İTİRAZI VARDI AMA MÜZİĞİ UYUŞTURUCUYDU

İsmail Hakkı CENGİZ - 07.03.2013

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.



       Müslüm Baba, “Baba” adını hak eden bir sanatçıydı. Babacan tavırlarıyla, insanda, kendine karşı gerçekten saygı uyandırıyordu.

Doğrusu, onu bana, biraz da Levent Kırca’nın, Olacak O Kadar’daki, “Müslüm Baba” tiplemesi sevdirdi. Müziğini fazla dinlemediğim halde kendimi ona yakın hissediyordum. İçimizden biriydi. Allah rahmet eylesin.

“Baba”nın, toplumsal yaşayışımız, bilhassa ülke gençliği üzerinde önemli etkileri vardı.

Şarkılarının sözleri “isyankâr”dı.

Lâkin bu “isyan”, somut bir “kişi”ye, “kurum”a, “sistem” veya” model”e karşı değildi...

Sisli bir “kader” ve “talih”e,

Sorumlusu olmayan bir “alınyazısı”na,

Kimselerin görmediği kambur “feleğe” karşıydı.

Şarkılarında “ezilenler” vardı...

“Altta kalanlar” vardı...

“Zulme uğrayanlar” vardı...

Ama “ezenler”,

“Üstte tepinenler”,

“Zulmedenler” yoktu.

Tabii öfke ve isyanın yöneleceği elle tutulur bir “suçlu” olmayınca, tepki, insanın kendisine yöneliyor... İnsanda “sadomazohist” (acıdan zevk alan) bir eğilim meydana getiriyordu. Karşıdaki bir nesneye yönelmeyen isyan, kişinin kendisine dönüp “jiletlemeye” kadar varıyordu.

Şarkıların sözleri isyankardı fakat müziği hiç de isyankâr değildi. Tam tersine, müziğinin uyuşturucu bir tesiri vardı.

Bu müzik, dinleyen kitlelerin, yani ezilenlerin, “zulüm düzenine”,

“Vahşi kapitalizme”,

“Sistem”e yönelebilecek tepkisini “hayalî” güçlere çevirdi.

Enerjileri tüketti!

Bu iyi mi, kötü mü? Yararlı mı, zaralı mı?

Yapıcı-yaratıcı enerjiyi tütetmesi elbette ülkenin zararına olmuştur.

Öte yandan, kontrolden çıkabilecek, yıkıcı olabilecek, huzuru bozabilecek aşırı tepkileri önleme bakımından da yararlı gözüküyor.

Son hükmü toplum ve belki bilimsel incelemeler verecektir.

x   x   x

Müslüm Baba, şarkılarını dinlemediğim ama reklamlarını, ekran sohbetlerini beğendiğim, saygı duyduğum bir sanatçıydı.

Bütün sevenlerine ve yakınlarına sabırlar diliyorum.

x   x   x

AĞLATTI KADER

Gözlerimde duman duman yaş,
Arzularım hep yarım kaldı...
Allahım ne günah işledim,
Yüreğimi sancılar sardı.

Ağlattı kader ağlattı kader,

Gülmek istedikçe ağlattı kader,
Mutluluk sır oldu ben bilemedim,
Gülmek istedikçe ağlattı kader.

Müslüm GÜRSES Şarkısı

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, PENGUEN’den, 07 Mart


NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin

Tarih: 07.03.2013 Okunma: 719

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Esedullah

12.11.2012 - 21:01

Felsefe boş iş,hakikatle anlam yükle kelimelerine. İşte o zaman ereceksin düşüncenin kutsi iklimlerine. Açacak güller,laleler hayat olacak gülşen. Gönüller gülecek, bir ömür olacak şen. Ne kadar tatlı olsa da filozof sözü. Kabuğu sahtedir, çürüktür özü. Felsefe yerine bizim HİKMETİMİZ var. Gönül ehli erenlerden himmetimiz var.

özgür deniz

13.11.2012 - 19:02

bu şiirsel ifadeler senin mi güzel insan....gerçekten manyak duygu ve düşünceler bunlar....iç eritici sözler...o kadar nezih, o kadar saf ki,,,alıp götürüyor insanı taaa uzaklara...doğrudur sözlerin, diyeceğim yok....ama felsefenin irade kurucu olduğu bir gerçektir...felsefenin gerçekten faydası vardır.....felsefeyi, bildik anlamda anlamamalısını güzel insan....filozoflar boştur ama felsefe doludur, hoştur....kalbi muhabbetle güzel insan....Allah razı olsun....gönül ehli erenlerimizin ayağının tozu olarak bile görmem filazofları....umutla inançla gerçekle...

