ENGELLİ VAKIFLARINDA HİÇ ENGELLİ VAR MI?

İsmail Hakkı CENGİZ - 25.01.2013

 Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

Bornova’da, liseye devam edemeyenlerin gittiği bir eğitim kurumu var: “HASAN TAHSİN İŞ OKULU”...  Zihinsel engellilere meslek kazandırmayı ve sosyalleştirmeyi amaçlıyor.

Devletin resmî okulu... İsterseniz, siz de “gönüllü” olarak katkıda bulunabiliyorsunuz.

Bendeniz de, 2003-2007 arasında, haftanın en az bir günü gönüllü olarak oradaydım...

Hasan tahsin’de pek çok “engelli” ve engelli ailesiyle tanıştım.

Bazılarıyla irtibatımız sürüyor. Bunlardan, Konak’ta oturan biri dün telefon etti, “Hocam, sizinle bir çay içmek için Bornova’ya geliyorum.” dedi. “Gel Hüseyin” dedim.

Telefonu annesi aldı: “Hocam, bu çocukların kadroya geçirilmesi hakkında bilginiz var mı?” diye sordu.

Bu çocuklar, Hasan Tahsin İş Okulu’nda en fazla 4 sene eğitim alabiliyorlar.

Benim dönemimdekiler, şimdi evlerindeler ve 20 yaşlarını çoktan geçtiler.

Geçen sene, ÖSYM tarafından bir “engelliler sınavı” yapıldı. Bu sınavın sonucuna göre, devlette kadroya alınacaklar. Hüseyin’in annesi bunu soruyor. Tabii benim bir bilgim yoktu.

Bu arada, engelli ve aileleri, beni “İŞ” konusunda, sık sık arıyor. İmkânım veya tanıdığım varsa yardımcı olup olamayacağım soruluyor.

Bu gençlere, devlet, 3 ayda 800 (sekiz yüz) TL. ücret ödüyor. Bu yetersiz kaldığı gibi asıl sorun, evde sıkılmaları. Çalışmak, üretime katılmak istiyorlar. Sınav sonucu “kadroya alınanlar devede kulak” bile değil. Nitekim, Hüseyin de 70 puan aldığı halde biyere girememiş.

x   x   x 

Hüseyin’i metro durağında karşıladım.

Yürüdük, sohbet ettik. “Evde çok sıkıldığından” yakındı.

Bir pastanenin önüde çayımızı, gazozumuzu içtik. Akşam oluyordu, haftada bir basketbol oynamak üzere anlaşıp, onu tekrar metroya bıraktım.

Ben de evin yolunu tuttum...

Karşıma “palyaço kıyafetiyle” birisi çıktı... Engellilerin tiyatrosu varmış, onun biletini ve bir “engelli dergisi” satıyor.

“İyi, güzel” dedim, “Fakat ben bunları, bizzat engellilerden almak isterdim”!

“Onlar da satıyor.” dedi.

x   x   x

Fakat ben hiç görmedim. Siz gördünüz mü?

Caddelerde-sokaklarda “engelli vakıf ve dernekleri” adına bişeyler satanlar, “Makbuz” karşılığı yardım toplayanlar, dükkanlara girip-çıkanlar hep “sapasağlam” kişiler...

Niçin?

Bunları bizzat “engelliler” de yapabilir...

Onlar “iş” diye kıvranırken...

Onlarla ilgili, rahatlıkla üstesinden gelebileceği bu “iş”leri bile onlardan niye esirgiyorsunuz?

Öte yandan, merak ediyorum; hangi engelli vakfında veya derneğinde “kaç engelli ücret karşılığı” çalışıyor?

Hiç duymadım!

Yoksa engelliler bahane, oradaki kadrolar şahane mi?

Bir başka merakım; “mağdurlar adına kurulmuş başka dernek ve vakıflar” da var mıdır?

O kurumlarda, “hiç bir mağdur”un istihdamı vaki midir?

Bu nice düzendir?

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 23 OCAK


NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin


Tarih: 25.01.2013 Okunma: 727

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?