ORTADOĞU / 2013-01-18 10:23:39
Irak işgalinin ardından ortaya çıkan otorite boşluğu Irak'ın çeşitli bölgelerinde endişe veren trajediler yaşatmaktadır.
Irak işgalinin ardından ABD askerlerinin çekilmesiyle ortaya çıkan boşlukta zorbalığa soyunan bazı unsurların Kerkük'te yaşayan Türkmenler arasına da nifak sokma girişimlerini sürdürüyor...
Irak'ın işgalinin ardından kuzeyde konuşlanan PKK ve Peşmerge unsurları o bölgede farklı emeller için çalışıyor.
PKK Terör örgütünün Kandilde misafir eden Barzani "yerel idaresi" bu unsurları orada Türkiye'ye karşı kalkan olarak kullanmak istemektedir.
Irak Merkezi hükümetinin karşısına dikilen Barzani "Kerkük'ün statüsü" konusunda da çeşitli manevralar yapmaktadır.
Mesela yeniden şekillenen Irak Anayasasıyla o bölgede hâkimiyet hayal eden Barzani'nin Irak merkezi parlamentosundaki "Kürt nüfusunu" kullanarak bazı maddelerde de değişikliğe gidilmesini istediği anlaşılmaktadır.
Türkiye ve Irak merkezi hükümeti arasındaki gerilimi iyi kullanan Barzani bu yolla "Kerkük'ün statüsü" konusunda hayaline ulaşmak istemektedir…
Arap baharıyla yaşanan gelişmelerin ve Suriye meselesinin sonuçları ve "yeni Irak Anayasasının revize edilmesinin" Kuzey Irak özerk bölgesi ve Kerkük'ün statüsü konusunda önemli gelişmelere sebep olacaktır. Bu gerçek asla gözden kaçmamalıdır.
Çünkü Barzani bu hayali için önemli manevralar yapıyor.
Iraklı Kürtlerin, Kerkük'ün statüsünün değiştirilmesi için 37 yıldır bir hayal peşinde koşuyorlar. Şimdi bu karambolden sonuç çıkarılmak istenmektedir.
Barzani'nin talebinin bu bölgeyle de sınırlı olmadığı yaptığı manevralardan da anlaşılıyor.
Barzani'nin Meclisi; "Suriye sınırından Irak ortalarına ve İran sınırına kadar olan yerleri belirlemekte ve buraları tartışmalı bölgeler olarak" nitelemektedir…
KDP'nin Irak için önerdiği anayasaya konmasını istediği ifadeler çok ütopik hayalleri de içermekteydi.
Onlara göre Irak Anayasasına 79. Madde olarak şöyle girmeliymiş;
"Kerkük'ün Araplaştırılmasını ve Kürdistan'ın bazı bölgelerindeki halkın zorunlu göçe tabi tutulmasını öngören plan lağvedilecek, Kerkük, Mahmur, Zummar, Şeyhan, Hanekin ve Mendeli'den göç ettirilen Kürtler kendi yerlerine döndürülecek ve 1975 yılında bu bölgelere getirilen Arap vatandaşlar kendi yerlerine geri gönderilecek."
Nitekim 2004 kabul edilen geçici Anayasaya konan 58. Madde ve 140 madde de dikkatli okunmalıdır!
Irak'ın daimi anayasasının 140. maddesi
1- "Yürütme organı, Irak Geçici İdare Yasası'nın (GİY) 58. maddesinin tüm bentleriyle uygulanmasının tamamlanması için gerekli adımları atar".
2- "GİY'in 58. maddesinde yer alan ve Geçiş Hükümeti'nin sorumluluğunda uygulanan hususlar, bu anayasaya uygun olarak seçilecek yürütme organı tamamı yerine getirilene değin sürdürülür. Bu çalışmalar, normalleştirme, nüfus sayımı ve sakinlerinin iradesini tespit için Kerkük'te ve diğer tartışmalı bölgelerinde en geç 31.12.2007 tarihinde referandum düzenlenmesi tamamlanmalıdır"…
Referandumda hayaline ulaşmak isteyen Barzani bu yolda Kerkük'te şiddet dahil her yola başvurmaktadır.
Orada yaşayan Türkmenleri sindirme niyetindedir.
Böylelikle öngörülen referandum'da statünün Barzani lehine dönmesi hayal edilmektedir.
Bu yolda bazı fiziki girişimler de olmuştur.
Irak'ta yaşayan Türkmenler arasına sokulan görüş ayrılığı körüklenerek bu heyetlerin güçlenmesi engellenmektedir…
Bu faaliyetler Türkmenler üzerinde daha ileri götürülerek "suikast ve tehditler" sıradan hale getirildi
Sonuç olarak, Kürtler, Irak işgaliyle ABD muhalefetiyle karşılaşmaksızın (belki de ABD desteğiyle) Türkmenler arasındaki ihtilaflardan da yararlanarak coğrafi hedeflerini ve taleplerini Irak anayasası çerçevesinde şekillendiriyor.
Bu şekillenme kabul edilemez bir boyutta soğutularak bekletilmektedir. Asıl maksat bu süreçte Nüfus yoğunluğunun Barzani lehine değiştirilmesidir.
Bu zor hayale dur demek Türkiye için en öncelikli işlerden biri olması gerekirken Barzani'nin ağır konuk olarak ağırlanması oldukça düşündürücüdür.