Esedullah

14.11.2012 - 20:23

Hikmet bizim yitik malımız. Böyle diyor Peygamberimiz(S.A.V) Hakikat tutulacak dalımız. Böyle diyor tek önderimiz... İradeyi felsefe değil, Hakikat ihya ve inşa eder. Yakın mesafe değil, Hakikate tutunan maveraya,arşa erer... Felsefe Türk-İslam'dan mı doğmuş,ne gezer. Ara ara ki bulasın. Hakikati bulan ne hikmetler sezer. O sezgilerle mutlu olasın.

özgür deniz

15.11.2012 - 17:49

TÜRK-İSLAM, hakikat temeli üzerinde doğmuş ve hakikatle istikamet bulmuş bir düşüncedir. özünde hem hükmet hem felsefe vardır. TÜRK-İSLAM, güzel kapler için büyük bir kardır, sonunda bilinmez ama belki de cennet vardır. TÜRK-İSLAM I anlamayanlar için sonlar muhtemeldir ki hüsrandır. TÜRK-İSLAM, önce anlaşılmalıdır güzel insan. güzel sözler güzeldir ama bu hakikatin derinliğine inmek ve hakikatin özünü idrak etmek değildir güzel insan. kalbi muhabbetle, selamla, umutla, gerçekle, duayla, ahlakla, adaletle, imanla, vatanla, TÜRK-İSLAM la.

Esedullah

15.11.2012 - 20:40

TÜRK-İSLAM yalnız hak ve hakikat temelli ülküdür. Felsefeyle hiç bir ilgisi yoktur. TÜRK-İSLAM marifetullaha ermek emelli ülküdür. Felsefenin bu ülküde hiç gölgesi yoktur.... Felsefe avare dolanma,beyhude oyalanış. Ömrü eskiten, evhamdan törpü. Hakikat, sönmeyen nurla yanış. Sonsuzluğa ulaştıran köprü..... Söz hakikat taşıyorsa güzeldir. Hakk(C.C.)'a sadakat taşıyorsa güzeldir. Bu yolda engelleri aşıyorsa güzeldir. Her dem hakikat ruhuyla yaşıyorsa güzeldir.

Özgür DENİZ

16.11.2012 - 19:43

kuşkusuz ki HAKİKAT temellidir, emek, mücadele, kavga, çile, ızdırap, hikmet temellidir....ama FELSEFE ninde kıymık kadarda olsa etkisi vardır...TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜ nde GAZALİNİN, SEYİD AHMET ARVASİ nin etkisi varsa, hiç kuşkusuz ki bu FELSEFE nin de etkisinin var olduğu anlamına gelir...ta ki biz, FELSEFE yi illa filozoflar temelinde algılamayalım...HAKİKAT e can kurban, SÖZ ün HAKİKATLE ayrılığı asla olamaz...HAKİKAT ten mahrum söz olmaz...o olsa olsa laf olur ki, zaten dünyaya egemen olanda LAF tan başka bir şey değildir...SELAM, DUA, UMUT, HAKİKAT, ADALET, AHLAK, İMAN, VATAN, SÖZ,TÜRK-İSLAM ÜLKÜSÜ ve KALEM ile...

Esedullah

17.11.2012 - 23:05

TÜRKİSLAM ülküsü ak-pak, arı,durudur. Felsefenin kıymığını bile kabul etmez. Bu ülkü hakikatiyle gönüllerin nurudur. Felsefenin kuyruğunu bile kabul etmez... GAZALİ,ARVASİ hakikat kandilleri. Felsefe yapmamışlardır. Daim hakikati haykırdı dilleri. Sağa,sola sapmamışlardır... İyilik,doğruluk varsa hakikattendir. Felsefede güzellik görenler öze dönsünler. Hakikatteki güzellik,HAKK(C.C.)'a sadakattendir. Felsefede özellik görenler kutlu söze dönsünler... Hakikat her ilmi besleyen kaynak. Olur mu hiç hakikate doymak. En güzeli hakikati duymak. Ne güzel hakikate uymak....

