Yenilikçi demokratlar ve Hidayet Kılınç

Hüseyin ŞİNASİ - 11.12.2012

         Yenilikçi Demokratlar Platformu buluşmaya ve buluşturmaya devam ediyor. 8 Aralık 2012 Cumartesi günü, Anamur Öğretmenevi ilginç bir buluşmaya daha tanıklık etti. Bundan önce gerçekleşen sohbet programlarından ikisine katılmış ve tespitlerimizi aktarmıştık. Anamur’da ülkesi ve milleti için acaba ne yapabilirim düşüncesiyle hareket eden bir avuç insan tarafından kurulan Yenilikçi Demokratlar Platformu hedefine emin adımlarla ilerliyor. Platformun bu defaki konuğu, 21. Dönem Mersin Milletvekili ve halen MHP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Hidayet Kılınç idi. Katılımcılar ise Necmettin Karabulut, Ahmet Üre, Vahit Balaban, Özdemir Şahin, Nihat Erkan, Vedat Çelikbaş, Ersoy Gölge, M. Suphi Alp, Ahmet Çetin, Özcan Kasapcaz, Yusuf Batur, Yaşar Küçük, Hakan Karagöz, Alaattin Şahin, Rıza Cılız, Ramazan Yalçın, M. Süleyman Kutay, bizden oluşmuş. 

         Hidayet Bey ile ortak yanlarımız çok fazla. İlk ve Ortaokulu Bozyazı’da okuduk. Liseyi farklı yerlerde bitirmemize rağmen yüksek öğrenim için 1977’lerde Ankara’da yollarımız bir kere daha kesişti. O Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümüne, ben de Ticaret Turizm Yüksek Öğretmen Okuluna kayıt yaptırmıştık. Çeşitli öğrenci yurtlarında beraber kaldık. Ankara’nın puslu havasını beraber soluduk.

Okul hayatından sonra yollarımız pek fazla kesişmedi. Ancak Anamur’a geliş-gidişlerinde karşılaştık hal hatır sorup, selamlaştık. Hidayet Beyin politikaya ilgisi daha yetmişli yıllara dayanır. Sanırım politikada örnek aldığı kişiler genellikle halk tipi politikacılar olsa gerek. Halk tipi politikacılar gelen vatandaşa kim oldukları, hangi düşünce yapısında oldukları, nereli olduklarını sormaz. Senin için ne yapabilirim, diye sorar. Bu anlamda yakından tanıdığımız iki örnek var. Biri eski Mersin Milletvekillerinden A. Fevzi Arıcı, diğeri de Ali Erdir. Eğer halk tipi bir politik misyon üstlenmemiş olsalardı Ali Er de, A. Fevzi Arıcı da şimdiye kadar çoktan unutulur giderlerdi. Ama her ikisi de şu anda milletvekili olmadıkları halde bile halk arasında belli bir krediye sahiptirler. Herkes tarafından değer verilir, el üstünde tutulurlar.

   Hidayet Beyin, politik kariyerinin başlangıcı, Hakkâri’de 4,5 yıllık öğretmenlikten sonra Ankara’da Sağlık Bakanlığının çeşitli birimlerinde görev almasıyla başlar. Seksenli yıllardan itibaren Anamurluların, Bozyazılıların, hatta çoğu Mersinlinin adeta Ankara’daki eli kulağıdır. Hani bir telefon kadar yakınız derler ya, bir anlamda Hidayet Kılınç pek çok kişiye bir telefon kadar yakındır. Belki de Hidayet Kılınç’ı klasik politikacı tipinden farklı kılan sır perdesi burada. Bu anlamda  1999-2002 arasında bir dönem milletvekili olarak görev yapmış olmasına rağmen Mersin politikasında söz sahibi olduğunu yakından biliyoruz.

Yeniklikçi Demokratlar Platformu değişik siyasi görüşlere sahip insanlardan oluşuyor. Aralarında Ak Partili olanlar, CHP’li olanlar, MHP’liler, BBP’liler, DP’liler var. Düzenlenen programlarda herkes düşüncelerini rahatlıkla dile getirebiliyor. Düşüncelerinden dolayı kimse kimseyi dışlamıyor, meclis dışına atmıyor. Bu grubun daha önce iki toplantısına katılmıştım. Birinde Memur-Sen Mersin İl Başkanı Atilla Olçum konuktu. İkincisinde Ankara’dan bir konukları vardı. Çağdaş Demokratlar Grubu Üyesi ve Keçiören Belediye Meclis Üyesi Ahmet Er düşüncelerini aktarmıştı. Benim katılmadığım üçüncü toplantının konuşmacısı araştırmacı yazar Dr. Mustafa Erim idi. Anamur Tarihi ve kent müzeciliği konusunda yaptığı konuşma ve slâyt gösterisi katılımcılar tarafından çok beğenilmiş.

Platform sözcüsü Ersoy Gölge’nin kısa takdim konuşmasından sonra söz alan Hidayet Kılınç’ın rahat tavrı dikkatlerden kaçmadı. Türkiye’nin sorunlarını anlatan yaklaşık yarın saate sığdırılan konuşması güzeldi. Sorunları iyi tespit etmiş. Bir MHP sözcüsünden uzun zamandan beri ilk defa dış Türkler konusunun dile getirilmesi. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışına vurgu yapılması güzeldi. Sanırım dinleyenlerin tamamı ne anlatıldığını net olarak anlayabildiler. Ancak gerek MHP’li, gerek CHP’li konuşmacılarda dikkatimizi çeken bir nokta var. Sorunları çok güzel anlatıyor, dile getiriyorlar. Fakat çözüm konusunda ne söyledikleri tam olarak anlaşılmıyor. Hidayet Bey kusura bakmasın, bu konuşmada ülkenin sorunlarının çözümü konusunda ben yeni bir şey duyamadım.

Türkiye’nin bölünme tehlikesi içinde olduğu konusu tamam, halkın ekonomik çıkmaz içinde olduğu konusu tamam, bölücülüğün geldiği nokta ha keza, vatandaşın cinnet geçirmekte olduğu konusu da tamam. Mesela bölücü terörü nasıl bitireceksiniz, milli gelirin adil bölüşümü nasıl olacak, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın çatışmaları ne olacak, eğitim çıkmazı nasıl aşılacak, AB’ye tamam mı devam mı denecek, NATO’yu kapı dışarı kovabilecek miyiz, gibi dağ gibi sorunlar karşı karşıyayız. Peki, siz bu sorunlar karşısında ne yapacaksınız, halkı içine düştüğü bu uçurumdan nasıl kurtaracaksınız bilmek ve duymak istiyoruz.

   

 

 

 

   

 

Tarih: 11.12.2012 Okunma: 839

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?