İstihbaratın İşlevi Ne?

İsmail Hakkı CENGİZ - 14.08.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür

 

         Tabii pek çok işlevi olabilir de biz istihbaratın vatandaşı ilgilendiren bölümünü konu edeceğiz.

İstihbaratın en yaygın tarifi ve anlamı “haber almak”, “bilgi almak”tır.

İstihbarat kurumu neyi haber alacak?

Ülkeye ve vatandaşa yönelebilecek her türlü yıkıcı, bölücü, zararlı faaliyeti, daha meydana gelmeden önce, daha planlama safhasındayken haber alacak.

Kim (kaç kişi), nerede, nasıl (hangi vasıtalarla), ne zaman, ne maksatla, ne yapacak sorularına cevap verecek şekilde, muhtemel faaliyet hakkında bilgi alması istihbarat teşkilatlarının en önemli ve öncelikli görevidir.

İstihbarat kurumu bunu yapabilir mi?

O büyük teşkilat bunun için var.

Kaldı ki, başarabileceğine dair örnekler mevcut.

*                 *                 *

Daha birkaç gün önce Halkalı-Sirkeci banliyö treninde, bir yüksek hesap uzmanı vatandaşımız gaspa uğrayıp, öldürülmüştü.

Olayda faile ait hiçbir ipucu gözükmüyor, hatta hesap uzmanının kaza kurbanı bile olabileceği üzerinde duruluyordu.

Hadise 2 gün içinde çözüldü. Polis, olayın failine, üstelik vaka mahallinden hayli uzak bir yerde, Edirne’de ulaştı.

Belli ki, polisin Sirkeci-Halkalı hattında bildiği, tanıdığı “çok kimse” vardı. Muhtemelen takip halindeydi. Fakat polisin “bildikleri” vatandaşımızın canını kurtaramadı. Bu örnek, istihbarat kullanımında geç kalındığını gösteriyor.

*                 *                 *

Bu yılın başlarındaydı. Polis, Mecidiyeköy metro istasyonunda bir şüphelinin üzerine atlıyor ve taşıdığı patlayıcıyla birlikte ele geçiriyor.

Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; teröristlerin haftalardır takip edilmekte olduğu bildiriliyor.

Demek ki, “teşkilatın” böyle bir yeteneği, hadiseleri önleme gücü var.

Peki, öyleyse; Güngören patlaması, Üsküdar’daki havan saldırısı, Refahiye’deki petrol boru hattı sabotajı ve Kemah’taki mayın patlaması neden önlenemedi?

Benim öteden beri ileri sürdüğüm bir tez var: Eğer bütün görevliler, kendilerine düşen işleri hakkıyla yaparlarsa, kimse görevini savsaklamazsa, başımıza gelen aksaklıkların pek çoğunu yaşamayız. Hiç sıkıntı olmaz, demiyorum; çok azalır diyorum.

Meselâ; son yaşadığımız 4 patlamadan hiç olmazsa 3’ü önlenebilirdi.

İhmal var. En azından zincirin bazı halkalarında…

*                 *                 *

 

Üstatlardan

 

UYAN

Bütün mezellet_i aczinle ey zavallı vatan,

Yeter bu bab-ı felaket, zaferlerinle uyan.

 

Ey eşsiz ülkenin işsiz gezen çocukları siz,

Yeter, atâleti terk eyleyin ve birleşiniz.

 

         1912, Emin Bülent Serdaroğlu

Tarih: 14.08.2008 Okunma: 640

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ. Hakkı Cengiz

06.07.2008 - 10:48

Valla, Osman Bey, bir kaç kişi yutmasa da yutanlar onlara yetiyor da artıyor bile. Baksanıza olan işlere! Selâmlar...

elbik

07.07.2008 - 18:38

Başlık hiç iddialı değil, ancak bu kadar otururdu. Bundan şüphelenmemek içten değil acaba bir tür zehirle bizi salaklakştırıyorlar mı suya filan katıp.Elinize sağlık

özgür deniz

08.07.2008 - 14:20

çok zor ve netameli bir dönemden geçiliyor. farklı bir uyutma taktiği ile. zira uykuya yatacak hazır kıta bekleyen bir sürü var. hem uyuyorlar hem de uyutuluyorlar. ama her şey de sanıldığı kadar kolay değil.hangi süreçlerden geçmekte olduğumuz malum.nerelereden geldiğimiz ve nerelere gittiğimiz malum.teennili olunmalı.kavga tamamen rant kavgası.şahsi çıkar kavgası.kasanın anahtarına sahip olma kavgası.perdeyi indirerek bakmalıyız olaylara.görünüş aldanıştır.saygı selam dua umut muhabbet

Adem Şahin

11.07.2008 - 23:05

Yazınızın başlığı zaten anlatıyor anlatılmak isteneni. Vay Be! Ne plan ben bile yuttum.Bu başlıga izin verirseniz bir ilavede de ben yapmak istiyorum. VAY ANASINI!..

İ. Hakkı Cengiz

06.07.2008 - 10:48

Valla, Osman Bey, bir kaç kişi yutmasa da yutanlar onlara yetiyor da artıyor bile. Baksanıza olan işlere! Selâmlar...

elbik

07.07.2008 - 18:38

Başlık hiç iddialı değil, ancak bu kadar otururdu. Bundan şüphelenmemek içten değil acaba bir tür zehirle bizi salaklakştırıyorlar mı suya filan katıp.Elinize sağlık

özgür deniz

08.07.2008 - 14:20

çok zor ve netameli bir dönemden geçiliyor. farklı bir uyutma taktiği ile. zira uykuya yatacak hazır kıta bekleyen bir sürü var. hem uyuyorlar hem de uyutuluyorlar. ama her şey de sanıldığı kadar kolay değil.hangi süreçlerden geçmekte olduğumuz malum.nerelereden geldiğimiz ve nerelere gittiğimiz malum.teennili olunmalı.kavga tamamen rant kavgası.şahsi çıkar kavgası.kasanın anahtarına sahip olma kavgası.perdeyi indirerek bakmalıyız olaylara.görünüş aldanıştır.saygı selam dua umut muhabbet

Adem Şahin

11.07.2008 - 23:05

Yazınızın başlığı zaten anlatıyor anlatılmak isteneni. Vay Be! Ne plan ben bile yuttum.Bu başlıga izin verirseniz bir ilavede de ben yapmak istiyorum. VAY ANASINI!..