özgür deniz

19.11.2012 - 18:46

elbette tertemizdir...elbette en güzeldir...ama kabul etmez deyince, kabul etmemiş olmuyor...gönüllerin nurudur, yaşamın onurudur elbette...ŞÜPHE, İMANA YAKINDIR....der GAZALİ...yine SEYİD AHMET ARVASİ, insan üzerine düşünür, tartışır, sorgulamalar yapar...hayatın özünde vardır felsefe...ama biz her şey de olduğu gibi bu konuda da bize dayatılana alıştığımız için güya felsefe yokmuş gibi algıyla ya felsefeyi illa filazoflar yapar ve onlarda saçmalamaktan başka şey yapmaz gibi bir algıyla felsefeyi reddederiz...bizi medeniyetimizin temellerinde ne felsefik beyinler vardır...ama görebilmek gerek...öyle yoktur demekle olmuyor benim güzel kardeşim...felsefe düşünmektir, sorgulamaktır...sen bunun adına felsefe demezsin ama akletme faaliyeti, tefekkür seansı dersin...çok fazla değişen bişey olmaz...mahiyet aynıdır, kalıp ayrı olsada...zaten felsefeyi doğru algılayan, anlayan, yorumlayan sonunda gerçek hakikate mülaki olur...selametle kardeşim...

Esedullah

21.11.2012 - 19:56

Her ilim neşet ettiği kültürün argümanını kullanır. Felsefe,İslam toplumundan neşet etmemiştir. Ehl-i hakikat,hakikat ummanını kullanır. Felsefeyle, hiç bir toplum ref'etmemiştir... Kılavuzu felsefe olanın sonu hüsran olmuştur. Hikmete,hakikate tutunan felah bulmuştur. Felsefe dalında açan çiçekler bir bir solmuştur. Nefesi hakikat olanın sinesine huzur dolmuştur. Sair ilimlerde varsa güzellik, Zaten hikmet ve hakikatte mevcuttur. Felsefe oyuncağıyla oynamak beyhude divanelik. Bünye-i hakikat sağlam vücuttur... Hakikatle,felsefe uzlaşmaz kardeş. Felsefeyle kimse HAKK(C.C.)'a ulaşmaz kardeş. Hakikatle,felsefe kol kola dolaşmaz kardeş. Aklı olan yitik hikmeti arar,felsefeyle uğraşmaz kardeş.

özgür deniz

22.11.2012 - 19:31

her kültür kendi ilmini üretir tersten...ama insanlığın ürettiği kültürel birikim diyede bir şey vardır...çünkü insanlık bir bütündür ve sonsuzdur...ama insan bütünün bir parçasıdır ve fanidir...bu yüzden insanoğlu, insanlığın ürettiği kültürdende, tecrübelerden de istifade der...bu olumsuzlanamaz bir gerçektir...ta ki gerçek değil diye bağırılsada...felsefe İslam milletlerinden doğmuş olmayabilir ama insanlık denilen bütünün bir parçası olan insanlar topluluğunun bir ürünüdür...bu yüzden sair insanlarında kullanmasında bir beis yoktur, taki yanlış yönde kullanılmasın...insan soran sorgulayan düşünen bir varlıktır ve bütünün ürettiklerini sorgular, üzerinde düşünür...bu doğaldır ve vazgeçilmezdir...zira sadece kendine bakarda başkalarını görmezsen, hayattan hiçbir şey alamazsın...düşmanın silahıyla silahlanmayı tavsiye eden bir YÜCE ÖNDERİN (sav) ümmetiyiz biz...kılavuzu felsefe olanın değil ruhu ve beyni donuk olanın sonu hüsrandır...ALLAH sormayı ve sorgulamayı emretmiştir...hikmet şüphesiz ki bizim kadim kültürümüzün yapı taşıdır...buna diyecek yoktur...felsefe dalından açan çiçekler elbet bir gün solacaktır ama felsefeyi atanda hikmeti tam idrak edemeyecektir...zira küfrü bilmeyen Hakkı bilemez...Hakkı bilmeyende küfrün ne olduğunu idrak edemez...hakikatten şaşmayız ama felsefeden de kaçmayız...gönlümüzü küfre açmadık ve açmayız...elbetteki bütün güzellik Hak olanda mevcuttur, ki mevcut değildir demiyoruz...felsefe,yaşamın kendisidir...hep dediğimiz gibi...ister kabul görsün isterse görmesin...bir neseneyi, bir olguyu suçlamak değildir önemli olan, onu nasıl kullandığındır...gerisi hikayedir...hakikatle felsefe aklını vicdanını kullandıktan sonra uzlaşmaz diye bir şey yoktur...ki uzlaştığıda vakidir...felsefeyle Hakka ulaşan niceleri vardır ki, hakikatle ulaştığını iddia eden nicelerinden daha sağlam ulaşmış ve daha sağlam bağlanmıştır...hakikatle felsefe kol kola dolaşmayı bırakalım, iç içedir...gerisi hikayedir...hayat zaten arayıştır, bulmak süreci asla bitmeyecektir, bu yolda kah Hakikat caddesine kah felsefe sokağına uğrarsın...aksini düşünmek ne mümkün...EYVALLAH KARDEŞ. selam dua umut muhabbet adalet ahlak vatan iman kitap kalem hikmet hakikat ile KARDEŞ...

