Çanakkale Zaferinde Türk kimliği
Anamur’da sosyal, kültürel alanda çeşitli kurum ve kuruluşlarca düzenlenen etkinlikler devam ediyor. Bu etkinliklerden ulaşabildiklerimize gidiyor ve izlenimlerimizi sizlere aktarmaya çalışıyoruz.
Anamur Belediyesinin bir kültür hizmeti olarak Şehit Uzman Çavuş Atanur Bal Pazaryerinde (Cumartesi Pazarı) 26 Şubat-2 Mart 2013 tarihleri arasında sergilenen Çanakkale Savaşları Malzemeleri Gezici Müzesini ziyaret ettik.
9 Mart 2013 günü Anamur Kültür ve Turizm Derneği tarafından Anamur Belediye Meclis Salonunda düzenlenen “Osmanlı Belgelerinde Anamur” konulu konferansa katıldık.
En son 16 Mart 2013 Cumartesi akşamı Çanakkale Savaşlarının 98. yıl dönümü münasebetiyle Türkav ( Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı) tarafından Kaplan Düğün Salonunda gerçekleştirilen “Çanakkale Zaferi ve Türk Kimliği” konferansını takip ettik.
Bu ve benzeri konulardaki kültürel hizmetleri bizlerin hizmetine sunan kurum ve kuruluşlara teşekkür etmek isterim.
16 Mart 2013 Cumartesi akşamı Saat 19.30’da Kaplan düğün Salonunda gerçekleştirilecek “Çanakkale Zaferi ve Türk Kimliği” konferansına katılmak üzere yola çıkarken saat 19.00 olmuştu. Gündüzden bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağmış ve hala şimşek çakıyordu. Her tarafta olduğu gibi hava bir hayli soğuktu. Şemsiye alıp almamakta tereddütler yaşadım. Kaplan Düğün Salonuna doğru tek başına giderken, acaba hava muhalefetini bahane edip program iptal edilir mi diye düşünmekten kendimi alamadım. Belki de çoğu kişi hava durumumu bahane edip konferansa katılmaya bileceklerdi.
Konferansın başlamasına on beş-yirmi dakika kala Kaplan Düğün Salonuna ulaştık. Burası uzun yıllardan beri düğün, nişan, tören, kutlama, şölen ve kongre gibi pek çok etkinliğin gerçekleştirildiği önemli bir mekân. Keşke buna benzer daha geniş ve daha kalabalık izleyiciye hitap edebilecek yerler olsa. Salonun önüne büyük bir Türk Bayrağı asılmış. Hemen bitişikteki çaycıda beş-on kişi konferans öncesinde çay içip sohbet ediyorlardı. Salon girişinde Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Anamur Şubesi yöneticileri gelenleri karşılıyor, içeriye buyur ediyorlardı.
Salon dışında fazla kalmayıp yukarı çıktık. Salonun yarısı bile henüz dolmamıştı. Tanıdık dostlarla selamlaşıp, çeşitli konularda sohbete koyulduk. Zaman ilerledikçe etrafımız kalabalıklaşmaya ve salon dolmaya başlamıştı. Konferansın başlama saati geldiği halde hala gelenler vardı ve artık koltuklarda boş bir yer kalmamıştı. Saat 20.00 ye doğru kalabalık ve tanımadığımız bir grup da gelip yerini alınca programın başlayacağı anlaşıldı.
Sahnenin bize göre sağ tarafında büyük boy bir Atatürk resmi, sol tarafında yine aynı boylarda büyük bir Türk Bayrağı duvarı süslüyordu. Sahnenin bir tarafına ses ve müzik sistemi yerleştirilmiş, diğer tarafa konuşmacı için bir kürsü konmuş, ortada ise bir sandalye ve mikrofon vardı. Bunun ne amaçla konduğunu ilk başlarda anlayamadık. Ama bu hazırlığın yerel sanatçı Ali Koyu için olduğunu program sırasında öğrendik.
Program sunucusu Merkez Camii İmamı ve Türkav Anamur Şube Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gümüş idi. Mehmet Gümüş, daha önce gerçekleştirilen programlarda okuduğu Sakarya şiiri ile yakından tanıdığımız bir isim. Mehmet Gümüş ses tonu ve hitabetiyle de kendini dinletebilen ender kişilerden biri. Kısa bir açış konuşmasından sonra saydı duruşu ve İstiklal Marşına geçildi. Salondaki izleyiciler öyle bir istek ve heyecanla İstiklal Marşı okudu ki, sanırım uzun zamandır böyle bir marş okunmamıştır.
Türkav Anamur Şube Başkanı Veli Savcı’nın kısa bir konuşması ve davetlilere teşekkür konuşması oldu. Merkez Cami Müezzinlerinden Kerim Toru Kuran-ı Kerim okudu. Kerim Hocanın ses tonu ve kıraati şahaneydi. Bizi bizden alıp uzak diyarlara götürdü. Anamur Kıza Meslek Lisesi Öğretmeni Esra Öğür, Çanakkale Ağlar isimli şiirini okurken gözlerimiz yaşardı, nutkumuz tutuldu, yüreğimiz burkuldu. Şiirin mısraları arasında Esra öğretmenin okuyuşu ile adeta Çanakkale Destanını yaşadık. Anamurluların yakından tanığı yerel sanatçı Ali Koyu sesi ve sazı ile Çanakkale türkülerini dile getirdi. Daha bitmedi bu defa Türk Oğluyum başlıklı bir şiir Mehmet Gümüş ve Musa Kara tarafından beraber okundu.
Konferansın konuşmacısı Sinan Demirtürk sahneye davet edildiğinde vakit bir hayli ilerlemişti. Buna rağmen salondan kimsenin ayrılmaması dikkat çekiciydi. Ama konuşmanın ortalarına doğru bazı kimselerin çıkmaya başlaması hoş olmadı. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Demirtürk iyi hazırlanmış, salonun nabzını tutmasını biliyor. Konu Çanakkale Savaşları olunca, savaş öncesi, savaş sırası ve savaş sonrası olup bitenler ön plana çıkıyor. Demirtürk’ün konuşması sırasında Türklük, Müslümanlık, bayrak ve Mustafa Kemal Atatürk vurguları salonda çok olumlu yankılar ve taraftar buldu.
Sinan Hocanın konuşmasını tekrar edecek değiliz. Eğer arzu edenler varsa program sırasında çekilen video kayıtlarından izleyebilirler. Çanakkale kara ve deniz savaşları konusunda çeşitli yalan yanlış bilgilerin dolaştığının dile getirildiği konuşmada ilk kez bu savaşların bir kimliği kaybetme veya koruma mücadelesi olduğu vurgulandı.
Çanakkale önlerine gelen dünyanın en gelişmiş donanma ve ordularının Türk kimliğini ortadan kaldırmaya, yok etmeye çalıştığı, buna karşılık Türk’ün ise ne pahasına olursa olsun Tük kimliğine sahip çıkma iradesinin karşı karşıya geldiği Çanakkale Savaşlarında, Türkün imanı azim ve kararlılığı eşsiz bir zaferle sonuçlandı. İşte bizler bu zaferin 98. yılını kutluyor, Çanakkale ruhunu anlamaya çalışıyoruz. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.