Jeopolitik ve Jeostratejik Kazık

İsmail Hakkı CENGİZ - 15.08.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür

 

         Türkiye’nin sahip olduğu jeopolitik ve jeostratejik konumun, kendisine büyük avantaj sağladığı söylenip durur. Fakat neredeyse bu üstünlükleri hiç göremediğimiz gibi, bir de sanki o konumun sıkıntılarını yaşıyoruz.

         Önce, bu iki kavramı Türkçeleştirelim. Jeopolitik, yani ülkenin coğrafî bakımdan önemi; jostratejik, yani askerî açıdan önemimiz. Hakikaten, haritaya baktığınızda, coğrafî ve askerî bakımdan ülkenin paha biçilemez bir değeri var gibi gözüküyor.

         Bu değeri sağlayan pek çok unsurdan en önemli iki başlığı verecek olursak; coğrafî açıdan dünya enerji yollarının üzerinde ve kesiştiği yerde bulunmamız, Ortadoğu’nun arazi avantajı ve askerî üstünlük bakımından en hâkim gücü olduğumuzu söyleyebiliriz.

         Bu iki üstünlük sayesinde; enerjiyi en bol ve ucuz kullanan, bölgedeki askerî harekâtlarda da söz sahibi olan bir devlet olmamız gerekmez mi?

Öyle olmamız gerekir ama öyle olmuyor.

         Dünyanın en pahalı akaryakıtını ve doğalgazını kullanan ülkeyiz. Üstelik her kış doğalgazın kesilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalıyoruz.

         Askerî açıdan ise; işte görüyorsunuz ABD Irak’ta, İsrail Filistin ve Lübnan’da, son olarak da Rusya Gürcistan’da Türkiye’yi hiç hesaba katmadan büyük harekâtlar icra ediyor.

         Bu icraatlar sırasında Türkiye’nin bölgede yaptıkları yıkılıyor, bazı projeleri durduruluyor, etkinliği azaltılıyor ve aleyhine durumlar ortaya çıkıyor.

         Irak, Filistin, Lübnan çok iyi bilindiği ve çok yazılıp çizildiği için onları geçelim. Şimdi Rusya’nın son “icraatıyla” Türkiye’nin kaybettiklerine bakalım:

1.     Gürcistan’da, son 15 yıldır Türkiye’nin yaptığı her şey yıkıldı. Bunlar içinde, gerektiğinde Türkiye’nin de kullanacağı askerî üsler de var.

2.     Orta Asya doğalgazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyacak proje durduruldu. Gürcistan’dan geçmesi planlanan bu enerji hattına, Rusya’nın asla izin vermeyeceği bildiriliyor.

3.     Enerji hayat damarlarımızdan biri olan Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattında, savaştan önce Erzincan yakınlarında bir patlama olmuş ve petrol akışı durmuştu. Vahim olanı; hattan bir daha petrol akışına Rusya’nın izin vermeyeceği söyleniyor.

Rusya’nın “harekâtı”ndan bu kadar zarar gören Türkiye’nin ABD tarafından desteklenmesi, anlayışla karşılanması gerekir, değil mi?

Nerede o günler?

Dün, Türkiye’ye İran Cumhurbaşkanı geldi. Görüşmelerde bizim için en önemli husus, petrol ve doğalgaz anlaşması. Görüşmeler devam ederken ajanslara bir haber düşüyor: ABD, Türkiye’yi İran’la enerji anlaşması yapmaması konusunda uyardı.

Tabii insanın aklına “Uyarı ne demek, Türkiye bağımsız bir ülke değil mi?” sorusu geliyor.

     Fakat zaten, İran’ın, Türkiye’yle bir enerji anlaşması yapmaya yanaşmadığı haberini alınca, “uyarı”nın da pek bir anlamı kalmıyor.

Ne kalıyor?

Şu…

Bu nasıl jeopolitik önem, bu nasıl jeopolitik değer?

Tarih: 15.08.2008 Okunma: 613

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

ELEBK

06.07.2008 - 00:57

SANATTA OLMASA NEYLE BESLENİRİZ BİLİNMEZ. SÖZÜNÜ ETTİĞİNİZ SİTELERE BAKARIM. SELAMLARLA

özgür deniz

08.07.2008 - 14:13

evet şiirsiz hayat sığdır mutlaka.heyecansız coşkusuzdur.şiirle yaşamak şiir gibi yaşamak umuduyla.saygı selam muhabbet umut

ELEBK

06.07.2008 - 00:57

SANATTA OLMASA NEYLE BESLENİRİZ BİLİNMEZ. SÖZÜNÜ ETTİĞİNİZ SİTELERE BAKARIM. SELAMLARLA

özgür deniz

08.07.2008 - 14:13

evet şiirsiz hayat sığdır mutlaka.heyecansız coşkusuzdur.şiirle yaşamak şiir gibi yaşamak umuduyla.saygı selam muhabbet umut