Esedullah

24.11.2012 - 19:08

Her ilim hakikati haykırdığı kadar vardır. Gerisi laf-ı güzaf, boş hezeyandır. Her ilim hakikati haykırdığı kadar kendisidir. Böyle olan her ilim hakikatin gür sesidir. Çünkü ilim ilim ilmektir. İlim HAKK(C.C.)'ı bilmektir. İyi bir yol gösterici değildir felsefe. İşte kılavuzluktur asıl mesele. Rehber Kur'an,sünnet,icma-ı ümmet,kıyas-ı fukaha. Bundan başka ne ararız daha.

özgür deniz

25.11.2012 - 17:23

HAKKA can kurban....mesele FELSEFE nin sormak ve sorgulamak olduğunun anlaşılmasıdır...bu anlaşıldığı vakit sorun kalmayacaktır...KILAVUZ (YÜCE ÖNDER HZ. MUHAMMED-SAV) da bellidir, YOL da (SIRAT-I MÜSTAKİM) bellidir, HEDEF (ALLAH-CC RIZASI)te bellidir...bunlar bilindi mi gerisi hikayedir...eyvallah kardeşim...

Esedullah

27.11.2012 - 19:55

Sormak,sorgulamak,küfre vurmak,hakkı vurgulamak. Hakikat alanının bir aracı. Felsefe, boş hayaller kurgulamak. Felsefe bu aracı kullanan bir kopyacı. Bu araçları felsefeye mal etmek ne acı... Rehberlere tutunup,hakikati keşfetmek. Varsa en kutlu çaba budur. Masivayı unutup,hakikatle alemleri fethetmek. İşte hayatta en mutlu çaba budur.

özgür deniz

28.11.2012 - 19:31

eyvallah gardaşım....özünde doğrudur elbette söyeldiklerin...bilindiği anlamıyla felsefe boş hayaller kurmaktır, yanlış yollarda beyhude yorulmaktır...yalanlarla safsatalarla çamura bulanmaktır...ve tabiki hakikat, felsefenin soktuğu bataktan aklanmaktır...ama biz bilinmediği anlamıyla algılayıp anlayalım, yanlış olanına kanmayalım ve böylece safsataların bataklığına saplanmayalım...güzel bir yüreğin var, çırpınan bir beynin var...böyle yüreğe böyle beyine can kurban...hakikate ram olmuş bir kalbe bin kurban...Allah razı olsun....şerefli bir Müslümanın vazifesi '''''''''''emri bil maruf nehyi anil münkerdir.''''''''''' Allah, Hak bildiğin yolda haklı olarak yürümeni ve yanılmamanı nasip etsin...amin...Allah doğrudan saptırmasın....amin...temiz tertemiz sözlerin var...Allah, daima temiz söz söylemeyi nasip etsin...amin...ES SELAMÜN ALEYKÜM VERAHMETULLAHİ VE BERAKATÜHÜ...

Esedullah

12.11.2012 - 21:01

Felsefe boş iş,hakikatle anlam yükle kelimelerine. İşte o zaman ereceksin düşüncenin kutsi iklimlerine. Açacak güller,laleler hayat olacak gülşen. Gönüller gülecek, bir ömür olacak şen. Ne kadar tatlı olsa da filozof sözü. Kabuğu sahtedir, çürüktür özü. Felsefe yerine bizim HİKMETİMİZ var. Gönül ehli erenlerden himmetimiz var.

