?

Bunu 2011 Aralık ayında da söyleyebilir, Ocak’ta da tatbik edebilirdiniz.

Hiç olmazsa memur ve emeklisi beklentiye girmezdi.

x   x   x

YÜZDELİK ZAMLAR ADALETSİZLİĞİ ARTIRIYOR

Çeşitli memur kesimleri hatta aynı sektörün memurları arasında anormal farklılıklar var.

Bu şekilde yapılan zamlar; maaşı az olana az, çok olana çok yansıyor.

Aradaki UÇURUM daha da açılıyor, adaletsizlik katmerleniyor.

Çare?

“seyyanen” denilen, herkese eşit miktarda yapılacak zamlardır.

Bilmiyorum, bizim önerimizi okuyan, duyan bir etkili ve yetkili kişi olacak mı?

x   x   x

TL’DEN 6 SIFIR ATMA MESELESİ

Sayın Başbakan yine esmiş gürlemiş: “Atamaz dediniz, bakın TL’den nasıl 6 sıfırı attık.”

Tebrik ederiz!

De; kim “atamaz” demiş hatırlayamadık.

Yüz binler, milyon liralar çoluk çocuğun ağzına düştüğünden itibaren TL’den sıfır atma ameliyesi gündeme gelmişti. Sıfır atılacaktı... Tartışma “kaç sıfır atılacağı”na dair idi.

Size kısmet oldu.

Hem TL’den 6 sıfır atılalı kaç yıl oldu, 6 mı, 7mi?

Siz daha oralarda mısınız?

Niçin oralardasınız?

İstikbale ait diyeceğiniz bişey kalmadı mı?

x   x   x

KİMYASAL BARBAR

14 Mayıs tarihli Milli Gazete’nin başlığı bu.

Kimin için diyor?

İsrail için.

İsrail, Filistinlilere kimyasal terör uygulamakta ve bilhassa Gazze’de “kanser” vakaları artmaktaymış.

Suriye’deki “barbarlık”lar için kıyameti koparan iktidar, gazze’deki “kimyasal Barbar”a niçin hiç ses çıkarmıyor?

x   x   x

YARGIYA ARTIK KEMALİSTLER GİREMEZ

Yine 14 Mayıs tarihli Akşam’ın manşeti de böyle!

Anayasa mahkemesi eski raportörü Doç Dr. Osman Can’ın  sözleriymiş!

Can, şikayetçi görünüyor: Çünkü bu vaziyette adaletsizlik, dengesizlik olmasından endişeliymiş.

Tabii bu kaygılarını Can, Yüksek mahkemeler için dile getirmiş.

Peki, yeni başlayacak hâkim ve savcılar için de aynı “kriter” geçerli midir?

“Hukuk” mezunu çocukların “Kemalist” olup olmadıklarını nasıl tespit ediyorlar, dersiniz?

Babalarının mesleğine bakarak olabilir mi?

x   x   x

BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI DEĞİLİM

“Bunca dert-sıkıntı varken” başlıklı yazımda, “başkanlık” tartışmalarının “gündem değiştime”ye yönelik bir manevra olduğunu söyledikten sonra şunları eklemiştim:

“Ülkeyi ‘yönetenler’in de başkanlık sistemini isteyeceklerine hiç ihtimal vermiyorum. Çünkü en büyük yetkilere, en geniş ‘sorumsuzluk’lara, en rahat idare imkânına bizim sistem izin veriyor.

Onun için, bilhassa iktidar sahipleri kat’iyen ‘düzen’in değişmesini istemezler.”

Dolayısıyla, söz konusu makalenin hiçbir yerinde “Başkanlık sistemine karşı” olduğumu yazmamıştım.

Bir de şu var; Cumhurbaşkanını halkın seçtiği bir rejimde o makamı güçlendirmiş olursunuz. Ülkemizde de, halkın ilk seçeceği Cumhurbaşkanı ile birlikte ve zaten “yarı başkanlık sistemi” fiilen başlayacak. Ki, bendeniz, Cumhurbaşkanını her zaman halkın seçmesinden yana oldum.

x   x   x

Bu işin bir gündem değiştirme manevrası olduğu fikrinde olduğumdan “başkanlık tartışmalarına” girmiyorum.

Sayın Osman Yıldız’ın aynı konudaki makalesiyle ilgili olarak da “başkanlık” meselesine girmedim.

Nereye girdim?

“Demokrasi” meselesine ve bunu kimlerin engellediği sualine?

Elbette, bir yazının tamamını okuduktan sonra hakkında yorum veya eleştiri getiriyorum. Fakat bütün yazı hakkında yorum yapmaya kalksak sayfalar tutar. Tabii ki benim için daha önemli olan bölümüyle ilgili yorumda bulunuyorum. Nitekim Osman Bey de benim bazı sorularımı cevapsız bırakmış.

O yazıda, “mutlu azınlık” kim, onu anlayamadığımı dile getirmiştim.

Osman Bey, yeni yazısında konuyu açıklığa kavuşturmuş(http://genelhaberler.com/osman_yildiz.php?id=3304).

Ülkedeki “mutlu azınlık”ın kimler olduğu hakkında ayrıntı vermiş... En az 500 bin ila bir milyon kişi arasında olduğunu bildiriyor ki bence de makul bir rakam ve kesimlerden oluşuyor.

Lâkin bunların, Başbakan’ın sözlerini düzeltmeye zorlayacak kadar siyaseten etkin oldukları kanaatini taşıyamıyorum.

x   x   x

Osman Bey, beni tanıdığı halde, yazısının bir yerinde,  “mutlu azınlığın tetikçisi” olmak gibi ağır bir sıfatla itham ediyor ki, bu tek kelimeyle insafsızlıktır.

Sistemin sillesini yemiş ve onun etkileri halen üzerinde olan biri niçin ve nasıl “mutlu azınlığın tetikçisi” olabilir?

x   x   x

Ak parti tabanının, benim de pek çok yakınımın olduğu o tabanın tertemiz, gerçekten “ak” olduğunu adım gibi biliyorum.

Lâkin Erdoğan’a hayran olan o taban ve Osman Bey, Erdoğan’ın, önce, “NATO’nun Libya’da ne işi var?” dedikten sonra, Libya’ya yönelik harekat için Türkiye’yi niçin NATO üssü haline getirdiğini ve bilhassa Büyük Ortadoğu Projesindeki (BOP) Erdoğan’ın kendi ağzıyla (http://www.youtube.com/watch?v=KokiD2qSDxE&feature=related)  defalarca söylediği “eşbaşkanlık” görevinin ne olduğunu biliyorlar mı?

x   x   x

PENGUEN'DEN


NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox'tan açmayı deneyin.
Tarih: 15.05.2012 Okunma: 746

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?