Bu dünyada herkese yer var.
Kaç gündür, başta Ceylanpınar olmak üzere, sınırlarımızdan içeri mermiler düşüyor.
Nereden geliyor?
Suriye’den!
Eeee, hani bütün oralar “muhalifler”in eline geçmişti...
Bunlar kendi aralarında çatışmadığına göre, devlet güçleriyle çatışıyorlar demektir.
Demek, “isyancılar”, daha merkezden yüzlerce Km. uzaktaki sınırlara bile hâkim değiller.
Halbuki, ne diyorlardı?
Tâ bisene evvelinden beri, “muhalifler” Suriye’nin “üçte ikisi”ni kontrol ediyor.
Bu doğru olsaydı, şimdiye kadar çoktan ülkenin tamamına hâkim olmaları gerekiyordu.
Demek, üfürüyorlar...
Daha sınırlara bile hâkim değiller!
x x x
HALK İSYANCILARI MI DESTEKLİYOR?
Basılan hava öyle... Bize pompalanan haberlere göre; Esad’ın yanında kimse kalmamış, hele ahali, tamamen karşısında, ona diş biliyor, ona düşman!
Peki, “muhalifler”e halkın bu kadar desteği var da, daha sınırda bile kontrolü niçin sağlayamıyorlar?
Halk, Esad’a bu kadar düşman da nasıl hâlâ ayakta kalabiliyor?
Yoksa vaziyet söylendiği gibi değil mi? “İsyancılar” o kadar da destek görmüyor mu?
x x x
ASKER DEVAMLILIĞI NASIL SAĞLANIYOR?
Suriye’deki “askere alma” sistemi bizimkine benziyor. Yani zorunlu askerlik var. Peki, zorunlu askerliğin kaynağı ne? Millet!
Millet, devletin yanında olmasa çocuğunu askere gönderir mi?
Velevki gönderdi, o asker orada durur mu?
Halkın desteklediği “muhalifler”le savaşır mı?
Hayır!
Düşünün ki, AB’siye, ABD’siyle bütün bir Batı’nın, Katar-Suudi Arabistan gibi zengin Arapların sınırsız desteğindeki bir “isyancı” gurubu var... Bunlarla baş edebilecek devlet ordusunun gayet sağlam durması lâzım! Başka türlü savaşamaz.
Savaştığına göre; demek ki “halkın Esad’ı tamamen terk ettiği” haberleri palavra!
Hem Suriye Halkı nerede?
Bir milyon kadarının komşu ülkelere sığındığını kabul edersek, halk büyük çoğunluğuyla, ki 20 milyonda fazlası evlerinde oturuyor.
Öte yandan, halkın birbiriyle çatıştığını da duymadık. Yani Suriye Halkı bölünmemiş. Dolayısyla bir “iç savaş”tan da söz etmek de pek doğru değil.
Bütün bu şartlar çerçevesinde, Suriye Halkı kimin yanında?
Normal şartlarda, hiçbir toplum “diktatör” sevmez, diktatörü desteklemez. Bu, Suriye için de geçerlidir.
Lâkin “diktatör”den sonra gelecek olanlar da meçhulse...
Daha beter olacağına dair emareler varsa...
Halk bir içgüdüyle, bir önseziyle eski rejimin yanında durabilir...
Suriye’de de öyle gözüküyor.
Halk terk ettiği gün, Esad devrilir... Devrilmediğine göre, halktan asker alabildiğine göre hâlâ toplumundan destek görüyor demektir.
Kendimizi kandırmayalım!