özgür deniz

13.11.2012 - 19:02

bu şiirsel ifadeler senin mi güzel insan....gerçekten manyak duygu ve düşünceler bunlar....iç eritici sözler...o kadar nezih, o kadar saf ki,,,alıp götürüyor insanı taaa uzaklara...doğrudur sözlerin, diyeceğim yok....ama felsefenin irade kurucu olduğu bir gerçektir...felsefenin gerçekten faydası vardır.....felsefeyi, bildik anlamda anlamamalısını güzel insan....filozoflar boştur ama felsefe doludur, hoştur....kalbi muhabbetle güzel insan....Allah razı olsun....gönül ehli erenlerimizin ayağının tozu olarak bile görmem filazofları....umutla inançla gerçekle...

Esedullah

14.11.2012 - 20:23

Hikmet bizim yitik malımız. Böyle diyor Peygamberimiz(S.A.V) Hakikat tutulacak dalımız. Böyle diyor tek önderimiz... İradeyi felsefe değil, Hakikat ihya ve inşa eder. Yakın mesafe değil, Hakikate tutunan maveraya,arşa erer... Felsefe Türk-İslam'dan mı doğmuş,ne gezer. Ara ara ki bulasın. Hakikati bulan ne hikmetler sezer. O sezgilerle mutlu olasın.

özgür deniz

15.11.2012 - 17:49

TÜRK-İSLAM, hakikat temeli üzerinde doğmuş ve hakikatle istikamet bulmuş bir düşüncedir. özünde hem hükmet hem felsefe vardır. TÜRK-İSLAM, güzel kapler için büyük bir kardır, sonunda bilinmez ama belki de cennet vardır. TÜRK-İSLAM I anlamayanlar için sonlar muhtemeldir ki hüsrandır. TÜRK-İSLAM, önce anlaşılmalıdır güzel insan. güzel sözler güzeldir ama bu hakikatin derinliğine inmek ve hakikatin özünü idrak etmek değildir güzel insan. kalbi muhabbetle, selamla, umutla, gerçekle, duayla, ahlakla, adaletle, imanla, vatanla, TÜRK-İSLAM la.

Esedullah

15.11.2012 - 20:40

TÜRK-İSLAM yalnız hak ve hakikat temelli ülküdür. Felsefeyle hiç bir ilgisi yoktur. TÜRK-İSLAM marifetullaha ermek emelli ülküdür. Felsefenin bu ülküde hiç gölgesi yoktur.... Felsefe avare dolanma,beyhude oyalanış. Ömrü eskiten, evhamdan törpü. Hakikat, sönmeyen nurla yanış. Sonsuzluğa ulaştıran köprü..... Söz hakikat taşıyorsa güzeldir. Hakk(C.C.)'a sadakat taşıyorsa güzeldir. Bu yolda engelleri aşıyorsa güzeldir. Her dem hakikat ruhuyla yaşıyorsa güzeldir.

Özgür DENİZ

16.11.2012 - 19:43

kuşkusuz ki HAKİKAT temellidir, emek, mücadele, kavga, çile, ızdırap, hikmet temellidir....ama FELSEFE ninde kıymık kadarda olsa etkisi vardır...TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜ nde GAZALİNİN, SEYİD AHMET ARVASİ nin etkisi varsa, hiç kuşkusuz ki bu FELSEFE nin de etkisinin var olduğu anlamına gelir...ta ki biz, FELSEFE yi illa filozoflar temelinde algılamayalım...HAKİKAT e can kurban, SÖZ ün HAKİKATLE ayrılığı asla olamaz...HAKİKAT ten mahrum söz olmaz...o olsa olsa laf olur ki, zaten dünyaya egemen olanda LAF tan başka bir şey değildir...SELAM, DUA, UMUT, HAKİKAT, ADALET, AHLAK, İMAN, VATAN, SÖZ,TÜRK-İSLAM ÜLKÜSÜ ve KALEM ile...

