TÜRKİYE, ‘DÜNYANIN ALTIN ÜLKESİ’ Mİ?

İsmail Hakkı CENGİZ - 02.12.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Bu suale “evet” cevabını vermek için, sadece İstanbul’un, “taşının, toprağının altın” olduğunu bilmek yeterliyken...

Hadise, bunun çok ötesinde...

Hatta, Türkiye’nin “pırlanta” değerindeki “jopolitik ve jeostratejik değeri”nin bile ötesinde...

Türkiye, gerçek anlamda bir “altın zengini” ülke...

Bu altın zenginliği, topraklarının altındaki altın madenlerini de aşıyor. Çünkü bir TEMA’cı olarak, siyanürle çıkarılmasına karşı durduğum, toprak altındaki cevherin ancak %4’ü, yazıyla, yüzde dördü ülkeye kalıyor.

Sözünü ettiğim zenginlik, bir “ekonomik değer” haline gelmiş “altın”ın zenginliği...

Bu, o kadar büyük bir zenginlik ki, İran’dan aldığımız doğalgaz ve petrole karşılık olarak satılıyor...

Dolayısıyla, cari açığımızı azaltıyor...

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın verdiği bilgilere göre, “2012’nin İlk 8 ayındaki altın ihracatı 10,7 milyar dolar” (ozgundurus.com, 29/11).

Peki, bu altının kaynağı ne?

Yine Çağlayan’ın verdiği bilgiye göre; “aynı dönemde 6,7 milyar dolarlık” altın ithal etmişiz.

Dikkat buyurun, resmî rakamlara göre, lehimize, tam 4 milyar dolarlık bir fark var.

Bu farkın, “özkaynaklarımız”la karşılanmış olması lâzım!

Yine ince dikkat gerek, bu kadar büyük bir altın ihracatı, sadece 8 aylık dönemde gerçekleşiyor.

Demek ki, devletin elinde büyük altın birikimi var.

Nitekim, Kahramanmaraş Kuyumcular Odası (KARKOB)’nın verilerine göre, altın ihracatında dünyadaki “ikinci” ülkeyiz...

Yıllık 300 ton altın ihraç ediyoruz.

Bunun üçte ikisini dışarıdan karşılayarak, tekrar dış ülkelere satıyoruz.

Aradaki 100 tonu ise iç kaynaklardan karşılıyoruz.

Yine KARKOB’un verilerine göre, yıllık altın üretimimiz 15 ton( bu rakam üretimin yüzde dördü olduğuna göre, toplam rezervi hesap edin).

Eee, aradaki 85 tonluk fark!

Müzelere, saraylara gittiğinizde camekanlar içinde sergilenen altın ve mücevherler gözlerinizi kamaştırır... Şaşırırsınız.

Demek ki altın ve değerli taş birikimiz sadece müzelerde değil, devletin elinde de bol bol var!

Var ki, böyle dara düştüğünde, cari açık sıkıntısı çıktığında bu “ihtiyat akçesi” hemen imdadına yetişiyor.

x   x   x

“ALTIN” EKONOMİ

Eğer, ekonominiz ve ödemeleriniz altına dayanıyorsa, en sağlam malî yapı sizde demektir.

Çünkü “kâğıt para”yı değerli kılan, karşılığında merkez bankasında tutulan altındır.

O kâğıdın karşılığı olarak devletin  altını yoksa cebinizdeki, cüzdanınızdaki nesne boş bir “kâğıt”tan ibarettir.

Bu vaziyette biz, ödemelerimizi bile altınla yapar durumdaysak, altın ihracında dünya ikincisiysek, dünyanın en sağlam ekonomilerinden birisine sahibiz demektir.

Yani her anlamda, "dünyanın altın ülkesi"yiz demektir.

Bu kadar "mutluluk" insanı korkutmaz mı?


Tarih: 02.12.2012 Okunma: 817

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?