Esedullah

17.11.2012 - 23:05

TÜRKİSLAM ülküsü ak-pak, arı,durudur. Felsefenin kıymığını bile kabul etmez. Bu ülkü hakikatiyle gönüllerin nurudur. Felsefenin kuyruğunu bile kabul etmez... GAZALİ,ARVASİ hakikat kandilleri. Felsefe yapmamışlardır. Daim hakikati haykırdı dilleri. Sağa,sola sapmamışlardır... İyilik,doğruluk varsa hakikattendir. Felsefede güzellik görenler öze dönsünler. Hakikatteki güzellik,HAKK(C.C.)'a sadakattendir. Felsefede özellik görenler kutlu söze dönsünler... Hakikat her ilmi besleyen kaynak. Olur mu hiç hakikate doymak. En güzeli hakikati duymak. Ne güzel hakikate uymak....

özgür deniz

19.11.2012 - 18:46

elbette tertemizdir...elbette en güzeldir...ama kabul etmez deyince, kabul etmemiş olmuyor...gönüllerin nurudur, yaşamın onurudur elbette...ŞÜPHE, İMANA YAKINDIR....der GAZALİ...yine SEYİD AHMET ARVASİ, insan üzerine düşünür, tartışır, sorgulamalar yapar...hayatın özünde vardır felsefe...ama biz her şey de olduğu gibi bu konuda da bize dayatılana alıştığımız için güya felsefe yokmuş gibi algıyla ya felsefeyi illa filazoflar yapar ve onlarda saçmalamaktan başka şey yapmaz gibi bir algıyla felsefeyi reddederiz...bizi medeniyetimizin temellerinde ne felsefik beyinler vardır...ama görebilmek gerek...öyle yoktur demekle olmuyor benim güzel kardeşim...felsefe düşünmektir, sorgulamaktır...sen bunun adına felsefe demezsin ama akletme faaliyeti, tefekkür seansı dersin...çok fazla değişen bişey olmaz...mahiyet aynıdır, kalıp ayrı olsada...zaten felsefeyi doğru algılayan, anlayan, yorumlayan sonunda gerçek hakikate mülaki olur...selametle kardeşim...

Esedullah

21.11.2012 - 19:56

Her ilim neşet ettiği kültürün argümanını kullanır. Felsefe,İslam toplumundan neşet etmemiştir. Ehl-i hakikat,hakikat ummanını kullanır. Felsefeyle, hiç bir toplum ref'etmemiştir... Kılavuzu felsefe olanın sonu hüsran olmuştur. Hikmete,hakikate tutunan felah bulmuştur. Felsefe dalında açan çiçekler bir bir solmuştur. Nefesi hakikat olanın sinesine huzur dolmuştur. Sair ilimlerde varsa güzellik, Zaten hikmet ve hakikatte mevcuttur. Felsefe oyuncağıyla oynamak beyhude divanelik. Bünye-i hakikat sağlam vücuttur... Hakikatle,felsefe uzlaşmaz kardeş. Felsefeyle kimse HAKK(C.C.)'a ulaşmaz kardeş. Hakikatle,felsefe kol kola dolaşmaz kardeş. Aklı olan yitik hikmeti arar,felsefeyle uğraşmaz kardeş.

özgür deniz

22.11.2012 - 19:31

her kültür kendi ilmini üretir tersten...ama insanlığın ürettiği kültürel birikim diyede bir şey vardır...çünkü insanlık bir bütündür ve sonsuzdur...ama insan bütünün bir parçasıdır ve fanidir...bu yüzden insanoğlu, insanlığın ürettiği kültürdende, tecrübelerden de istifade der...bu olumsuzlanamaz bir gerçektir...ta ki gerçek değil diye bağırılsada...felsefe İslam milletlerinden doğmuş olmayabilir ama insanlık denilen bütünün bir parçası olan insanlar topluluğunun bir ürünüdür...bu yüzden sair insanlarında kullanmasında bir beis yoktur, taki yanlış yönde kullanılmasın...insan soran sorgulayan düşünen bir varlıktır ve bütünün ürettiklerini sorgular, üzerinde düşünür...bu doğaldır ve vazgeçilmezdir...zira sadece kendine bakarda başkalarını görmezsen, hayattan hiçbir şey alamazsın...düşmanın silahıyla silahlanmayı tavsiye eden bir YÜCE ÖNDERİN (sav) ümmetiyiz biz...kılavuzu felsefe olanın değil ruhu ve beyni donuk olanın sonu hüsrandır...ALLAH sormayı ve sorgulamayı emretmiştir...hikmet şüphesiz ki bizim kadim kültürümüzün yapı taşıdır...buna diyecek yoktur...felsefe dalından açan çiçekler elbet bir gün solacaktır ama felsefeyi atanda hikmeti tam idrak edemeyecektir...zira küfrü bilmeyen Hakkı bilemez...Hakkı bilmeyende küfrün ne olduğunu idrak edemez...hakikatten şaşmayız ama felsefeden de kaçmayız...gönlümüzü küfre açmadık ve açmayız...elbetteki bütün güzellik Hak olanda mevcuttur, ki mevcut değildir demiyoruz...felsefe,yaşamın kendisidir...hep dediğimiz gibi...ister kabul görsün isterse görmesin...bir neseneyi, bir olguyu suçlamak değildir önemli olan, onu nasıl kullandığındır...gerisi hikayedir...hakikatle felsefe aklını vicdanını kullandıktan sonra uzlaşmaz diye bir şey yoktur...ki uzlaştığıda vakidir...felsefeyle Hakka ulaşan niceleri vardır ki, hakikatle ulaştığını iddia eden nicelerinden daha sağlam ulaşmış ve daha sağlam bağlanmıştır...hakikatle felsefe kol kola dolaşmayı bırakalım, iç içedir...gerisi hikayedir...hayat zaten arayıştır, bulmak süreci asla bitmeyecektir, bu yolda kah Hakikat caddesine kah felsefe sokağına uğrarsın...aksini düşünmek ne mümkün...EYVALLAH KARDEŞ. selam dua umut muhabbet adalet ahlak vatan iman kitap kalem hikmet hakikat ile KARDEŞ...

Esedullah

24.11.2012 - 19:08

Her ilim hakikati haykırdığı kadar vardır. Gerisi laf-ı güzaf, boş hezeyandır. Her ilim hakikati haykırdığı kadar kendisidir. Böyle olan her ilim hakikatin gür sesidir. Çünkü ilim ilim ilmektir. İlim HAKK(C.C.)'ı bilmektir. İyi bir yol gösterici değildir felsefe. İşte kılavuzluktur asıl mesele. Rehber Kur'an,sünnet,icma-ı ümmet,kıyas-ı fukaha. Bundan başka ne ararız daha.

özgür deniz

25.11.2012 - 17:23

HAKKA can kurban....mesele FELSEFE nin sormak ve sorgulamak olduğunun anlaşılmasıdır...bu anlaşıldığı vakit sorun kalmayacaktır...KILAVUZ (YÜCE ÖNDER HZ. MUHAMMED-SAV) da bellidir, YOL da (SIRAT-I MÜSTAKİM) bellidir, HEDEF (ALLAH-CC RIZASI)te bellidir...bunlar bilindi mi gerisi hikayedir...eyvallah kardeşim...

Esedullah

27.11.2012 - 19:55

Sormak,sorgulamak,küfre vurmak,hakkı vurgulamak. Hakikat alanının bir aracı. Felsefe, boş hayaller kurgulamak. Felsefe bu aracı kullanan bir kopyacı. Bu araçları felsefeye mal etmek ne acı... Rehberlere tutunup,hakikati keşfetmek. Varsa en kutlu çaba budur. Masivayı unutup,hakikatle alemleri fethetmek. İşte hayatta en mutlu çaba budur.

özgür deniz

28.11.2012 - 19:31

eyvallah gardaşım....özünde doğrudur elbette söyeldiklerin...bilindiği anlamıyla felsefe boş hayaller kurmaktır, yanlış yollarda beyhude yorulmaktır...yalanlarla safsatalarla çamura bulanmaktır...ve tabiki hakikat, felsefenin soktuğu bataktan aklanmaktır...ama biz bilinmediği anlamıyla algılayıp anlayalım, yanlış olanına kanmayalım ve böylece safsataların bataklığına saplanmayalım...güzel bir yüreğin var, çırpınan bir beynin var...böyle yüreğe böyle beyine can kurban...hakikate ram olmuş bir kalbe bin kurban...Allah razı olsun....şerefli bir Müslümanın vazifesi '''''''''''emri bil maruf nehyi anil münkerdir.''''''''''' Allah, Hak bildiğin yolda haklı olarak yürümeni ve yanılmamanı nasip etsin...amin...Allah doğrudan saptırmasın....amin...temiz tertemiz sözlerin var...Allah, daima temiz söz söylemeyi nasip etsin...amin...ES SELAMÜN ALEYKÜM VERAHMETULLAHİ VE BERAKATÜHÜ...